Suriye 6'ncı yılını geride bırakan savaşta ‘de facto’ olarak 6 parçaya, 4 ‘çatışmasız bölge’ye ayrılsa da Rakka harekâtı ülkeyi ne tür bir geleceğin beklediğini büyük ölçüde netleştirecek. Rakka sonrası senaryolar arasında Lübnan, Bosna, Irak modelleri ön plana çıkıyor

Rakka, Suriye’nin geleceğini belirleyecek: 6 parça, 4 bölge; Olası senaryolar

İBRAHİM VARLI ibrahimvarli@birgun.net @ibrhmvarli

Suriye’deki savaş altıncı yılını geride bırakırken çatışmalar doğu cephesi olarak adlandırılan Irak sınırına kaymış durumda. Bütün gözler ABD-SDG ittifakının başlattığı Rakka operasyonunda. IŞİD’in başkenti Rakka’ya yönelik harekat sonrasında Suriye’ye dair projeksiyon da büyük ölçüde netleşecek. Hem ABD tarafı hem de SDG’nin en büyük bileşenlerinden YPG, Rakka harekatının beklenilenden de erken biteceğini dillendiriyor. Suriye ordusunu ve Şii Haşdi Şabi milislerinin Rakka’ya yanaşmasına müsaade etmeyen ABD, Batı Suriye’de Rusya’ya kaybettiği tahakkümünü Doğu Suriye üzerinden pekiştirme arayışında.

Fırat Nehri üzerinde kurulu İslam Devleti’nin merkezi Rakka, yakınındaki Deyr Zor ile birlikte zengin petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip. IŞİD’in elinde bulunan Irak’ın ikinci büyük kenti Musul ile birlikte önemli bir petrol havzası olan Rakka-Deyr Zor hattı barındırdığı potansiyel nedeniyle ABD’nin iştahını kabartıyor ve Washington bu nedenle burayı kimselerle paylaşma niyetinde değil.

ABD'nin Suriye'ye biçtiği senaryo!
Suriye’de rejim değiştirme niyetiyle yola koyulan ABD’nin tasarladığı senaryo ortaya çıkan bugünkü mevcut tablo değildi. Başlangıç senaryosuna göre İslamcılar desteklenecek Libya’daki gibi kısa sürede rejim düşecek, Esad kaçacak ve ılımlı İslamcılar iktidara konacaktı. Ancak öyle olmadı. Şii Direniş Cephesi İran’ıyla Hizbullah’ıyla yüklendi.

Sonrasında da bu cepheye fiili olarak omuz veren Rusya ile birlikte savaşın seyri tümden değişti.

ABD hazırlıklıydı. Birinci plan tutmayınca, hemen ikinci hatta üçüncü plan devreye sokuldu. Savaşı yıllara yaydı.
Suriye’yi bir bütün olarak Rusya-İran hattına kaptırmamak için stratejiler üretti. Emperyalizmin klasik böl-parçala-yönet stratejisini devreye soktu. Buna uygun taktikler üretti. Suriye’nin direncini kırmaya çalıştı, Rusya’ya “Suriye’yi sana bıraksam dahi kolu kanadı kırık bir ülke alacaksın” mesajı verdi.

Altı parçaya ayrılmış Suriye toprakları
Suriye’de mevcut duruma bakacak olursak… Ülke “de facto” olarak altı parçaya ayrılmış durumda.
Kuzey Suriye/Rojava: Ülkenin kuzeyi Suriye Kürtlerinin kontrolünde. Üç kantonda özerklik ilan eden PYD liderliğindeki Kürtler mevcut statülerini güçlendirme, bir üst seviyeye çıkararak taçlandırma arayışında. Cizire, Kobane ve Afrin kantonlarını kapsayan Kuzey Suriye demokratik Federasyonu ilen edildi. ABD ve Rusya ile yakın ilişkiler geliştiren Kürtler, Suriye Devleti ile de ilişkileri koparmış değil.
rakka-suriye-nin-gelecegini-belirleyecek-6-parca-4-bolge-olasi-senaryolar-311030-1.
(Suriye fiili olarak 6 parçaya bölünmüş durumda)

