Çam fıstığıyla ünlü Kozak Yaylası, maden şirketlerinin talanı altında. Şimdi de bölgede binlerce ağacın kesilerek açık işletme yöntemi ile granit ocağı faaliyeti yapılmak isteniyor. Halk şirketlere karşı tepkili.

Rant hırsı Kozak’ı talan ettiriyor
Fotoğraf: AA

Aycan KARADAĞ

Bir yanı İzmir Bergama’ya diğer yanı ise Balıkesir Ayvalık’a kadar uzanan Kozak Yaylası’nda bulunan Türkiye’nin tek doğal fıstık çamı ormanları, son yıllarda maden ocaklarının tehdidi altında. Bölge halkı ise maden şirketlerine karşı mücadeleyi sürdürüyor.

DMR Doğaltaş Madencilik tarafından Ayvatlar Köyü’nde 51 hektarlık ormanlık alanda açık işletme yöntemiyle “Granit Mermer Ocakçılığı” faaliyetinin yürütülmesi planlanıyor. Proje için 23 Haziran tarihinde çevresel etki değerlendirme(ÇED) kapsamında halkın katılım toplantısı düzenlenecek.

FISTIK AĞAÇLARINI PATLATACAKLAR

Proje kapsamında yıllık 60 bin ton granit üretimi hedefleniyor. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü verilerine göre ise, ruhsat sahası içerisinde fıstıklık vasıflı şahıs arazileri yer alıyor. Proje alanının tamamı ise tarım ve orman arazi içerisinde kalıyor. Proje alanının çevresinde; Madra Barajı kolu, Gölboğazı Deresi, Demirci Deresi, Yanavlu Deresi, Karaçöken Deresi, Kuşkonmaz Deresi, Dutlu Deresi, Koca Deresi, Bakırlık Deresi, Esirlik Deresi, Okçular Deresi geçiyor. Proje yapılacak alana sadece 2,7 kilometre mesafede Perperene Antik Kenti bulunuyor. Öte yandan binlerce fıstık çamının kesileceği ocak alanında patlatma işlemi de uygulanacak. Projenin tanıtım dosyasında işletme ömrünün yaklaşık 95 yıl olacağı öngörülüyor.

BAKANLIK TALANA GÖZ YUMMAMALI

CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, “Bir yanda Kozak Yaylası’nı, fıstık çamlarını kurtarmak için var gücüyle çalışan insanlar, diğer yanda güzelliğe, değere saygı duymayan talan zihniyeti. Yeter artık” dedi.

Bölgede madencilik faaliyetleri için her geçen gün yeni bir başvurunun yapıldığına dikkat çeken Polat, “Bölgedeki maden ocakları, taş ocakları, altın madeni faaliyetleri Kozak Yaylası’nın eşsiz güzelliğini, fıstık rekoltesini, yaylanın ev sahipliği yaptığı doğal hayatı doğrudan etkiliyor. Hava ve su kirliliğine sebep oluyor. Her geçen gün şirketler bölgede madencilik faaliyetleri konusunda yeni bir girişimde, ÇED başvurusunda bulunuyor. ‘ÇED olumlu’ kararları mahkeme yoluyla iptal edilse de şirketler bir şekilde iptal kararlarının arkasından dolaşıyor. Bakanlık bu talana artık göz yummamalı” dedi.

Polat, “Yüzlerce ağaç kesilecek, hava kirlenecek, su kirlenecek. Patlatma yöntemi kullanılacağı için tüm bölge olumsuz etkilenecek. Fıstık ağaçlarındaki verim iyice düşecek” dedi. Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel de, “12 yılı aşkın bir süredir çam fıstığında yaşanan hastalığın yöre köylüsünde yarattığı ekonomik çaresizlik köylüyü fırsat kollayan taş ocaklarının ve kereste tüccarlarının kucağına itti. Yüzlerce hektarlık çam fıstıklığı, üzüm bağı, zeytin vb bulunan tarım arazisi granit taşı için yok ediliyor. Devasa taş blokların alınmasıyla doğada telafisi imkânsız bir şekilde ekosistemin yara aldığı bir eko kırım yaşanıyor. Arazisinde granit taşı olmayan bir kısım köylü de çam fıstıklığını kestirip keresteye dönüştürüp satıyor. Kozak ne açgözlü taşçılara ne de köylünün kaderine terk edilemeyecek kadar değerlidir. Kozak’ın doğası sizin paraya dönüştüreceğiniz sermayeniz olamaz. Kozak yaylası içinde yaşayan yaban hayatının, börtü böceğin her türlü canlının da yuvasıdır. Yeter artık, Kozak’tan elinizi çekin” ifadelerini kullandı.