Yeditepe Üniversitesi'nin soruşturma açtığı Enflasyon Araştırmaları Grubu (ENAG) kurucusu Prof. Dr. Veysel Ulusoy, 7 maddelik bir açıklamayla disiplin soruşturmasına tepki gösterdi.

Prof. Dr. Veysel Ulusoy, Yeditepe Üniversitesi'nde disiplin sürecini paylaştı: Sorumluluk rektöründür

Enflasyon Araştırmaları Grubu (ENAG) kurucusu, Prof. Dr. Veysel Ulusoy’a görev yaptığı Yeditepe Üniversitesi tarafından disiplin soruşturması açılmıştı.

Verileri uzmanlar tarafından tartışmalı bulunan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), enflasyon verisi açıklamaya başlayan ENAG’la ilgili suç duyurusunda bulunmuştu. TÜİK, ENAG kurucusu Ulusoy hakkında da ‘kişilik haklarını ihlal ettiği’ gerekçesiyle şikayetçi olmuştu.

Ulusoy, Yeditepe Üniversitesi Rektörlüğü tarafından hakkında başlatılan "disiplin soruşturması" ve Rektör Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl'ün ENAG'ı ve Ulusoy'u hedef alan açıklamalarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. ENAG'ın varlığının baştan beri rektörlüğü rahatsız ettiğini ifade eden Ulusoy, araştırmalar için üniversitenin kaynaklarının kullanıldığı iddiasının asılsız olduğunu vurguladı.

Ulusoy, "Verilerimizin ne olup olmadığını bilmeden, bir gün merak edip sormayan rektörün bizi 'yanıltıcı yanlış bilgi vermekle' suçlaması bir gaflettir. Bir bilim insanına yakışmayan bu sözlerin muhakkak bir hukuki karşılığı olacaktır zira bu noktadan sonra devam eden doktora tezinin Yeditepe Üniversitesi'nde tamamlanma olasılığı kalmamıştır. Bu haliyle tüm sorumluluk sarf ettiği cümlelerden dolayı rektöründür" dedi.

Ulusoy'un açıklaması şöyle:

"KAMUOYUNA DUYURU

Bu açıklama Yeditepe Üniversitesi rektörünün (14 Haziran 2022) bugün Üniversitenin kurumsal twitter sayfasında değil de, rektörlüğe ait olan hesaptan kamuoyuna vermek zorunda kaldığı, mesnetsiz ve yanlış bilgilere karşılık yapılmıştır.

Halkımızın daha net bilgilenmesi için bu açıklamayı yapmak bir görev olmuştur.

Öncelikle tarafıma ve dolayısıyla ENAG'a (Enflasyon Araştırma Grubu) karşı yapılan açıklamaların bir karşılığı olacaktır...

1. Yaklaşık 7 yıldan bu yana geliştirdiğimiz ve bu güne getirdiğimiz, tüm devlet ve hükümet baskısına da karşı durarak halka doğru bilgileri ulaştırdığımız enflasyon grubu oluşumumuza karşı en büyük atak maalesef Üniversitemin içinden, rektör, rektör yardımcılanndan ve hukuk fakültesi dekanından gelmiştir

2. Bu soruşturmada süreç şu şekilde gelişti... 23 Mayıs 2022 tarihinde YÖK'ün 2547 sayılı kanununda belirtilenlerin aksine usul bakımından uygun olmayan yollarla tarafıma elden zarf ile tebligat, daha doğrusu ne olduğu belli olmayan yazı bırakılmak istendi. Geri gönderip, bunun elektronik yazı, barkodlu ve YÖK sayfasında da görünür bir şekilde iletilmesini ve bunun da görevlendirilen! Hukuk Fakültesi dekanı tarafından değil de rektörlük tarafında yapılması gerektiğini vurguladım

3. İlettiğim zarfı tekrar kayıt defteri ile tekrar ofisime getirdiler... Aynı gerekçe ile geri gönderdim. Fakat usulsüzlük devam etti ve aynı yazı noter kanalıyla ikamet ettiğim eve gönderildi. Doğal olarak yine görevinin yerine getiren Hukuk Fakültesi dekanı adıyla (Keşideci olarak da üniversitenin ismi var)

4. Hakkımdaki suçlama habertürk.com.tr'de, Kemal Öztürk'ün köşesinde bizi ziyaret ederek bilgi aldığı ENAG hakkında merkezinin yanlışlıkla üniversitenin olduğunu yazması idi. Öztürk daha sonra bu yanlışını düzelterek bunun böyle olmadığını köşesine taşımasına rağmen süreç devam etti

5. İşte tam da bu ENAG merkezi haberi soruşturmanın nedeni oldu... ve aslında ENAG'ın varlığının taa baştan beri rektörlüğü rahatsız etmesi.

