Nükleer Düzenleme Kurumu’na ilişkin teklif bugün görüşülecek. Uzmanlar, kazada şirketin sorumluluğunun 700 milyon avroyla sınırlandığına dikkat çekti.

Radyasyonun sorumluluğu 700 milyon avro

Gökay BAŞCAN

Çevre Komisyonu ve Sanayi Komisyonu’nda kabul edilen Nükleer Düzenleme Kurumu’nun kuruluşuna ilişkin kanun teklifi, bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. Komisyonlardan jet hızıyla geçen kanun teklifine tepkiler sürüyor. Uzmanlar, bu kadar önemli ve stratejik bir konuda ayrıntılı bir şekilde incelenmesi, irdelenmesi ve değerlendirilmesine imkân tanınmadan yasal düzenleme yapılmasının kabul edilemeyeceğini belirtti. Düzenleme ile Akkuyu’yu işletecek şirkete yeni imtiyazlar tanındığına dikkat çekildi.

Kanun teklif maddelerini inceleyen TMMOB Nükleer Güç Santralları’nı izleme Komisyonu üyeleri Nedim Bülent Damar ve Oğuz Türkyılmaz, Nükleer Düzenleme Kurumu’nun Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 2018’de kurulduğunu ve geçen yıl Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iptal kararı verdiğini hatırlattı.
Jeoloji Mühendisleri Odası da kanun teklifine ilişkin açıklama yaptı. Kanun teklifinin 3.2b maddesinde ‘radyasyon dozlarının mümkün ve makul olan en düşük seviyede tutulması’ ilkesinin esas alınacağı ifade edilmekte olduğunu hatırlatan açıklamada “Mümkün ve makul doz tanımlaması, hakkında herhangi bir madde yer almamaktadır. Bu tanımlaması belirsizlik içermektedir” denildi.

SORUNU DÜNYA ÇÖZEMEDİ

Kanun teklifinin 9. maddesinde nükleerden çıkan radyoaktif atıkların, faaliyet sürdüğü sürece üretildikleri tesislerde, kapatılınca ise Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) tarafından bertaraf edileceği belirtildi. “Dünyada henüz çözülmemiş bir sorun yumağı ve risk kaynağı olan atıkların bertaraf işini TENMAK’ın nasıl yapacağı belirsizdir” diyen Bülent Damar, “Santral alanları aynı zamanda atık depolama alanları olacak ve atık bertaraf depoları yapılmaz ise santral sahaları atık çöplüğü olarak kalacak” dedi.

Nükleer santralın sahibi, işleticisi atıklarla ilgili herhangi bir sorumluluğu kalmadığına dikkat çeken Damar, “TENMAK fiilen atık yönetim kuruluşu olarak görevlendirilmiş olmaktadır. Teklifin 4b maddesine göre, işleticinin kirlettiği sahadan atık nakledildikten sonra sahanın temizliğini de TENMAK yapıyor” dedi.
2. maddede bertaraf etme olarak nihai depolama tanımlandığını hatırlatan Damar, “Radyoaktif atıkların binlerce yıl süreyle, radyasyon yaymalarını önleyecek şekilde ve hangi tedbirlerle, ne koşullarda, nasıl depolanacağına dair bir hüküm yok” diye konuştu.

BİR YILLIK GERİLİN 5'TE 1'İ

Damar, yasa teklifindeki en önemli hususlardan birinin de nükleer kaza durumunda Rus şirketin maddi sorumluluğu olduğunu belirtti. 13.maddede, bir nükleer kazaya neden olmaları halinde maddi sorumluluklarının üst sınırının 700 milyon avro ile sınırlı olacağına dikkat çeken Damar, “Çok düşük bir miktar. Örneğin Akkuyu NGS için 1 yıllık gelirinin beşte biri kadar. Çernobil ve Fukuşima kazaları sonrası meydana gelen zararlar 100 milyar doların üzerinde” dedi.
Damar şu ifadeleri kullandı: “14. maddeye göre düzenlenecek sigortanın kapsayacağı risk tutarı çok düşük. 25 milyar dolar yatırım tutarı olan Akkuyu NGS, 700 milyon avroya sigorta ettirilecek. Normal inşaat müteahhitlik hizmetlerinde bile yatırım tutarının yüzde 10’dan fazla sigorta zorunluluğu varken, kritik önemi haiz nükleer santralda yatırım tutarının yalnızca yüzde 3’ü kadar sigorta yapılması son derece yanlış.”

Damar, ayrıca nükleer santralda bir kaza olması halinde işletenin sigorta veya teminatı karşılanmadığı durumda eksik kalan kısmının Cumhurbaşkanı’nın belirlediği usul ve esaslara göre karşılanacağını belirtti. Damar, “Şirketin yerine getirmediği yükümlülüğü Cumhurbaşkanı üstleniyor” dedi.

DENETLENEBİLİRLİK YOK

Oğuz Türkyılmaz ise kanun teklifinin eksikliklerine dikkat çekti. Kanun teklifinin 7. maddesinde denetim faaliyetlerinde başka kuruluş ve şirketlerin de görevlendirilebileceği ifadelerinin yer aldığını hatırlatan Türkyılmaz şöyle konuştu: 10-23. Maddelerde kurumun görevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı analiz, danışmanlık, gözetim, inceleme, araştırma, muayene, test, eğitim sertifikalandırma vb. faaliyetleri yerine getirmek için kurumun sermaye payının yüzde 52 olacağı (diğer ortakların kimler olacağı belirsiz) ayrıcalıklı ve özel statülü bir şirket kurması öngörülüyor. Bunlar gibi kapsamlı bir şekilde ele alınması gereken bir dizi husus bulunmaktadır. Diğer tarafta, Kurumun çalışmalarına bilgi ve birikimleri ile katkıda bulunabilecek bir Danışma Kurulu vb. bir organ öngörülmemiştir. Kurumun çalışmalarında şeffaflık, çalışmaların sonuçlarına dair bilgilere erişim, kurumda her düzeyde görev alanların yönetim ve denetime katılmaları, reaktör bölgesinde yaşayan halkın ve demokratik temsilcilerinin çalışmalara hakkında bilgi almasını sağlayacak düzenleme ve mekanizmalar da teklifte bulunmamaktadır.

Türkyılmaz son olarak, “Türkiye’nin güneş ve rüzgar kaynaklı çok büyük elektrik enerjhisi üretim potansiyeli atıl beklerken risk ve atık sorunu çözülmemiş yakıtından teknolojisine yapımını işletilmesine dışa bağımlı nükleer santrallara ihtiyacı yoktur” ifadelerini kullandı.