Google Play Store
App Store

Çevre Bakanlığı, Sinop NGS’nin imar planlarına karşı açılan davada bilirkişi raporunu beğenmeyince kişiye özel ilanlarla İTÜ’ye yerleşmiş akademisyenlere yeni rapor hazırlattı. Şehir plancıları nükleerin güvenilir olduğunu anlattı.

Radyasyon sever akademisyenler
Fotoğraf: DepoPhotos

Gökay BAŞCAN 

Özel ilanlarla üniversitelerde kadrolaşan akademisyenler, iktidarın mega projelerinde kadroların ‘hakkını’ veriyor.

Kanal İstanbul, Akkuyu Nükleer Güç Santralı gibi felaket projelerinde adını sıkça duyduğumuz akademisyenler son olarak Sinop Nükleer Güç Santralı için hazırlanan imar planlarına karşı açılan davaya ‘özel’ rapor hazırladı.

İmar planlarına ilişkin rapor hazırlaması beklenen İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ)akademisyenler alanlarının dışına çıkarak nükleer santralın yerli, ucuz ve enerji güvenliğini artıracak üstün kamu yararı taşıyan bir proje olduğunu anlattı. Davacı Avukatı Mehmet Horuş, "İTÜ'den profesörler kendi akademik uzmanlık alanlarından daha çok hukuksal değerlerlendirmelere yer vermişler ve nükleerle ilgili şahsi tercihlerini anlatmışlar" dedi.

PLANCILAR ENERJİ ANLATTI 

Sinop NGS için hazırlanan 1/100 bin ve 1/25 binlik imar planları 2020’nin sonunda askıya çıkartıldı. TMMOB’ye bağlı odalar ile Sinop Nükleer Karşıtı Platform dava açtı. Dava dilekçesinde, alanın çevresinde; tabiat parkı, yaban hayatı geliştirme sahası, sulak alan bulunduğu, ekolojik hassasiyetin gözetilmediği belirtildi. Yine santral alanına ulaşımın nasıl olacağının belirlenmediği, çizim hatası olduğu ve mekânsal plan açıklama raporu niteliği taşımadığı belirtilerek iptali istendi. Danıştay 6. Dairesi’nde görülen davada mahkeme bilirkişi keşfi yapılmasına karar verdi. ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama bölümünden 3 akademisyen yaptığı keşif sonrası raporu Danıştay’a sunuyor. Ancak nükleer güç santralı için seçilen yerin yanlış olduğunu söyleyen raporu beğenmeyen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, özel ilanlarla kadrolaşmış İTÜ’lü akademisyenlere yeni bir özel rapor hazırlatıyor. İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Küçükmehmetoğlu, Doç. Dr. Ziya Paköz ve Doç. Dr. Yasin Bektaş’ın imzasının bulunduğu özel rapor tam da iktidarın istediği gibi yazılıyor. Planın, şehircilik ilkelerine, mevzuata uygun olduğunu belirten akademisyenler, raporda ayrıca alanın dışına çıkartarak nükleer övdü. Nükleer santralların iklim dostu olduğu iddia edilen raporda, ülke menfaati için de zorunluğu olduğu öne sürüldü. Son açıklamalardan Rusların üstleneceği anlaşılan nükleer projesinin yerli, ucuz ve güvenilir olduğu belirtildi.

KİŞİYE ÖZEL AÇILAN İLAN 

Bilirkişi raporuna karşı ‘özel’ rapor hazırlayan bu isimler kamuoyunda Kanal İstanbul gibi büyük rant projeleriyle ve kişiye özel açılan ilanlarla tanınıyor. 31 Aralık 2021 tarihinde verilen İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü için açılan sırasıyla 1 adet Profesörlük, Doçentlik ve Dr. Öğretim Üyesi ilanlarıyla bölüme, Prof. Dr. Mehmet Küçükmehmetoğlu, Doç. Dr. Fatih Eren ve Dr. Numan Kılınç alındı. Özel ilanların gerektirdiği şartların göreve alınan akademisyenlerin çalışmalarıyla birebir uyuşması dikkat çekti.

1 Ağustos 2022 tarihinde ise yine nokta atışı açılan ilana Dr. Öğretim Üyesi kadrosuna Muhammed Ziya Paköz alındı. Daha sonra Dr. Ziya Paköz’e, doçent ilanı için istenen şartları ‘yerine getirdiği için’, doçent unvanı verilirken aynı zamanda dekan yardımcısı görevine getirildi.

***

Her rantın altına imza 

İstanbul’a ihanet olarak nitelendirilen Kanal İstanbul projesinde de aynı isimler yer alıyor. Kanal İstanbul projesinin Avrupa yakası rezerv yapı alanına 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğine karşı halkın, İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde açtığı davada bilirkişi heyeti yine iktidara yakın isimlerden belirlendi. Bilirkişi heyetinde Doç. Dr. Ziya Paköz de yer aldı. O dönem meslek odaları ve yaşam savunucuları keşif heyetinin değişmesi için çağrı yapmıştı.