Rage Against The Machine 20 yıl sonra yeniden…

Ana akım müzikte doğru bildiğini dinleyiciden sakınmadan söyleyen, kapitalist sistemle cidden bir derdi olduğuna inandığımız grupların başında Rage Against The Machine (RATM) gelir. RATM, kliplerinden albüm kapaklarına kadar protest duruşunu ortaya koymuş bir gruptu. Nu-metalin patladığı yıllarda funk öğelerini yoğun bir biçimde kullandıkları müzikleriyle dünyayı kasıp kavurdu. Solistleri Zack de la Rocha’nın siniri, gitaristleri Tom Morello’nun DJ’lerin scratch’lerini taklit eden tekniği grubun imzalarının başında geldi. Brad Wilk’in davulculuğu, Tim Commerford’un da imza bas soundu ve makine gibi çalımı grubun bel kemiğini oluşturdu.

Grubun eylemci ruhlarından bahsederken sıradan bir durumdan bahsetmiyoruz. ‘Sleep Now In The Fire’ şarkılarına Wall Street’te izinsiz çektikleri klip sonunda hepsi nezarethaneyi boylamıştı. Klibin yönetmeni de Fahrenheit 11/9 belgeselini de çeken Michael Moore’du. Klibin yarattığı infial yüzünden borsa o gün erken kapanmıştı. 1993’teki Philadelphia’daki Lollapolooza Festivali’nde, müzik dünyasındaki sansürcü zihniyeti protesto etmek için sahneye çıplak çıkıp durmuşlardı.

1992 tarihli efsaneleşen ilk albümlerine kapak görseli olarak 1963’te Vietnam hükümetinin Budizm karşıtı politikalarına protesto olarak kendini sokak ortasında ateşe veren Budist rahip Thích Quảng Đức’un o meşhur fotoğrafını seçmişlerdi.

Müziğe geri dönelim. Rap ve metalin birleştiği kıyılar olan Nu-Metal 1992’de vardı. Bu müziği Rage Against The Machine keşfetmedi ama başka hiçbir grup da bu kadar etkili yapamadı. Grubun ilk albümü ‘Bombtrack’ ile açılıp ‘Killing In The Name of’ ve ‘Take The Power Back’ gibi efsane şarkılarla devam ediyordu. Albümde hiç boş şarkı yoktu ve hepsi protest müziğin marşı olabilecek kapasitedeydi.

Grup içinde grup

RATM dağıldıktan yıllar sonra 2016’da Zach’siz ekip yanlarına Public Enemy’den Chuck D ve D Lord, Cypress Hill’den B-Real’i alıp Prophets of Rage adlı başka bir grup kurmuştu. Fakat bu grup da dün aldığımız bir haberle dağıldı.

Çünkü RATM dün 5 konser tarihi açıklayarak toplandıklarını duyurdu. Açıkladıkları tarihlerin arasında Kaliforniya’daki Indio da var. Indio her yıl düzenlenen Coachella Festivali’nin yapıldığı yer. Açıklanan tarihler ise 10 ve 17 Nisan, yani Coachella Festivali’nin tarihleri. Bunlar dikkatimi çekti. Grup, Coachella’nın adını hiçbir yerde geçirmese de yabancı basında “Grup toplandı ve Coachella’nın ana grubu oluyor” diye yazılıp çiziliyor iki gündür. Coachella haberi resmi bir açıklama gelmediği için hala bir ‘iddia.’

Yalnız bu iddia bana bir şeyi hatırlattı. Coachella’nın patronu olarak bilinen Philip Anschutz’un bu yıl bazı mide bulandırıcı haberleri çıkmıştı. Kendisi LGBTİ bireylere karşı ve Trump destekçisi olduğu gibi Amerika’daki muhafazakâr örgütlere maddi destek yapan bir patron. Anschutz aslında doğrudan Coachella’nın patronu sayılmaz, temelde festivalle doğrudan bağlantısı yok. Coachella’nın patronu Goldenvoice isimli bir şirket. Bu şirket AEG adlı bir holding bünyesinde faaliyet gösteriyor ve AEG’nin de başkanı Philip Anschutz. Muhafazakâr başkan geçen yıl Anti-LGBTİ örgütlere yardım ettiği gibi ve silah lobisiyle işbirliği yapan Senatör Cory Gardner’a da destek olmuştu. Anschutz’un festivallerinde Roger Waters da sahne aldı. Kısacası herkes parasına bakıyor. Neticede sağcı başkan doğrudan işin başında değil.

RATM’in meşhur festivalde sahne alacak olması çok kuvvetle muhtemel olsa da bir iddia. Trump’a Anti-LGBTİ ve silah lobilerine sahneden saldırabilir, sağı solu belli olmaz RATM’ın. Türlü protestoya hazır bir şekilde 2020 Nisan’daki konserleri bekliyorum.