AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Moskova zirvesinden çıkan ateşkes kararını değerlendiren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, "Muhakkak bir kazanan aranacaksa, Türkiye ile ekonomik ilişkilerini bozmadan, İdlib’de ‘makul’ bir çizgiye çekilmesini sağlayan, Rusya olmuştur" dedi.

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, Moskova zirvesini değerlendirdi: Ateşkesin kaybedeni ABD’dir

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Moskova zirvesinden çıkan ateşkes kararını değerlendirdi. Kozanoğlu, "Ateşkesin kaybedeni Rusya-Türkiye ilişkilerinin kopmasını, çatışmanın devamını isteyen ABD’dir" dedi.

Kozanoğlu değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:

"Öncelikle, şimdilik de olsa kan dökülmesinin durdurulması, gencecik insanların hayatlarını kaybetmesine son verilmesi insani açıdan anlaşmanın en önemli yanıdır.

Suriye rejiminin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü teyit edilmiştir. “Suriye halkı bizi davet etti” tarzı söylemlerin bir karşılığı olmadığı anlaşılmıştır. “Terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması” ifadesiyle Türkiye’nin HTŞ ve benzeri grupların sponsorluğunu yapmasının mümkün olmadığının altı çizilmiştir. M4 Karayolunun açık tutulmasının güvencesi verilmiştir. Zaten Esad yönetimi için en önemli unsur budur.

Ateşkesin kaybedeni Rusya-Türkiye ilişkilerinin kopmasını, çatışmanın devamını isteyen ABD’dir. Muhakkak bir kazanan aranacaksa, Türkiye ile ekonomik ilişkilerini bozmadan, İdlib’de ‘makul’ bir çizgiye çekilmesini sağlayan, Rusya olmuştur."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İdlib'de çözüm arayışı için bir araya geldikleri Moskova zirvesinden ateşkes kararı çıktı. Liderlerin açıkladığı ateşkes kararının ardından iki ülke Dışişleri bakanları Mevlüt Çavuşoğlu ve Sergey Lavrov, İdlib'de yeni bir statü öngören mutabakat metnini açıkladılar. Bu gece (6 Mart 2020 Perşembe) 00.01 itibariyle ateşkes ilanını hükme bağlayan mutabakat metni, İdlib'de M4 karayolunun kuzey ve güneyinde 6'şar kilometre derinliğinde bir güvenlik koridorunun bir hafta içerisinde hayata geçirilmesi kararını da içeriyor.