Kendilerini "Eleştirel Psikolog" olarak tanımlıyorlar. Bilimsel ve politika dışı olduğunu iddia eden psikoloji disiplininin

Kendilerini “Eleştirel Psikolog” olarak tanımlıyorlar.

Bilimsel ve politika dışı olduğunu iddia eden psikoloji disiplininin, tam da bu iki iddia aracılığıyla toplumsal çelişkileri gorünmez kılabildigini...

Toplumsal eşitsizliklerin yeniden üretilmesinde aktif bir rol oynayabildigini iddia ediyorlar.

Psikolojinin politik ve tarihsel olduğu gerçeğinden yola çıkarak, eşitlik ve haklar temelinde, özgürleşmeci ve çoğulcu toplumsal bir psikoloji teorisi ve pratiği yaratmayı hedefliyorlar.

***

İnsan hakları, işkence, hak ihlalleri, etnik ve toplumsal kökene, cinsiyete, cinsel yönelime, dinsel ve politik görüşe, yaşa ve bedensel farklılığa yönelik ayrımcılıklar, yoksulluk, işsizlik, evsizlik, toplumsal şiddet, kentsel dönüşüm projeleri ve benzeri birçok toplumsal konuda ezilenlerin yanında olmanın, onlara yardım etmenin toplumsal bir sorumluluk olduğuna inanıyorlar.

Kapitalizmi değil kurbanları suçlama eğilimde olan egemen psikolojiye karşı çıkıyorlar.

İşsizlik ve kapitalizmin yarattığı bütün sorunların insanlar üzerindeki etkileriyle başa çıkabilmek için bireysel terapi ve tedavi yöntemleri bir etkiye sahip olsa da bu etkinin oldukça sınırlı ve geçici  olduğuna dikkat çekiyor...

Asıl iyileştirici olanın dayanışma ve mücadele pratikleri olduğunu vurguluyorlar.

“Kişi, uzay boşluğunda kendini inşa eden bir yapı değil, toplumsal koşulların bir ürünüdür... Kapitalizmin ve savaş koşullarının bize dayattığı rekabet, yalnızlaşma, yabancılaşma, hayatlarımızın bin bir parçaya bölünmesi, hayatımız ve dünya hakkında söz sahibi olamama, 'deli'leşme, yoksullaşma, mutsuzluk gibi sorunlarla mücadele etmek ancak: dayanışma ve birlikte mücadeleyle olur.“ diyorlar.

***

Sadece eleştirmekle yetinmiyor...

Direnişlere, 1 Mayıs'lara katılıyor; “Güvenceli Çalışma/Emekten Yana Meslek Yasası” için mücadele ediyorlar.

24-26 Eylül'de de...

“Toplumsal olarak gündem teşkil eden, etnik kimlik, militarizm, çocuk taciz ve tecavüzleri, kadına yönelik şiddet, emek mücadelesi ve sınıf dayanışması, eşcinsellik ve tedavisi gibi sorunları alternatif bir psikoloji dili ve bilim pratiği ile tartışmak, psikologların mesleki hak ihlalleri için önerilen dayanışma ve mücadele biçimlerinin neler olabileceğini konuşmak, emeği ve ezilen mücadelesini zeminine koyan, alternatif bir psikoloji bilimi ve pratiği için yeni bir örgütlenme tasarısını oluşturmak” için...

İstanbul Üniversitesi'nde, “2. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu”nu düzenliyorlar.

Sonra da, “Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar (TODAP) Derneği”ni kuracaklar.

Aramıza daha çok katılacaklar.

Şimdiden hoş geldinler.

 

Not: Memleket Tabipliği artık Çarşamba günleri açık olacak.