İflası açıklanan IMF’nin kıskacındaki Sri Lanka’da halk, Rajapaksa klanını devirdi. Eylemciler, düzen değişene kadar mücadeleye devam vurgusu yaptı. Sosyolog Kadirgamar, “Rajapaksa ülke içindeki birliği bozabilmek için elinden geleni yaptı. Yine de insanlar eyleme dalga dalga geldiler” dedi

Rajapaksa’nın gitmesiyle bitmez
Fotoğraflar: İHA-AA

Umut SERDAROĞLU

Güneydoğu Asya ülkesi Sri Lanka'da halk ayaklanması Rajapaksa ailesini devirdi, sırada kurulan düzeni değiştirmek var. Ekonomik çöküşün tetiklediği siyasi kriz Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa’yı da koltuğundan kaldırdı. Öfkeli protestocuların devlet başkanlığı sarayına girmesinin ardından kaçan Rajapaksa, Parlemento’daki siyasi parti liderlerinin çağrısı üzerine istifa etti. Sri Lanka Meclis Başkanı Mahinda Yapa Abeywardena, yaptığı açıklamada, Rajapaksa’nın 13 Temmuz’da istifa etmeyi kabul ettiğini duyurdu. Başbakan Ranil Wickremesingh da önceki gün istifa etmeye hazır olduğunu bildirmişti. Istifa furyası başlayan ülkede Sri Lanka Yatırım Teşvik Bakanı Dhammika Perera da Twitter hesabından istifa mektubunu paylaştı. Devlet başkanı ve başbakandan henüz resmi bir adım gelmezken Anayasa'ya göre her ikisinin istifa etmesi halinde parlamento sözcüsü Mahinda Yapa Abeywardena geçici olarak devlet başkanlığı görevini devralacak.

MUHALEFET YENİ HÜKÜMET KURMA ARAYIŞI İÇİNDE

Biraraya gelen muhalafet partileri yeni bir hükümet üzerinde anlaşmaya çalışıyor. Muhalif milletvekili Mathiaparanan Abraham Sumanthiran bütün muhalafet partilerinin biraraya gelerek parlamentoda çoğunluğu elde etmek için gerekli 113 milletvekilini toparlamayı kolaylıkla başaracağını söyledi. Milletvekili, yeni hükümet kurulduktan sonra Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa'dan resmen istifasını talep edeceklerini belirtti.

Ekonomik krizin pençesindeki halk ise Rajapaksa ailesi iktidardan gitse de eylemlerinin son bulmayacağını düzen değişene kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguluyor.

Rajapaksa hükümetinin son hamlesi Uluslararası Para Fonu (IMF) ile bir kurtarma paketi üzerinde uzlaşması bardağı taşıran son damla oldu. Ülkede yaşanan gıda kıtlığının yanı sıra Başbakan Wickremesinghe, geçtiğimiz günlerde ülke ekonomisinin çöktüğünü ve petrol ithalatı için ödeme yapamadıklarını duyurmasıyla halk sokağa döküldü.

***


Sosyolog Ahilan Kadirgamar - Sri Lanka Jaffna ÜniversitesiSosyolog Ahilan Kadirgamar - Sri Lanka Jaffna Üniversitesi


Sri Lanka Jaffna Üniversitesi’nden Sosyolog Ahilan Kadirgamar, Sri Lanka’da halkın ayaklanmasıyla çöken Rajapaksa aile diktatörlüğünü BirGün’e değerlendirdi.

Çok uzun süredir Rajapaksa ailesine yönelik protestolar sürüyor ancak özellikle başbakan Mahinda Rajapaksa’nın istifasının ardından protestolar arttı. Bunun sebebi Başkan Gotabaya’nın eski başbakan Ranil Wickremesinghe’yi başbakanlığa atamasıydı. Wickremesinghe’nin başbakanlığını ABD dâhil birçok dış aktör destekledi. Ancak Sri Lanka halkı, Gotabaya ve Wickremesinghe’nin kendi aralarında yaptığı anlaşmadan kaynaklı bir atama olduğunu biliyordu. Diğer taraftan Wickremesinghe son seçilmelerde ağır bir şekilde yenilmiş, partisi parlamentoda sadece bir koltuk almıştı. Bunun sonucunda zaten öfkeli olan Sri Lanka halkı daha da öfkelendi.

SRİ LANKALILARI HİÇBİR KISITLAMA DURDURAMADI

Sri Lanka halkının başkanlık konutunu basması ülkedeki ekonomik sorunun yanı sıra hükümetin meşruiyetini tamamen kaybetmesinin bir sonucu. Durum bu noktaya gelinceye dek sendikalar, protestocular Başkan ve Başbakana yönelik protestolarını daha da arttırdı. Bu süreçte Rajapaksa rejimi çeşitli sokağa çıkma yasakları uygulama girişiminde bulundular ancak hiçbir yerden destek bulamadılar. Hatta ülke içindeki birliği bozabilmek için toplu taşımayı engellediler. Özel araçlarla ulaşımı engellemek için dizel petrol ne varsa hepsinin satın alımını durdurdular. Yine de insanlar bir şekilde yakıt bularak başkanlık konutuna dalga dalga geldiler.

MEŞRUİYETLERİNİ TAMAMEN KAYBETTİLER

Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa ve Başbakan Ranil Wickremesinghe çarşamba günü istifalarını vereceklerini açıkladılar. Son dakika karar değiştirebileceklerini düşünen, bu yüzden tedirginlik yaşan belirli kesimler var ancak ben kesinlikle istifa edeceğini düşünüyorum. Çünkü sadece halkta değil hükümet içinde de tamamen meşruiyetini kaybettiler.

PARLAMENTONUN KURULMASI LAZIM

Diğer taraftan asıl sorunlar ise Gotabaya’nın istifasının ardından başlayacak. Sri Lanka’yı bekleyen çok kritik bir yol var. Hükümetin tekrardan kurulması çok zorlu olacak çünkü Rajapaksa’nın partisi çoğunluğa sahip. Parlamentonun baştan kurulması şart. Halkın büyük çoğunluğu halk içinden kişilerin katıldığı bir konsey kurulmasını istiyor. Burada sivil toplum kuruluşlarından, sendikalardan temsilcilerin olması yönünde görüşler var. Ancak bu hiç kolay olmayacak. Bu yüzden aylar belki de yıllar boyunca politik dengesizlik yaşanacak.

IMF GÖRÜŞMELERİ ÇÖZÜM OLAMAZDI

Öte yandan iktidarını kaybetmek istemeyen Gotabaya, bu süreçte Uluslararası Para Fonu (IMF) ile görüşmeler yaptı. Hükümet iç ekonomide bu kadar sorun yaşanırken IMF kurallarıyla ekonomik reform yapamazdı. Acil ihtiyacın olduğu birçok nokta var. Bunların başında gıda krizi yer alıyor. İnsanlar yemek bulamıyor, çocuklarına bakamıyorlar. IMF anlaşmalarıyla çözülebilecek bir konu değil bu. Zaten baktığımızda IMF ile yapılan görüşmeler öncesinde ekonomik reformları uygulamaya çalıştılar. Baktığımızda ülkenin gayri safi yurtiçi hasılası eksi on. Ülkenin gelirinden çok borcu var. Böyle bir durumda IMF de çözüm olmazdı