6. Soruşturmanın asıl nedeninin yanına da günümüzde Sosyal Medya Yasası olarak parlamentoya gelen benzer cümle içeriğinin bulunması... Suçlamada aynen "... henüz yayınlanmamış ve tez izleme komitesi aşamasında olan doktora tezini referans göstererek yanlış ve yanıltıcı bilgi verdiğinizden hareketle ..." diye başlayan ve ne anlama geldiği bilinmeyen cümle mevcut

7. Dahası var...bir diğer suçlama ve tespit ise şu: Bilimsel araştırma için sağlanan veya ayrılan kaynakları, mekanlan, imkanları ve cihazları amaç dışı kullanmak... mekanları toplantı vb amaçla kullanmak.."

Soruşturmanın kısa özeti bu şekilde...

Kamuoyu şunu bilsin:

1. Veysel ULUSOY ve ENAG olarak araştırma sürecinde hiçbir zaman üniversitenin mekanını ve araçlannı kullanmadık. Öyle ki, doktora çalışmaları sürerken bile haftada bir/iki defa buluşma sürecinde kendi bilgisayar ve kendi internet kutulanmızı getirdik ofise. Yönetim özellikle çalışma saatlerinde internet protokol kapsamında bunu araştırmasını kolayca yapabilir

2. Kaldı ki ENAG'ın temelini bir doktora tezi oluşturmaktadır ve onun yan ve bağımsız bir çalışmasından doğmuş üründür. Diğer bir ifadeyle, bilimsel bir çalışmanın en güzel örneklerinden biridir.

3. ENAG'ın başlangıcından bu yana sayısız başkonsolos, ticaret ateşeleri, ekonomi uzmanlara, gazeteciler, TV kanallan, milletvekillerinin ve diğer ziyaretçilerin kayıtlı ve bilgi dahlinde geldiği ziyaretimize karşın, basit ve yanlı, bir görev amaçlı yazılmış köşe yazısına bağlı olarak soruşturma açılması akla çok neden getirmektedir. Bu nedenleri burada sıralamaya gerek olduğu düşüncesinde değiliz

4. Ofisimle rektörlük binası arasındaki mesafenin 40 metre olduğu gerçeğiyle, daha bir gün bile merak edip de şahsımı arayıp sormayan, yapılan o güzel şeyler hakkında bilgi almak varken süreci üniversiteye zarar veren seviyeye getiren rektör bu zararın baş sorumlusudur

5. Veysel ULUSOY'un kuruluşundan bu yana bir aile bireyi hissettiği Yeditepe Üniversitesi ile bir sorunu yoktur. Öte yandan, yarattığımız ve dünyada Harvard Üniversitesi'nin yarattığı benzer enflasyon veri merkezi niteliğindeki bu kuruluşumuzun önündeki en büyük engel verdiği yalan bilgiyle rektörlük ofisi olmuştur

6. Daha verilerimizin ne olup olmadığını bilmeden, bir gün merak edip sormayan rektörün bizi "yanıltıcı yanlış bilgi vermekle" suçlaması bir gaflettir. Bir bilim insanına yakışmayan bu sözlerin muhakkak bir hukuki karşılığı olacaktır zira bu noktadan sonra devam eden doktora tezinin Yeditepe Üniversitesi'nde tamamlanma olasılığı kalmamıştır. Bu haliyle tüm sorumluluk sarf ettiği cümlelerden dolayı rektöründür

ÖZETLE: Dünyada Prof. Alberto Cavallo'nun Harvard Üniversitesi bünyesinde kurup geliştirdiği ABD'nin ENAG'ına karşılık ikinci örnek olan ENAG benim üniversitemi yöneten kişiler tarafından soruşturmayla müköfatlandınlmıştır.

Ve en acısı da bunu yaparken bilimsel özerklikten bahsedilmesi..

Soruşturma açık bir şekilde ENAG'ın susturulması üzerine kurgulanmış bir özellik taşımaktadır. KARARLILIĞIMIZ VERİMLİLİĞİMİZDİR.

MÜCADELEMİZ SÜRECEKTIR... BÖYLE BİLİNE! "