Üniversitelerdeki psikoloji eğitiminin, açıköğretimde yer alması kararına yönelik tepkiler sürüyor. Psikoloji bölümü akademisyenlerine göre söz konusu kararın sebebi üniversitelerdeki yozlaşmanın geldiği nokta.

Psikoloji eğitimi yok ediliyor

Buse İlkin Yerli

Önce İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi’nde (AUZEF) daha sonra da Ankara Üniversitesi’nde de Açıköğretim Psikoloji bölümünün açılmasına ilişkin tepkiler devam ederken Cumhurbaşkanlığı’ndan da konuya ilişkin bir açıklama geldi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerdeki psikoloji eğitiminin açıköğretimde de yer almasına gelen tepkiler üzerine rapor istedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’na hızlıca rapor hazırlamaları için talimat verdiğini açıkladı.

MESLEK KORUNMALI

Öte yandan çok sayıda psikolog, akademisyen ve demokratik kitle örgütünün de karara ilişkin tepkileri sürüyor. Mesleğin korunması gerektiğine dikkat çeken Klinik Psikolog Doç. Dr. Banu Yılmaz ile Toros Üniversitesi Doktor Öğretim Üyesi Feyruz Usluoğlu BirGün’e konuştu.

Açıköğretimin hem psikoloji hem de üniversite eğitimi almak için uygun olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Banu Yılmaz, “Üniversite eğitimi denen şeyin içinde yalnızca derste alınan bilgilerin yanı sıra üniversite ortamında olmak, o havayı koklamak, hocalarla iletişim kurmak, sosyal etkinlikler, politik bilgiler edinmek gibi pek çok konu da var. Dolayısıyla açıköğretim psikolojiye ve üniversite eğitimine uymaz” dedi.

POLİTİK İKLİMDEN FARKLI DEĞİL

Psikoloji alanının farklı uygulama alanları olduğunu aktaran Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Sadece kuramsal kısımları için bile psikoloji, uzaktan öğrenilemez. Belki bu ısrarın nedenleri ile ilgili kafa yormak gerekiyor. Şunu da unutmamak gerekiyor, bu kötüye gidiş psikolojiyle başlamış bir şey değil. Üniversitelerdeki bu kötüye gidiş ve yozlaşmanın geldiği nokta. Bu ülkede iyi olan her şeyin üzerinden geçirilmesi politikasının bir parçası. Bu ısrarın sebeplerinden biri rant olması. Psikoloji çok popüler, bu nedenle de çok fazla istismar edilen bir alan. Psikoloji eğitimini hakkıyla alan ve veren insanların çabası bunu bir yapıya oturtmak. Psikolojiyle ilgili çalışan insanların çoğu zaman söyleyecekleri sözler vardır. Bunu da ortalamanın altına çekmek de bir dert diye düşünüyorum. Bu durumun genel politik iklimden çok bağımsız olduğunu düşünmüyorum.”

YÖK’ÜN GEREKÇESİ YOK

“Bu durumu psikoloji bilimini, bilim olarak bitirme girişimi olarak nitelendiriyoruz” diyen Dr. Feyruz Usluoğlu ise mesleğin korunması yerine tam aksi bir yöntem izlendiğine dikkat çekti. Zaten uzun süredir ‘sahte’ psikologlarla uğraştıklarını belirten Usluoğlu, “Bir sürü kesim psikolojik hizmet sunmaya çalışıyor. Bu hem sağlıkla hem de etikle ilgili ihlaller söz konusu. Böylesi bir uygulama bu kesimlerin büyük bir kısmının meşruiyet kazanması anlamına da geliyor” diye konuştu.
Alınan kararın bilimsel hiçbir gerekçesi olmadığının altını çizen Usluoğlu, şunları dile getirdi: “Dünyanın hiçbir ülkesinde bu alanda açık ve uzaktan eğitim söz konusu değil. Bu kapsamda birkaç program var ama bunlar da bir psikologluk yetkisi vermiyor. Birçoğu asgari ücret düzeyinde iş bulabiliyorken hangi gerekçeyle bu uygulamayı açtıklarını soruyoruz. YÖK’ten ise bir açıklama yok.”