Prof. Dr. Türkmen Çiftçi, hayvandan insana geçebilen ve kistler oluşturabilen kist hidatik hastalığına ilişkin uyarılarda bulundu. Çiftçi, "Kistli sakatatlar, kesinlikle kedi ve köpeklere yedirilmemeli" diye konuştu. Çiftçi, hastalığın tedavisinin girişimsel radyoloji bölümlerinde uygulanan kapalı operasyon yöntemiyle yapılabildiğini kaydetti.

Kaynak: AA
Prof. Dr. Çiftçi'den, hayvandan insana geçebilen "kist hidatik" uyarısı: Korunma yolları neler, tedavisi nasıl?
Fotoğraf: AA

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkmen Çiftçi, halk arasında "köpek kisti" olarak bilinen kist hidatik hastalığına ilişkin açıklama yaptı.

Hastalığın, insanların karaciğer, akciğer, dalak, beyin gibi organlarında kistler oluşturarak, ölüme yol açabilen bir sağlık sorunu olduğunu söyleyen Çiftçi, Türkiye'nin yanı sıra Orta Doğu, Güney Amerika ve Kuzey Afrika ülkelerinde çok sık görüldüğünü belirtti. Çiftçi, "Ülkemizde yaklaşık her 200 kişiden biri bu hastalığa yakalanıyor" dedi.

"SESSİZ TEHDİT"

Köpek kistinin insanlarda hiçbir şikayete neden olmayacağı gibi yerleştiği organa göre farklı belirtiler verebildiğine dikkati çeken Çiftçi, hastalığın sağlık için "sessiz tehdit" olduğunu vurguladı. Çiftçi, kistlerin karaciğere yerleştiğinde kişide bulantı, kusma, koyu renkli idrar, karın ağrısı veya karın şişliğine neden olabildiğine ve kistlerin patlamasının ölüme yol açabildiğine işaret etti.

Çiftçi, köpek, kedi, çakal, tilki, kurt gibi hayvanların dışkısıyla parazitin yumurtalarının çevreye saçıldığı bilgisini vererek, "Bu hayvanların kurumuş dışkısı içindeki yumurtalar rüzgarla etrafa yayılarak, meyve-sebze veya içeceklerin üzerine konar. Bu şekilde kirlenmiş gıdaların vücuda alınması, uçuşan yumurtaların solunum yolundan girmesi, paraziti taşıyan hayvanlara dokunulduktan sonra ellerin iyice yıkanmaması hastalığın insanlara bulaşmasına sebep olur" diye konuştu.

Özellikle havaların ısınmasıyla birlikte açık havada geçirilen zamanın artmasına bağlı hastalık riskinin arttığına işaret eden Çiftçi, "Kır, orman gibi alanlarda vakit geçirilmesi, ağaçların meyve vermesiyle birlikte riskli temas arttığından yaz mevsiminde hastalığın bulaş riski de artıyor" uyarısında bulundu.

"KİSTLİ SAKATATLAR, KESİNLİKLE KEDİ VE KÖPEKLER YEDİRİLMEMELİ"

Prof. Dr. Çiftçi, bulaş riskinden korunmak için bireysel tedbirlerin önemine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bulaş riskini azaltmak için belli tedbirleri almak mümkün. Bunun için kistli sakatatlar, kesinlikle kedi ve köpekler yedirilmemeli. Bunlar, mutlaka derin bir çukura gömülmeli ki sokak hayvanları eşeleyerek bu gıdalara ulaşamasın.

Sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra tüketilmeli. Ağacın dalından dahi koparılsa mutlaka ovalanarak iyice akan suyun altında yıkanmalı, silmek yeterli olmaz. Kedi ve köpeklere dokunduktan sonra eller, sabunlanarak yıkanmalı iyice yıkanmalı. Kaynağı bilinmeyen su asla içilmemeli. Evcil kedi ve köpeklere yılda 4 kez iç parazit aşısı yaptırılmalı. Hasta kedi ve köpekler çocukların oyun oynadığı alanlarda gezdirilmemeli."

HASTALIĞIN TEDAVİSİ 

Hastalığın tedavisinin girişimsel radyoloji bölümlerinde uygulanan kapalı operasyon yöntemiyle yapılabildiğini anlatan Çiftçi, operasyonla birlikte ilaç tedavisinin de verildiğini söyledi.

Çiftçi, girişimsel radyolojik kapalı tedavi yönteminin açık cerrahiye göre çok daha avantajlı olduğunu, hastanın iyileşme ve hastanede kalma süresinin kısaldığını, tedavi sonrası kistin tekrarlama riskinin isi düştüğünü kaydetti.