Erdoğan ile Putin Soçi’de bir araya geldi. Görüşmenin ardından ekonomiye dair önemli adımlar atılacağının sinyali verildi. Dr. Hande Orhon Özdağ, ekonomik hamlelerin Türkiye açısından belirsizliğini koruduğunun altını çizdi.

Putin’in desteği bile kurtaramaz

Umut SERDAROĞLU

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Tahran Zirvesi’nin ardından Rusya’nın Soçi kentinde bir kez daha görüşme gerçekleştirdi. 17 gün aranın ardından yapılan kritik görüşmede ekonomik yatırımlar ve gaz tedarikine yönelik önemli kararlar alındı.

Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Erdoğan ve Putin’in görüşmesi sonrası yaptığı açıklamada, "Erdoğan ve Putin gaz ödemelerinin kısmen Rus rublesi ile yapılması konusunda anlaştı" ifadelerini kullandı. Ödemelerin Ruble ile gerçekleştirilecek olmasına yönelik Erdoğan ise “Ruble noktasında bu alışverişlerimizi yapacağımız için o da tabii Türkiye-Rusya arasında mali noktada ayrı bir güç kaynağı olarak Rusya'ya ve Türkiye'ye inşallah kazandıracak" şeklinde konuştu. Öte yandan yaklaşık 4 saat süren görüşmenin ardından liderler ortak bildiri yayınladı. Bildiride Suriye operasyonundan iki ülkenin ticaret hacminin genişletilmesine kadar birçok konunun masaya yatırıldığı belirtildi.

İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİ GÜÇLENDİRİLECEK

Bildiride iki ülke arasındaki işbirliğinin güçlendirilerek ekonomik anlamda somut adımların atılacağı belirtildi. Görüşmede, “İki ülke arasındaki ticaret hacminin tespit edilen hedefler doğrultusunda ve dengeli bir temelde artırılması; ekonomi ve enerji alanlarında iki ülkenin birbirlerinden beklentilerinin mütekabiliyet çerçevesinde karşılanması" ibareleri yer aldı.
Aynı zamanda İstanbul’da imzalanan tahıl anlaşmasına yönelik kesintisiz devam edeceği sinyali verildi.

Tahran Zirvesi’nde hem Rusya’dan hem de İran’dan operasyon için onay alamayan Erdoğan’ın görüşmede en önem verdiği konulardan biri tekrardan Suriye operasyonu oldu. Görüşmenin basına açık bölümünde konuşan Erdoğan, “Suriye'deki gelişmeleri bu vesileyle özellikle ele almamız inanıyorum ki bölgeye ayrıca rahatlama getirecektir” dedi. Putin ise “Suriye konusunda Erdoğan'ı ilgilendiren tüm meseleleri muhakkak ele alacağız, göz ardı etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Görüşme sonrası yayınlanan bildiride de Suriye ve Libya mesajı yer aldı. Suriye’de kalıcı çözüme ulaşılması için siyasi sürecin ilerletilmesinin önemi vurgulandı.

Soçi görüşmesi ve alınan kararları uluslararası ilişkiler uzmanı akademisyen Dr. Hande Orhon Özdağ BirGün’e değerlendirdi.

Dr. Hande Orhon ÖzdağDr. Hande Orhon Özdağ

SEÇİM ÖNCESİ DESTEK MESAJI

Görüşmenin iki taraf için de olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini aktaran Özdağ, “Masada çok fazla konu olmakla birlikte somut çıktılar açısından temel odak noktasının ekonomik olduğu görülüyor. Türkiye açısından görüşmenin en dikkat çekici noktası Putin’in 2023 seçimleri için Erdoğan’a istediği desteği sağlayacağı mesajının verilmesiydi. Putin ‘Avrupa Türkiye’ye minnettar olmalı’ dedi. İstanbul Mutabakatı’na yapılan vurgu ve tahıl arzının sorunsuz sürdürülmesinin en çok gelişmekte olan ülkelerin çıkarına olduğu değerlendirmesi de önemliydi” dedi.

Putin’in Erdoğan yönetiminin saygınlığını Avrupa ve gelişmekte olan ülkeler içerisinde artırmaya çalıştığını ifade eden Özdağ, “Ayrıca ‘Batı dünyası Türkiye’nin çabalarını yeterince takdir etmese de Rusya bu çabanın karşılığını verir’ mesajını verdi. Ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi için belirlenen vizyon da Erdoğan’a seçim öncesi çok ihtiyacı olan ekonomik rahatlamayı bir nebze de olsa sağlayabilecek gibi duruyor. En azından durumun daha da kötüleşmesini önleyebilir. Dolayısıyla Putin’in her şeye rağmen, Türkiye’yi değilse de, Erdoğan’ı işlevsel bir ortak olarak değerlendirmek istediği görülüyor” ifadelerini kullandı.

ABD’Yİ TEDİRGİN EDECEK HAMLE

Gaz ticaretinin Rus rublesi üzerinden yapılmasına yönelik alınan kararı değerlendiren Özdağ, “Enerji ticaretinin dolar dışındaki para birimleri üzerinden yapılması ABD’yi her zaman tedirgin eder çünkü ABD doları, gücünün önemli bir kısmını rezerv para birimi olmasından alır. Dolayısıyla Batı dünyası açısından tedirgin edici bir adım. Bunun Rusya açısından olumlu bir adım olduğu kuşkusuz. Zira Türkiye’nin olası bir ödemeler krizi yaşamasının böylelikle önüne geçilebileceği düşünüyor” diye belirtti.

Anlaşmanın Türkiye nezdinde belirsizliğini koruduğunu ifade eden Özdağ, “Erdoğan hükümeti de rubleyle ödemeyi kısa vadede dolar-TL paritesinin daha da Türkiye aleyhine şekillenmesini önleyecek bir hamle olarak görmüş olmalı. Gaz ticaretinin kademeli olarak karşılıklı para birimleri üzerinden yapılacağı belirtiliyor ama öncelikle ruble gündeme alınıyor. TL’nin ne zaman devreye sokulacağıyla ilgili bir projeksiyon yok. BOTAŞ’ın rubleyi nereden temin edeceği belirsizliğini koruyor. Ayrıca rublenin yükselen değerinin zaten yüksek fiyatla alınan Rus gazına nasıl yansıyacağı da öngörülebilir değil” şeklinde değerlendirmede bulundu.

SURİYE SONUCU TATMİN ETMEDİ

Operasyon konusunda Rusya tarafının Tahran Zirvesi’ndekinden farklı noktada olmadığını dile getiren Özdağ, “Suriye operasyonu Türkiye açısından önemli bir gündem maddesi olsa da Zirve’den Türkiye’yi operasyon konusunda tatmin edici bir sonuç çıkmadı. Zirve sonrasında yapılan ortak açıklamada da terör örgütlerine karşı ortak mücadele vurgusu yapıldı ama hem Rusya’nın hem de Türkiye’nin siyasal sürecin önemine vurgu yaptığı belirtildi. Siyasal süreç vurgusu aslında kapsamlı bir operasyon ihtimalinin dışarda tutulması açısından önemli. Rusya, sorunun Esad’ın muhatap alınarak çözülmesi konusunda kararlı. Ancak yine de Erdoğan’a seçim öncesi verilecek siyasal desteğin bir ayağı olarak dar kapsamlı bir operasyon gündeme getirilebilir. Bu da her şeye rağmen İran’ın da ikna edilmesine bağlı” ifadelerini kullandı.