Erkek egemenliğine rağmen profesyonel mutfaklarda şef olan kadınların sayısı oldukça azken erkeklik hiyerarşisine ve tacizlere dayanamayıp mesleği bırakan kadınların sayısı azımsanacak gibi değil. Liseden beri şef olma hayaliyle eğitim alan Ezgi Altun, "Baskı arttıkça kadınlar nasıl şef oluyormuş herkes görecek dedim" diyor. Mesleği bırakan Seray Baykan Çeçen ise çalışmaya devam etmek için tacizler karşısında susmak zorunda kalan kadınlar olduğunu anlatıyor.

Profesyonel mutfaklardaki hiyerarşi: Erkeklik

SEDA BALMUMCU

Toplumsal cinsiyet rolleri gereği kadınlara atfedilen görevlerden biri evi ve mutfağını çekip çevirmekken profesyonel mutfak olarak adlandırılan restoranlarda erkek egemenliği söz konusu. Kadınlar, bu maskülen alanın ya dışına itiliyor ya da erkeklerden daha düşük pozisyonlarda çalıştırılıyorlar. Geçmişten beri yapılan araştırmalar, profesyonel mutfakların erkek şefler tarafından kontrol edildiğini ve kadınların şef kademesinde istenmediğini ortaya koyuyor. Erkek egemenliğine karşı profesyonel mutfaklarda şef olan kadınların sayısı oldukça azken erkeklik hiyerarşisine ve tacizlere dayanamayıp mesleği bırakan kadınların sayısı azımsanacak gibi değil.

Liseden beri şef olma hayaliyle eğitim alan Ezgi Altun ve erkek şeflerin baskısına dayanamayarak mesleği bırakan Seray Baykan Çeçen ile konuştuk.

profesyonel-mutfaklardaki-hiyerarsi-erkeklik-777177-1.Lisede ve üniversitede aşçılık okuyan 20 yaşındaki Ezgi Altun, 16 yaşındayken gittiği zorunlu yaz stajını anlatarak başlıyor sözlerine. Staja gittiği dönemin mutfakların en yoğun tempoda oldu zamana denk geldiğini belirten Altun, “İlk gittiğimiz zaman buradaki erkekler, ‘yeni kızlar geliyor, yaşları küçük ben bunları kandırabilirim’ gözüyle bakıyorlar” diyor ve ekliyor: “Biraz iyi çalıştığımızı gördükleri zaman‘Bu meslek kadınlara göre değil, sizin çocuğunuz olacak, nasıl bakacaksın? Biz ağır bir iş yapıyoruz sen dayanamazsın’ gibi cümlelerle karşılaşıyoruz.”

TACİZ ÇOK FAZLA

“Kimse 80 kiloluk kazanı eliyle kaldırıp bir yere götürmüyor, birçok alet edevat var. Erkek aşçı da tek başına ağır şeyler kaldırmıyor” diyen Altun, ‘kadınlar yalnızca evde yemek yapabilir, bu kadar erkeğin içinde kadının ne işi var’ diye düşündükleri için kadınların sektörde var olmasına engel oluyorlar. Dedikodu ve tacizin mutfaklarda oldukça fazla olduğunu belirten Altun, büyük mutfaklarda dolapların oda gibi olduğunu, malzeme almak için dolaba giren kadınların buralarda erkek çalışanlar tarafından taciz edildiğini sözlerine ekliyor.

MESLEĞİ BIRAKAN KADINLAR VAR

Mutfaktaki erkeklerin ‘Sen bunu yapamazsın öğretmen ol, bu iş kadınlara göre değil’ diyerek kadınları sürekli demoralize etmeye, meslekten uzaklaştırmaya çalıştığını vurgulayan Altun, Bu tür söylemlere maruz bırakılıp mesleği bırakan çok fazla kadın olduğunu söylüyor.

Altun başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor:

“İlk stajımı yaptığım restoranda erkek bir usta, ilgisine karşılık vermediğimiz için iyi bir tabak çıkarsak bile ufacık bir hatada üzerimize yürüyüp, cinsiyetçi hakaretlerde bulunmuştu. Bize iftira atıp, şeflerimize şikâyet etti. Bizim kısa sürede iyi iş yaptığımızı görünce, kendi işi için tehdit olduğumuzu düşünerek saldırmaya başladı.”

