Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Kuşadası Körfezi açıklarında meydana gelen depreme ilişkin yaptığı açıklamada İzmir ile ilgili kritik uyarılarda bulundu. Sisam Adası ile Gümüldür arasında çok sayıda deniz altı fayının bulunduğunu söyleyen "İzmir şansını her geçen gün kaybediyor" dedi.

Prof. Dr. Sözbilir'den deprem uyarısı: İzmir şansını her geçen gün kaybediyor

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Kuşadası Körfezi açıklarında meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki depreme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sisam Adası ile Gümüldür arasında çok sayıda deniz altı fayı bulunduğunu hatırlatan Sözbilir, Türkiye Afet Risk Azaltma Planı kapsamında tanımlanan çalışmalara hız verilmesi gerektiğini vurguladı.

Sözbilir, "DEU-DAUM olarak 2017 yılından beri İzmir'in Deprem Master Planı'nın revize edilmesi ve buna göre mevcut yapı stoğunun depreme dayanıklı hale getirilmesinin bir an önce tamamlanması gerektiğini söylüyoruz. Fakat maalesef bunu gerçekleştirebilmiş değiliz. İzmir, depreme dirençli bir kent olma yolundaki şansını gün geçtikçe kaybediyor" dedi.

'ÇALIŞMA YAPILMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYORUZ'

30 Ekim 2020'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremden sonra bölgedeki gerilimin 10 bin depreme varan artçı aktivitesi ile devam ettiğini söyleyen Sözbilir şöyle konuştu:

"30 Ekim 2020 depreminin tetiklediği bir deprem. Bu sabah meydana gelen 5 büyüklüğündeki deprem, Gümüldür ve Efes Fayı arasındaki deniz altı fayının kırılmasıyla meydana geldi. Kırılan fay parçası, bu iki fayın denizdeki uzantıları kabul edilebilir. 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremden sonra bölgedeki gerilim, 10 bin depreme varan artçı aktivitesi ile devam ediyordu. Fakat bölgede Sisam Adası ile Gümüldür arasında çok sayıda deniz altı fayı bulunuyor. Bu faylar, Gümüldür ve Efes fayı ile bağlantılı. Her iki fay da 'diri fay' sınıfında değerlendirilmelerine rağmen, uzun dönemden beri yıkıcı deprem üretmiyordu. Bu faylar, 5.7 ile 6.8 büyüklüğü arasında değişen depremler üretebilecek potansiyele sahip. Bu nedenle 8 Temmuz 2022'de yürürlüğe giren Türkiye Afet Risk Azaltma Planı kapsamında tanımlanan çalışmalara hız verilmesi gerekiyor. DEU-DAUM olarak 2017 yılından beri İzmir'in Deprem Master Planı'nın revize edilmesi ve buna göre mevcut yapı stoğunun depreme dayanıklı hale getirilmesinin bir an önce tamamlanması gerektiğini söylüyoruz. Fakat maalesef bunu gerçekleştirebilmiş değiliz. İzmir, depreme dirençli bir kent olma yolundaki şansını gün geçtikçe kaybediyor"

DHA