Prof. Dr. Kozanoğlu ve Doç. Dr. Güneş, Ukrayna'daki savaşı değerlendirdi: Bitmesi için ne varsa yapılmalı

Ukrayna’daki savaşı değerlendiren Prof. Dr. Kozanoğlu, “NATO ve Biden, Putin’i çatışma zeminine çekmek için elinden geleni yaptı ve buraya gelindi” derken Doç. Dr. Güneş, “Bir an önce bu savaşın bitmesi için en ufak bir katkıyı yapan ne varsa onu öne çıkarmalıyız” dedi.

Rusya’nın Ukrayna işgalinde çatışmalar şiddetlenirken Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ile Doç. Dr. Hakan Güneş, gelişmeleri SOL Parti’nin Twitter hesabından yapılan ‘canlı sohbet’te ele aldı.

HAYRİ KOZANOĞLU: Bir işgal ile karşı karşıyayız, Rusya’yı kınamak gerekiyor. Putin’e, Rusya’ya bakışımızı netleştirmekte yarar var. Çünkü bazıları Rus yönetimini Sovyetler Birliği döneminin bir devamı gibi algılıyor ve bir şekilde bu referanslar üzerinden Rusya’yı savunmak zorunda hissediyor. Hâlbuki Putin’in bugün kurduğu rejimin baskıcı, otokratik bir rejim olduğunu net olarak söyleyebiliriz. Putin’in “Sovyetler Birliği’nin dağılması, en büyük trajedidir” gibi ifadesi de yanlış anlaşılıyor. Çünkü Putin’in koyduğu teşhis “Biz kendi kapitalistlerimizi yaratamadık. Onun için batı kapitalizmi ile rekabet edemedik” şeklinde. Nitekim Putin bunu kendi açısından başardı. Ülkede tam bir oligarklar yönetimi var; Türkiye’dekine benzer, AKP rejimine benzer, Türkiye’deki o beş müteahhide benzer...

RUS MİLLİYETÇİLİĞİ

Son zamanlarda Rus milliyetçiliği ve şovenizmi de yaygın. Putin’in işgal öncesi dile getirdiği “Beyaz Rusya, Belarus ve Ukrayna ile Rusya'nın aynı ulus olduğu” tezi var. Ulus devlet kapitalizmin içerisinde ortaya çıkmış, aşılması gereken bir form belki ama bu şekilde ulus devleti geriye götüren tarihsel mitoloji üzerinden okumaya çalışan bir anlayışı mahkûm etmek ve bu aşamada ulus devleti, toprak bütünlüğünü Ukrayna’nın savunmak gerekiyor.

Ukrayna’nın bir arada yaşam kültürüne zarar veren adımlar atıyorlar. “Zelenskiy yüzde 73 oyla seçilmiş biri” deniliyor ama karşısındaki bir önceki devlet başkanı olan Poroşenko, ABD’nin ve NATO’nun adayıydı. Zelenskiy barış ümidi ile bu ülkede uzlaşma sağlama umuduyla, Yahudi kökenli olduğu için bu oyları almıştı. Ne yazık ki seçildikten sonra çözüm yolunda önemli bir adım atmadı.

'NATO HER ŞEYİ YAPTI'

Şimdi AB’nin, ABD’nin, NATO’nun rolüne değinmekte yarar var. NATO ve Biden, Putin’i çatışma zeminine çekmek için elinden geleni yaptı ve buraya gelindi. Bu sorun nasıl halledilebilir? Bunu dünya kamuoyu bulsun gibi bir talep de yok. Tam tersine Avrupa’da Rus yurttaşlara karşı uygulanan ayrımcılık var. Bütün demeçler barışı talep eden değil de adeta savaşın derinleşmesini isteyen bir tarzda. Bunu kınamak gerekiyor. Özetle Rusya bir an önce çekilsin ama NATO da bölgede Avrasya’yı kontrol etme hedeflerinden vazgeçsin. Bir an önce diplomatik çözüm bulunsun talebini yükseltmek gerekiyor.

Türkiye’nin her iki taraftan da silah mühimmat alma stratejisini bu süreçten sonra devam ettirmesi mümkün olmayacaktır. Yani her iki ülke ile olan ilişkilerde de bu Tahterevalli diploması ters tepme ihtimali taşıyor. Bu savaş sürecinin en fazla vuracağı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Hani şu ana kadar AKP rejiminin bir şekilde çok keskin bir tavır takınmaması kendi açısından rasyonel görülüyor ama keşke bunu farklı bir şekilde yapmayı Türkiye deneseydi. Ne NATO ne Rusya diyebilseydi.

EN YIKICI YANLIŞ

HAKAN GÜNEŞ: Önümüzde epeyce farklı seçenekler var ve bunlardan hangisinin gerçekleşeceğini henüz bilmiyoruz. Örneğin Putin, burayı tamamen işgal mi etmek istiyor, yoksa bir tarafsızlaşma karşılığında çekilecek mi? Umuyorum ki bir an önce kanın duracağı bir ateşkes sağlanabilir.

Bir dizi yanlışın sonucunda ortaya çıkan ve en yıkıcı yanlışın yapıldığı bir andayız. Ben yıllarca Ukrayna ve Rusya’nın aynı millet olduğunu söylüyordum, fakat bu tez, hiçbir zaman bir başka topluluğa bir şeyi dayatma anlamına gelmez. Kendisine Ukraynalı diyenler, “ya biz aslında Japonlarla akrabayız” derse ben onu kabul etmek zorundayım. Çünkü o bir halkın iradesi. Bunun altını çizmek isterim.

'PUTİN’E DESTEK AZALDI'

Mesela Rusya emperyalist mi? Alt emperyalist, kapitalist işte… Çin için de bu tartışmayı yapıyoruz ama bence bu bir ayrım konusu değil. Rusya’yı sosyalist zanneden falan yok. Putin’i biliyorsunuz, seçimlere müdahale eden bir lider. Bunu tartışan yok ama Putin seçimlere müdahale etmese bile yüzde 50 nin bir hayli üzerinde bir oyun olduğunu biliyoruz. Rusya halkı yapılan pek çok ankette Putin’e çok yüksek oranda destek veriyordu ama mesela ülkedeki yönetimi yolsuz buluyor. Bu yüzde 80’lere çıkıyor. Düşünebiliyor musunuz? Yönetim yolsuzluğu ile Putin’i özdeşleştirmiş. Putin ciddi bir destek kaybı yaşıyor. Kırım ilhakından yüzde 80’se bu destek, şimdi 60’tır, bilemiyorum ama bir düşüş var. Putin gerekli gördüğü yerde, Sovyet sembollerini ve antifaşist söylemleri kullanıyor. Dolayısıyla bir popülist politika sürdürüyor. Bir an önce bu savaşın bitmesi için en ufak bir katkı yapan, ne varsa onu öne çıkarmak ve daha da çıkmaz hale getiren ne varsa ona karşı olmak gerekiyor.