BASKILAR KARŞISINDA YILMAMAYA KARAR VERDİM

“Çok güçsüz gördükleri kadınlarla dalga geçiyorlar, baskıyı artırıp yıldırmaya çalışıyorlar. Onların bu tavrını gördükçe; ‘Hayır, çalışacağım ve kadınlar nasıl şef oluyormuş herkes görecek’ dedim.

Erkeklerin bu saldırıları beni daha çok güçlendirdi” diyen Altun, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu kuralı hiç kimse koymadı 21. yüzyıldayız. Yemek yapmanın, bıçak tutmanın cinsiyetle bir alakası yok. Bunu okuyacak erkek aşçılar varsa; Mutfak ekip işidir. Kadınları yermek yerine ekip olmanın gerekliliğini gösterip dayanışmada bulunursan gün sonunda en iyi sonucu çıkarırsın. Kadınlar bunu yapamaz diye bir şey yok mutfak mantık işidir, çözüm odaklı olmak lazım. Kadınlar bunu başarıyor.”

‘5 YIL SONRA MESLEĞİMİ BIRAKTIM’

31 yaşındaki Seray Baykan Çeçen ise geleceğin mesleği olarak görüldüğü için 2007 yılında üniversitede aşçılık bölümünü tercih ediyor. 2009 yılında zorunlu stajla birlikte başladığı profesyonel mutfaklarda kadın ve okullu olduğu için baskı altında kaldığını belirten Çeçen, “Ben ne kadar öğrenmeye açsam da karşımdaki şefler her zaman ayak işlerini yaptırmaya çalıştı bana” diyor.

profesyonel-mutfaklardaki-hiyerarsi-erkeklik-777182-1.Mutfaktaki erkeklerin arkasını toplayıp temizlik yapmaktan yemek yapmayı öğrenemeyen ve 5 yılın sonunda büyük bir hevesle başladığı işine veda eden Çeçen’i dinliyoruz. Çeçen, “Şefim, bana her ne kadar iyi davranırsa davransın, içten içe de onun bildiklerini bilmemi ve ondan daha iyi olmamı istemiyordu. Tarif için en özel olan malzemeyi koyarken bana göstermediğini ve gizli koyduğuna şahit oldum” diyor ve ekliyor: "İşe girdiğim her yerde, çoğu erkek olan şeflerle birlikte çalıştım. Okullu ve kadın olduğum için her zaman bir ön yargı ve çekememezlik oluyordu. Her mutfakta ‘Evet, ne yapayım?’ diye sorunca şu cevabı aldım: ‘Ee sen okullusun, öğrenmişsindir, yap bir şeyler!’ Sonrasında gelen ve devam eden bunun gibi bir sürü saçmalık…"

MESLEĞİ SÜRDÜRMEK İÇİN SUSUYORLAR…

Mutfakta çalışmanın çok yoğun, gecesi gündüzü olmayan, çok emek ve özveri gerektiren bir yer olduğunu söyleyen Çeçen, “Kendinizi oraya adamadığınız sürece bu işi yapmanızın pek imkânı yok. Ancak, kadınlar için kesinlikle şans da gerekiyor! İyi bir yerde çalışabilmek, iyi niyetli şeflerle bir arada olabilmek çok çok büyük bir şans” diyor.

Çeçen sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bu kadar erkek hakimiyeti olan bir sektörde, her şey yeterince zor değilmiş gibi bir de kadınlar tacize maruz bırakılıyor. Kadınların mutfakta yükselmeleri için ya da orada barınabilmeleri için ahlaksız teklifte bulunanlar, kadınları taciz edenler çok çok fazla. Bu yüzden mecburen istifa eden ya da para kazanmak zorunda olup, buna susan kadınlar biliyorum.”

Uzun çalışma saatleri sonucu gelen rahatsızlıklar ve birlikte çalışmak zorunda kaldığı kötü karakterli şefler yüzünden, mesleğini bırakmak zorunda kaldığını belirten Çeçen, “Bedenen yaşanan yorgunluk bir şekilde geçiyor ama psikolojik olanlar insanda yer ediyor. Bu nedenle üzerine bir sünger çekmeyi tercih ettim. Aşçılığı bıraktıktan sonra ne yapacağımı bilmeden ve düşünmeden, gözümü karartıp son çalıştığım yerden de ayrıldım” diyor.