Tepecik Hastanesi’nin Çocuk Ortopedi Uzmanı Dr. Fatih Sürenkök geçen hafta görevinden alındı.

Gerekçe?..

Bundan üç ay önce Alsancak’taki bir basın açıklamasında söyledikleri.

Cizre, Silopi, Şırnak ve Ağrı’da halkın sağlığa erişimi devlet tarafından engellenmiştir. Kürt vatandaş(lar)ımız hastaneye gidemediği için yaşamını yitirmiştir. Özel harekat timleri istediği insanı acil servise almakta istediğini almamaktadır. Sağlık Bakanlığı ve Hükümeti protesto ediyoruz.

Bir de…

Basın açıklamasına katılanların “Bu kan denizinin ufkundan kızıl bir güneş doğacak!” dövizi taşıması…

Ve de…

“Katil Recep Kürdistan’dan Defol!” sloganı atılması.

Valiliğin yazısında böyle deniyor.

•••

Fatih yıllarca İzmir Tabip Odası Başkanlığı, Yönetim Kurulu üyeliği yaptı.

Dört yıldır da TTB Merkez Konseyi üyesi.

İki hafta sonra yapılacak İzmir Tabip Odası seçimlerinde de aday.

Bu nedenle sürekli olarak İzmir Tabip Odası’ndaki Genetiği Değiştirilmiş Ulusalcılar, GDU’lar tarafından hedef alınır.

GDU’lar bu sefer level atladı…

Fatih’in basın açıklamasındaki konuşmasını aylarca Tabip Odası’nın web sitesinde yayınlayıp sosyal medyada yaygınlaştırarak görevden alınmasına giden süreci doğrudan başlattılar.

•••

Bu İzmirli GDU’lar aslında Fatih’in Kürt Hareketi ile en küçük ilgi, alâkâsının olmadığını bilirler.

En iyi de, yıllardır aynı hastanede birlikte çalıştıkları Tabip Odası Başkanı Suat Kaptaner bilir.

AKP’nin devletin bütün kurumlarını ele geçirdiği, başhekimlerin, sağlık müdürlerinin, valilerin, savcıların AKP’nin memuruna dönüştüğü, AKP’ye muhalefet eden bütün kesimlere karşı cadı avı yapıldığı bir ortamda bu şekilde hedef göstermenin nelere yol açacağını da gayet iyi bilir.

Bir şeyi daha bilir.

recep-tayyip-sizinle-gurur-duyuyor-125741-1.Bu memlekette yıllarca dalga dalga Ergenekon operasyonları yapıldı, yüzlerce insan evlerinden, iş yerlerinden alınıp hapishanelere dolduruldu.

Biz, o süreçte, bırak video yayınlayıp hedef göstermeyi, TTB’deki ulusalcılarla Ergenekon kelimelerini bir tek kez bile yan yana telaffuz etmedik.

Kimseyi rejimin polisine, savcısına, valisine, istihbaratçısına gammazlamayı aklımızdan bile geçirmedik.

Hele ihbarcılığı hiçbir zaman hekimlikle bağdaştırmadık.

Şimdiye kadar yapmadık, şimdiden sonra da yapmayacağız.

Siz yaptınız ve hayatınız boyunca gammaz, muhbir, ispiyoncu olarak anılacaksınız.

•••

Bu GDU’ların bir de şimdilerde Saray tetikçiliğine soyunan İstanbul versiyonu var.

Hani şu, Darwin duysa, bu nasıl bir canlı türü böyle, diyerek mezarında ters döner…

“Milliyetçi, mukaddesatçı, halkçı ve sosyalist hekimler birleştik!” diyecek kadar şuursuz tipler.

Onlar olaya damardan girmiş…

Bir meslektaşlarının AKP tarafından görevden alınmasından fevkâlâde memnuniyet duymuş…

“Yerindedir” diyerek mühürlerini basmışlar.

Bu arada bildirilerinde akıllara seza fikirler de serdetmişler.

AKP’nin sağlık “reformu”, meğerse, bizim bildiğimiz gibi 2003 yılında değil de 2010 yılında başlamış.

Kamu sağlık hizmetleri, meğerse, Açılım Süreci’nde özerkliğe hazırlık olsun diye bölünüp, parçalanmış.

AKP, meğerse, şimdilerde Açılım’ın yanlış olduğunu anlamış, sağlık hizmetlerinde parçalanmayı durdurmuş ve yeniden bütünleşme yolunda adımlar atmaya başlamış!..

Ben burada müsaadenizle mola verip Cumartesi günü kaybettiğimiz Aydın Tansel’den Günler Aylar Gelir Geçer’i dinleyeyim.

Kurtar beni demiyorum Allah’ım,

Ne olur sabır ver!..

•••

Kendini savaş meydanlarındaki Napolyon sanan GDU, bildirinin sonunda bir de tehdit savurmuş.

Girmiş oldukları mücadele topyekûn bir mücadeleymiş…

Bacaklar titremeyecek…

Armudun sapı, üzümün çöpü, denmeyecekmiş!..

Peh, peh, peh!..

Pek bi’ korktuk doğrusu.

Armudun sapı, ulusalcının çöpü...

Recep Tayyip sizinle gurur duyuyor!..