Kuzet Batı Suriye/Fırat Kalkanı Bölgesi: Geçen ağustos ayında başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı ile Türkiye “kırmızı çizgi” ilan ettiği Kürt kantonlarının arasına fiilen yerleşti. ÖSO ile birlikte sürdürülen operasyon neticesinde Cerablus’tan Azez’e, El Rai’den El Bab’a kadar olan bölgede 35-40 kilometrelik “cep”te kontrol sağlandı.

Kuzey Batı Suriye/İdlib Vilayeti: ABD, Suudi Arabistan, Türkiye destekli cihatçıların kontrolündeki İdlib fiili olarak bir Nusra Emirliği. IŞİD kontrolündeki Rakka’nın Batı Suriye’deki versiyonu niteliğinde. Sponsor ülkelerin telkiniyle Şam’ın Fethi Cephesi olarak ismini değiştiren El Kaide’nin Suriye kolu olan El Nusra Cephesi İdlib bölgesindeki en büyük cihatçı grup. Halep’ten, Şam’dan sürülen cihatçıların yerleştirildiği yer İdlib.

Doğu Suriye/Rakka/İslam Devleti: Doğu Suriye’de Fırat Nehri üzerine kurulu Rakka üç yıldır IŞİD’in merkez üssü konumunda. IŞİD’in ilan ettiği İslam Devleti’nin de başkenti. Irak sınırına yakın kent ülkenin petrol deposu.

Güney Suriye/Dera: Ürdün sınırındaki Dera, Suriye savaşının fitilini de çakan kent. İlk olaylar burada patlak vermişti.

Uzun bir süredir ABD tarafından koordine edilen Ürdün Masası tarafından yönetiliyor. “Ilımlı” cihatçılar olarak pazarlanan Nusra’nın, Fetih Ordusu’nun, ÖSO’nun kolları tarafından kontrol ediliyor.

Suriye Devleti: Suriye devleti güneydeki Dera’dan kuzeydeki Halep’e kadar olan hatta ve bu hattın batısındaki bölgelerde hakim. Rakka ve İdlip hariç ülkenin bütün büyük kentleri elinde tutan Suriye devleti, İdlib hariç bütün Batı Suriye’de kontrolü sağlamış durumda. Hama, Humus, Palmira ile birlikte rejimin kaleleri Akdeniz kıyısındaki Lazkiye, Tartus, Banyas gibi kentler de yönetimin elinde.

4 bölgede “çatışmasızlık bölgeleri”
Fiili olarak altı parçaya bölünen Suriye’de Rusya, İran ve Türkiye’nin girişimiyle Kazakistan’ın başkenti Astana’da ordu birlikleriyle cihatçılar arasında çatışmaların en yoğun olduğu dört bölgede de “çatışmasızlık bölgeleri” ve bu bölgelerin sınırları boyunca "güvenlikli bölgeler" ilan edildi.
rakka-suriye-nin-gelecegini-belirleyecek-6-parca-4-bolge-olasi-senaryolar-311031-1.
(4 bölgedeki çatışmasız bölgeler)

Suriye'nin 4 yerinde oluşturulması öngörülen çatışmasızlık bölgelerinin çerçevesi, genel olarak şöyle belirlendi:
Buna göre çatışmasızlık bölgelerinin kurulduğu yerler şunlar:

1) İdlib vilayeti ile Hama, Halep ve Lazkiye'nin bazı bölgeleri
2) Humus vilayetinin kuzeyindeki bazı bölgeler
3) Başkent Şam'ın doğusundaki Doğu Guta bölgesi
4) Güneydeki Dera ve Kuneytra gibi bazı vilayetler

Bölgelerin altı ay süreyle uygulamada olacak, daha sonra garantör ülkelerin uzlaşması halinde otomatik olarak devam edecek. IŞİD, Nusra Cephesi gibi örgütler mutabakatın dışında. Bu bölgelerde hava saldırıları dahil olmak üzere tarafların silah kullanımı yasak. İlk amaç bu bölgelere insani yardımın ulaştırılması, alt yapının kurulması.

