Bursa’da 100 yıllık Tophane Saat Kulesi’nin restorasyonunda PVC kullanıldığının ortaya çıkmasına memlekette şaşıran kaç kişi kalmıştır bilmiyorum. Tıpkı daha önce Kütahya’da 4’üncü yüzyıldan kalma sütun başının PVC’yle kaplandığını ya da Mersin’de Ortaçağ’dan kalma kalenin yine PVC pencere ve beton sıvayla restore edildiğini öğrendiğimizde olduğu gibi… AKP ve MHP’nin milli ve yerli şuur hamlelerini gelecek kuşaklara taşıyacak olan bu dehşet verici çalışmalar giderek sıradanlaştı. Ancak şaşırtıcı olan şu ki, biz plastiği bu kadar bol gönülden kullanırken Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) verilerine göre, plastik atıkları geri dönüştürme konusunda en başarısız ilk 20 ülkeden biri. Çöplerin sadece yüzde 1’i geri dönüşüme gönderilirken, hükümet İngiltere’den plastik atık alımını artırmaya karar vermiş bile.

•••

Çöp bir yana, kendi kendine yetebilirken pek çok hayati ihtiyacını karşılamada dışa bağımlı hale getirilen ülkemizde konu, başkasının toprağına muhtaç olmaya kadar vardı. Gübre, mazot ve elektrik fiyatlarındaki artış; betonlaşma; su kaynaklarının kuruması; çiftçinin hükümetten yeterli desteği bulamaması gibi nedenlerle hem tarım arazileri azaldı, hem de çiftçi işinden ekmek yiyemez hale geldi. Son yıllarda kaybı 4 milyon hektarı bulan tarım arazilerinin çiftçiye, ülkeye, hepimize kazandırılması için her türlü desteği sunmakla yükümlü hükümet ise tercihini betondan, maden şirketlerinden ve nükleer enerji santrallarından yana kullanmaya devam ediyor. Dolayısıyla bir zamanların tahıl ambarı Türkiye artık ekip biçmek için Afrika’dan toprak kiralayan bir ülke haline geldi.

•••

CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun’un hazırladığı tarım raporuna göre iklimdeki değişim, gübre ve mazot fiyatlarındaki artış nedeniyle çiftçi maliyetlerini karşılayamadığı için elindeki toprakları satmaya başladı. Satılan araziler için rantçılar tetikte. Çiftçi geçen yıla göre yüzde 50 fakirleşti ve bunun sonucunda üretimden çekilmeye başladı. Gübre fiyatları geçen yıla göre yüzde 112-130 arttı. Çiftçinin kullandığı elektriğe ağustos ve eylül aylarında yüzde 14, ekimde yüzde 18 zam geldi. Tohum, gübre, zirai ilaç, damızlık gibi ürünlerde ülkenin dışa bağımlılığına çözüm üretemeyen ve yıllardır çiftçinin-hayvancının ihtiyaçlarını karşılamakta gönülsüz ve başarısız olan hükümetin hızla yaklaşan gıda krizine karşı çareyi dışarıda arıyor oluşu maalesef durumun ciddiyeti ve aciliyeti karşısında ne kadar umarsız olduğunun kanıtı. Oysa iklim, su kaynakları, toprak çeşitliliği ve insan gücü açısından oldukça zengin bir ülke olan Türkiye’de istenirse kolaylıkla bir gıda seferberliği gerçekleştirilebilir.

•••

Bu dayanışmanın en güzel örneklerinden biri de hiç kuşkusuz Ovacık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi. Tunceli’de Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu öncülüğünde kurulan ve bugün yöre halkı tarafından yetiştirilen ürünleri Türkiye’nin dört bir yanından talep gören bu üretim ve dayanışma ağı son günlerde insanların yüzünü güldüren yegâne şey. Sırasıyla İstanbul, Ankara ve İzmir’de satış ofisleri açan kooperatife ve Başkan Maçoğlu’na karşı halkın gösterdiği yoğun ilgi ve sevgi, tam da yerel seçimler yaklaşırken muhalefete halkın ihtiyacı ve beklentisiyle ilgili çok önemli ipuçları veriyor. Halkın kendisi için çalışan, siyaset üreten yöneticilere ve dayanışmadan doğan güven ve mutluluğa ihtiyacı var.