PTT tarafından sürülen Haber-Sen Genel Sekreteri Damatoğlu: Ölümleri duyurmamız rahatsız etti

Rıfat Kırcı

PTT’de yüzlerce emekçi koronavirüse yakalandı, en az 6 emekçi hayatını kaybetti. PTT yönetimi ise acilen önlem almak yerine, emekçilerin ve sendikacıların sesini bastırmaya çalışıyor. Salgın sürecinin başından bu yana PTT emekçilerinin sorunlarını kamuoyuna duyuran ve yönetimin kararıyla Zonguldak’tan Urfa’ya sürülen Haber-Sen Genel Sekreteri İbrahim Damatoğlu, yürütmenin durdurulması için hukuki süreç başlattı.

BirGün’e konuşan Damatoğlu, “İşkolumuzda yaşananları, meydana gelen ölümleri kamuoyuna duyurmamız belli ki birilerini rahatsız etti. Ama bizi bu hukuksuz uygulamalarla susturamazlar” dedi.


PTT ANAYASA’YI ÇİĞNİYOR

Zonguldak İdare Mahkemesi’nde yürütmenin durdurulması için dava açtığı bilgisini veren Damatoğlu, şu anda yıllık iznini kullandığını ve Zonguldak’ta olduğunu söyledi. Eşinin Zonguldak’ta öğretmen olarak çalıştığını söyleyen Damatoğlu, “Bir oğlum var. Kendi ihtiyaçlarını gideremeyen annem var, onunla da ben ilgileniyorum. Annem aynı zamanda kanser hastası. Dolayısıyla yıllık iznimi kullanmak ve Zonguldak’ta kalmak zorundayım” şeklinde konuştu.

BİZ EL UZATTIK ONLAR ELİMİZE VURDU

Sürgün edildiği Urfa Akçakale’de misafirhanede ya da öğretmen evinde kalmayı düşündüğünü belirten Damatoğlu “Zonguldak’taki kendi evim. PTT bu yönlerden de mağduriyet yaşatıyor. Sendika yöneticisi olmasaydım da bu karar hukuksuz olurdu. PTT yönetimin, emekçinin aile bütünlüğünü bozacak bir karar alması Anayasa’ya aykırıdır” ifadelerini kullandı.

Sürgün kararı öncesi yaşananlara da değinen Damatoğlu, “PTT Genel Müdürlüğü’yle ne zaman işbirliği yapmak istesek bunu başaramadık. Biz ne zaman elimizi uzatsak onlar elimize vurdu. Hâlbuki bizimle işbirliği yapsalardı PTT’de daha ciddi önlemler alınabilirdi ve can kayıplarının önüne geçilebilirdi” dedi.
PTT’nin salgına karşı önlem almaya yanaşmamasının kâr hırsından kaynaklandığını vurgulayan Damatoğlu, son olarak şunları dile getirdi:

“Biz pandeminin kontrolden çıktığı dönemde ilaç ve zaruri maddeler dışında kargolara bir müddet ara verilsin dedikçe onlar yeni yeni anlaşmalar yaptılar. Kadrolar da artırılmıyor. Bunun yerine parçalı taşeron sistemine geçmeyi düşünüyorlar. Geçtiğimiz cuma günü 24 yaşında gencecik bir arkadaşımız Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Yalnızca bizim öğrenebildiğimiz kadarıyla 6 can kaybı var, 2’si üyemiz. Kendisi hayatta kalsa da ailesinden kayıplar yaşayan çok sayıda işçi de var. Biz emekçilerin yaşam hakkı için mücadelemizi sürdüreceğiz.”

***

BİZ SİZİN KÖLENİZ DEĞİLİZ

Sendikalaştıkları için işten çıkarılan ya da ücretsiz izne gönderilen PTT-Sen yöneticisi taşeron işçilerin İstanbul, İzmir ve Bursa’da PTT Başmüdürlükleri önünde başlattıkları direniş sürüyor. İşçiler dün direnişin 9'uncu gününde İstanbul Sirkeci’de bulunan PTT Başmüdürlüğü önüne hukuk dersi verdi. Sendika yasasını ve Türk Ceza Kanunu maddelerini yere seren işçiler şu açıklamayı yaptı: “Gerekirse kapı kapı dolaşıp herkese yaptığınız bu rezilliği anlatacağız. Değil bu yasaları ihlal etmek, bundan sonra ezbere bileceksiniz. Bizler namussuzluk yapmadık, hırsızlık yapmadık, biz tüm arkadaşlarımızla birlikte hakkımızı aradık, geldiğimiz noktaya bakın. Bu mu adalet, bu mu hukuk? Taşeron işçiler olarak bizler kimsenin kölesi değiliz, bize saygı duyacaksınız.”