Elbette profesörler de saçmalar, hatta en çok onlar saçmalar. Bence saçmalamaktan korkan profesör olmamalı. Çünkü bir şeyleri değiştirmeye çalışan biri olarak profesörün fikirleri sıradan fikir sahiplerine anlamsız yani saçma gelir. Profesör saçmalamıyor, toplumun önemli bir çoğunluğu fikirlerine katılıyorsa yeni bir şey söylemiyor demektir. Eğitimsiz çoğunluğun itibar ettiği fikrini bir başka profesör saçma buluyorsa o profesör zırvalamış olur.

Bir profesörün zırvalayıp zırvalamadığını ancak başka profesörler bilebilir. Çünkü zırvalığı test edecek araçlara konunun bir başka uzmanı sahiptir. Bir profesör bir başka profesöre “saçmalıyorsun”, “sahte bilim insanı” veya “aklı evvel” benzeri bir ifade kullanmışsa, “zırva”yı akademi diline yakıştıramadığı içindir; öbürü de akademiden biriyse bunu hemen anlar ve diplomasını masaya atıp ‘Ben değil, diplomam konuşuyor’ der veya demesi lazım… Aksi halde hem fikirleri hem kendisi şüpheli duruma düşer; “Gerçekten bu profesör mü?” denir. Aksaray Üniversitesinin profesör unvanıyla göreve başlattığı Zulal Atalay Laçin’i zırvalaması ele vermişti. Zırvalığı tespit eden de bölümün diğer hocalarıydı. Türkiye’de bu tür vakıaları resmi kurullar tespit etmiyor, hatta onların kabul ettiği aşırma (intihal) tezleri ortaya çıkaran hep akademinin diğer üyeleri oluyor.

Hâlbuki bir profesör bir başka profesöre saçmalıyorsun demişse, saçma denen fikri test etmek lazım. Mesela Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu üyesi ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Profesör İbrahim Adnan Saraçoğlu, ebegümeci otu çayı ve adaçayı kürü ile Covid-19 pandemisinin önüne geçilebileceğini önermiş, büyük bir çoğunluk bu fikri yaratıcı bulup aktarlara hücum ederken başka profesörler onun bu fikrini saçma bulmuştu. Saçma bunlardan biri de Profesör Osman Müftüoğlu idi. Tıp profesörü Müftüdğlu, kimya Profesörü İbrahim Adnan Saraçoğlu’nu “Sözde sağlıkçı”, “Yolu herhangi bir tıp fakültesinin önünden geçmemiş aklı evvel”, “Çakma sağlıkçı” diyerek eleştirmişti. Haklı kim, test etmedik. Fakat son derece nazik biri olduğu her halinden belli olan Müftüoğlu’nun Saraçoğlu’na “Çakma sağlıkçı” demesi bu kişinin kullandığı akademik unvanlar konusunda birçok insanı kuşkuya düşürmüş. Kuşkucu bir hoca bana soruyor “O hakikaten profesör mü?”. Sanırım bir kısım profesör, onun bitki ve hayvan milliyetçiliğini; kısırlığa soğan kürünü, akciğer kanserine keçiboynuzu pekmezini çare olarak önermesini profesörlük fikir olarak görmüyor. Kuşkularının kaynağı bu olmalı.

Yetmiş küsur yaşında, 2015’ten beri Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu üyeliği ve cumhurbaşkanına danışmanlık yapan biri profesörüm diyorsa profesördür. Saraçoğlu’nun profesörlüğünden kuşku duymak için bir neden yok gibi... Fakat emin olduğum halde okur beni de kuşkuya düşürdü. Kuşku bu, acilen giderilmesi gerekiyor; kuşkumu yatıştırmak için hemen açık kaynak araştırmasına koyuldum. Karşıma çıkan her sayfada İbrahim Adnan Saraçoğlu’nun profesör olduğu yazıyordu.

Şu bilgileri Vikipedi’nin İbrahim Adnan Saraçoğlu sayfasından aldım Kimya eğitimi aldıktan sonra 1982'de Avusturya Graz Teknik Üniversitesi'nde kimya dalında doktorasını yapıp daha sonra aynı üniversitede biyoteknoloji-mikrobiyoloji kürsüsünde asistan, 1985-1986 yıllarında Çukurova Üniversitesi'nde çalışıp 1987 yılında doçent, 1994 yılında profesör oldu. Karl-Franzens Üniversitesi'nde öğretim görevlisi ve AVL Araştırma Merkezi'nde fizik ve medikal sensör bölümlerinde araştırmacı ve üst düzey yönetici olarak görev yaptı. Viyana Teknik Üniversitesi'nde profesör olarak çalıştı”

Adına tescilli Saracoğlu A.Ş. (https://www.profsaracoglu.com/) web sitesinde hakkında bir kelime edilmiyor. Saraçoğlu’nun özgeçmişine ilişkin güvenilir tek kaynak google. Google bakacak olursak Saraçoğlu doçentliği ve profesörlüğü Çukurova Üniversitesinden almış olmalı. Her ne kadar Çukurova Üniversitesinde 1985-1986 yıllarında çalıştığı yazıyor olsa da edindiğim bilgiler bu üniversitede göreve başlamasıyla ayrılmasının bir olduğu yönünde; 1985’in sonunda girip 1986’nın başında ayrılmış. Demek ki akademik unvanlarını Avusturya üniversitelerinden almış. Vikipedi’nin “Viyana Teknik Üniversitesi'nde profesör olarak çalışan Saraçoğlu,[kaynak belirtilmeli]” ifadesine kaynak istemesi üzerine Viyana Teknik Üniversitenin web sitesinde kaynak aramaya koyuldum. Profesörlük yaptığı üniversitede bulamayınca öğretim görevlisi olarak çalıştığı Karl-Franzens Üniversitesine baktım. Son bir çare olarak lisans ve doktora eğitimini tamamladığı Graz Teknik Üniversitesine bakayım dedim; gördüm ki Graz, Karl-Franzens Üniversitesinin bulunduğu şehrin adıymış! Yazarın (her kimse), Graz Karl-Franzens Üniversitesini bölerek bir cümlede Karl-Franzens Üniversitesi, başka bir cümlede Graz Teknik Üniversitesi adlarını kullanması iki farklı üniversiteymiş gibi geldi bana! Tabi ki “Fizik ve medikal sensör bölümlerinde araştırmacı ve üst düzey yönetici olarak görev yaptığı” otomotiv şirketi AVL Araştırma Merkezi sayfasını da taradım. Velhasıl hocanın adını nereye yazdımsa “0 görüntüleme” aldım. Bir makale, katıldığı bir toplantı, imzası olan bir çalışma ne bileyim jüri üyesi olarak bir yerde adı olmaz mı doçentlik/profesörlük yaptığı üniversitede.

“O hakikaten profesör mü?” diye soran okura ne diyeceğim ben şimdi! Profesör İbrahim Adnan Saraçoğlu hocadan kendim için değil (benim kuşkum yok), okuru susturmak için acilen bir bilgi talep ediyorum. Doktora tezi mesela, ben bulamadım. Bana değilse Vikipedi yazarına göndersin, zahmet olmazsa tabi…