‘Moskova deklarasyonu’ ve yeni Suriye anayasası
Suriye’deki parçalı yapılanmanın nereye nasıl evrileceği sahadaki savaşın seyrine göre şekillenecek. Ancak Rusya, İran ve son olarak Suriye politikası iflas ettiğinden mecburen Türkiye de Suriye’nin toprak bütünlüğü olmazsa olmz olarak kabul ediyor. Şubat ayında Rusya tarafından hazırlanan ve Astana'da Suriye “muhalefeti”ne sunulan anayasa taslağında da Suriye topraklarının 'bölünemez, dokunulamaz ve tek parça' olduğunu ifade ediliyor. Ülke sınırları ancak tüm Suriyeli vatandaşları arasında düzenlenecek referandum sonucunda değişebilir deniliyor. Ülkenin resmi adından 'Arap' kelimesini çıkartıyor. Kürt kültürel özerkliğinin hükümet kurumları ile örgütlenmelerinin Arapça ile Kürtçeyi eşit olarak kullanması gerektiğini de söylüyor.

‘Moskova deklarasyonu’ diye tanımlanan metin aynı zamanda Suriye'de laik bir devlet yapısı öneriyor. Deklarasyonda üç ülkenin de Suriye’nin “çok dinli, çok etnik gruplu, mezhepçi olmayan, demokratik ve laik” karakterini tanıyacaklarının ifade edilmesi dikkat çekiyor.

Rakka sonrası Suriye’ye dair çeşitli senaryolar şimdiden konuşuluyor.

1-Irak modeli: En ön plana çıkan modellerden. Ülke bütünlüğü korunarak Suriye’nin içeriden parçalı hale getirilmesi. Esad kalacak, Kürtlere statü verilecek, cihatçılarla hareket eden Sünni Arap aşiretler/gruplar sisteme entegre edilecek. Siyasi yapı da üç büyük etnik/ dinsel grup arasında paylaştırılacak. Irak’ta cumhurbaşkanlığı Kürtlerde, Başbakanlık Şiilerde, Meclis Başkanlığı da Sünni Araplarda!

2-Lübnan modeli: Toplumsal ve siyasi yapı Lübnan’da olduğu gibi etnik, dinsel aidiyetlere göre bölündüğü bir konsolidasyon. Lübnan’da anayasa gereği Cumhurbaşkanlığının Hristiyanlara, Başbakanlığın Sünni Araplara, Meclis Başkanlığının da Şiilere verildiği bir siyasi yapı mevcut.

3-Bosna modeli: Üç etnisiteden oluşacak bir model. Dayton Anlaşması ile ülke Bosna-Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti olarak iki entiteye ve Brçko adında küçük bir özerk bölgeye ayrıldı. Bir karar veya yasanın çıkabilmesi için her üç etnik grubun da onayı gerekiyor. Devlet içinde Bosnavari güç paylaşımı yeni sorunlara gebe.

4- Sudan modeli: Ülkenin ikiye ve/veya üçe ayrılması. Doğuda bir Sünnistan, Kuzeyde Kürt, batıda ise Suriye devleti. Bu senaryo kapalı kapılar ardında sıklıkla dillendiriliyor. Sudan "anlaşmalı" ayrılan en son devlet olarak göze çarpıyor. 2004’te Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrıldı. Çeşitli sınır anlaşmazlıkları yaşasa da kısmen barışçıl bir çözüm olarak kabul ediliyor. Rusya ve ABD Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunacağını sıklıkla deklare etti. Ancak şimdilik en zayıf seçenek olarak görülüyor.