Rapte kadın sesi ezber bozuyor

Cihangir Köroğlu

Türkiye’de kadın rapçilerin sayısı ve görünürlükleri özellikle ABD ve Avrupa’ya göre birçok nedenden dolayı geride kalsa da, ülkemizdeki kadın rap sanatçıları üretimleriyle ezber bozuyor.

Rap müzikte var olduklarını ve olacaklarını gösteriyor kadın rapçiler.

Türkiye’de rap dünyasının kadın sesleriyle bir araya geldik. Adlarını bildiğimiz, önümüzdeki günlerde de daha sık duyacağımız Ayben, Lil Zey ve Hazel ile kadın rapçilerin yolculuklarına dair konuştuk.

***

ÖNYARGILARI SANATLA KIRIYORLAR

AYBEN: YENİ NESİL DAHA BİLİNÇLİ

Türkiye’de rap zirve döneminde. Ülkemizin ilk kadın rapçilerinden biri olarak bu yükselişi nasıl yorumluyorsunuz?
Yerini buldu. Bu zamana kadar özellikle ülkemizde yok sayılan bir türdü rap. Tüm dünyada aynı oranda ciddi bir yükselişe geçti fakat ülkemizdeki radyolarda da hâlâ tam anlamıyla yer bulduğu söylenemez. Bazı durumlarda ayrımcılık devam etmekte. Fakat teknolojinin gelişmesi, sosyal mecraların ve dijital platformların artması sebebiyle gençler istedikleri her şeye ulaşabilir ve beğendikleri her şeyi de paylaşabilir durumda. Aynı zamanda icracıların da elinde şarkılarını sunabilecekleri sınırsız bir dünya var.İcracılar, radyoların çalmasını, televizyonlarda görünmeyi beklemek zorunda değiller. Bu durum üretimi ciddi anlamda besledi. Hal böyle olunca da yükseliş durdurulamaz bir hal aldı.

Üretimlerini ilk yapmaya başladığınız dönemde, sektörde kadın olarak var olmanın zorlukları nelerdi?
20 yıldan fazladır bu işi yapıyorum. Çocukluğumdan beri… Bir ömür… Haliyle değişen ve gelişen ve hatta bazı durumlarda da gerileyen pek çok şey gördüm. İlk zamanlara kıyasla daha duyarlı ve bilinçli bir nesille karşı karşıya olduğumuz bir gerçek.

Onlar, diğerlerine nazaran yaptığınız işi cinsiyetinizin önüne koyuyorlar. Bu da en önemli gelişme bence. Bazen yine de önyargılarla karşılaştığım oluyor. Kadın olmanız sebebiyle sizi daha nahif ve kırılgan şeylere yakıştırıyorlar ve erkek egemen bir sektörde sesinizin çıkıyor olması kimisini hâlâ rahatsız edebiliyor. Bu da bizim sorunumuz değil.

***

LİL ZEY: SANATIMIZA ODAKLANMALIYIZ

Rap müzik gibi erkek egemen bir alanda müzik yapmanın zorlukları neler? Hip-Hop tarzıyla ilgilenen kadınlara neler söylemek istersiniz?
Açıkçası ben pek bir zorlukla karşılaştığımı söyleyemem. Hemcinslerime zor olanı seçmelerini tavsiye ederim. Ayrıca şu an alışık olduğumuz birçok kadın sanatçının aksine, cinsiyetlerini ortaya koymadan sanatlarına odaklanmalarını... Şarkılarda bir his uyandırabilmek, hem kalplere hem beyinlere dokunabilmek açıkçası işin zor olan kısmı. Çaba sarf etmek, üstüne düşünmek gerekiyor.

Sizce rap, kadınların da isyanını anlatıyor mu? Sizin çalışmalarınızda bunun daha net örneklerini görecek miyiz?
Rap tabii ki kimseyi dışlamadan, toplumun her kesiminin isyanını anlatır. Ama benim yaptığım müzik bana özgü bir şey. Benim çalışmalarımda ne göreceğinizi ben bile kestiremiyorum ama isyan da var aslında şarkılarımda. Belki üstü açık olmasa da... Kendimi kalıplara sokmak, bir türün ya da bir akımın parçası olmak, ya da onu kurallarına göre yapmak hiçbir zaman amacım olmadı. Ben şarkılarımda yalnızca ilgilendiğim meseleler hakkında konuşuyorum veya içimi döküyorum.

Şarkılarınız aracılığıyla dinleyiciyle samimi bir bağ kuruyorsunuz. Şimdi de yeni bir albüm üzerinde çalıştığınızı biliyoruz. Yeni albümde dinleyicilerinizi neler bekliyor?
Ruhani bir gezinti... Zamansız melodiler... Kendi kendisiyle yüzleşebilecek yüzü bulabilmelerini istedim şarkılarda. Fazla da izah etmek istemiyorum, çünkü şarkılarda herkesin dilediğini ve aradığını bulacağına inanıyorum.

***

HAZEL: ERİLLİĞİ HEP HİSSEDİYORUZ

Dünyada “rapçi” tipolojisi bir standardın içerisinde. Kadın bir rapçi olarak zorluklarla karşılaştınız mı ?
Elbette. Hem dünyada hem de Türkiye’de rap müzikte eril egemenliğin ağırlığını hissettik ve hissediyoruz ancak bu, son 1o yıldır bambaşka bir hal aldı. Artık kadın rapçiler de istedikleri müziği istedikleri şekilde icra ediyorlar. Başarı basamaklarını tırmanıyor ve ilgi topluyorlar. Ülkemizde kadın olmak bile zorken, kadın rapçi olmak gerçekten zorlu bir yol. Görüntümüzden yaşam şeklimize, davranışlarımızdan ilgi alanlarımıza kadar birçok alanda tepki çektiğimiz bir coğrafyada, sesimle ve anlattıklarımla birtakım zorluklar yaşamam kaçınılmaz oluyor. “Ne anlatabilir ki?”, “Kadın rapçiler, rap yapmasınlar!”, “Sesleri, lirikleri bu müziğe uygun değil ki.” diyorlar. Önyargı daima hâkim.

Geçtiğimiz günlerde yeni single’ınız klibiyle beraber çıktı. Pandemi koşullarında üretim süreci nasıl geçti?
Pandemi sürecinden en az etkilenen insanlardan biri olabilirim. Tek başına, evinde vakit geçirmeyi severim. Ara ara kapanmayı, dış dünyayla ilişiğimi kesmeyi de fazlasıyla yararlı buluyorum. Benim için uzun süreli, büyük bir terapi oldu diyebilirim. Kendimi dinlediğim, hayatıma ve müziğime farklı yönler vermeyi düşündüğüm, yaratıcı bir süreç geçirdim. Müziğimin ilk dikkat çektiği dönemler, hep izolasyonlara denk geldi. Dinleyiciyle aramdaki en sağlıklı iletişim kanalı müziğim olduğundan, pandeminin bana getirdiği içsel yolculuğu şarkılarım vasıtasıyla onlara ifade ettim. Yer yer mutlu, yer yer hüzünlü bir dönemimi, kendileriyle paylaştım.