Google Play Store
App Store

Aile hekimlerinin ilaç yazmalarına kısıtlama getiren yönetmelik sonrası Bakanlık ‘‘DSÖ’ye göre 100 reçeteden 50’si yanlış yazılıyor’’ paylaşımı yaptı. Dr. Eryazğan ‘‘Bu veriler Etiyopya ve Nijerya'ya ait. Referans bu ülkeler mi?’’ dedi.

Referans Etiyopya
Fotoğraf: BirGün
Sibel Bahçetepe
Sibel Bahçetepe
sibelbahcetepe@birgun.net

Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği sonrası Sağlık Bakanlığı "DSÖ uyarıyor. Dünya genelinde ilaçların yüzde 50'si uygun olmayan biçimde reçete ediliyor" yönünde bir paylaşım yaptı. Birlik ve Dayanışma Sendikası 3. No’lu şube Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hacı Yusuf Eryazğan, DSÖ'nün bu araştırmasının Etiyopya ve Nijerya'da buluna 3 tane hastane üzerinde yapıldığını savunarak "Etiyopya ve Nijerya üzerinden Türkiye'deki hekimlerin reçetelerine algı yapıyorlar" diyerek tepki gösterdi.

Aile hekimlerinin ve meslek örgütlerinin ‘‘eziyet yönetmeliği’’ olarak nitelendirdiği ‘‘Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği"e tepkiler sürerken, yönetmelikte aile hekimlerinin ilaç yazmalarını kısıtlayacak düzenleme getirdi. Yönetmeliğe ilişkin eleştirileri yanıtlayan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ilaç maliyetlerini azaltmak amacıyla aile hekimleri üzerinde ilaç baskısı oluşturulacağını da üstü kapalı olarak doğruladı. Evlerde yarım kullanılmış ilaçların olduğunu, bu durumun ilaç maliyetini artırdığını anlatan Memişoğlu, aile hekimlerini akıllı ilaç yazımına teşvik edeceklerini söyledi. Ardından bakanlığın sosyal medya hesaplarından da DSÖ'nün yanlış ilaç kullanımına ilişkin uyarıları paylaşıldı.

HEKİME GÜVENİN

Birlik ve Dayanışma Sendikası 3 No'lu Şube Başkanı Dr. Hacı Yusuf Eryazğan, bakanlığın yaptığı paylaşıma ilişkin "DSÖ'nun bu araştırması Etiyopya ve Nijerya'da bulunan 3 tane hastane üzerine yapılmış. Etiyopya ve Nijerya üzerinden Türkiye'deki hekimlerin reçetesine algı yapıyor’’ diyerek tepki gösterdi.

Eryazğan, şunları söyledi: ‘‘Hekimler yanlış reçete yazıyor gibi bir algı yapıldı. Bakanlık, sağlık okur yazarlılığını artırmıyor. Hastaya siyaseten şunu diyemiyor: '1 hafta içerisinde 4 doktor dolaşamazsın.' Bunu diyemediği için uçan SGK masraflarını böyle kısmaya çalışıyor. Bunun için 'aile hekimine bastırayım, ilaç yazmasın' diyor. Belli bir oran orantı koymuş, 'onun üstüne çıkarsan maaşını keserim' diyor. Antibiyotik, ağrı kesiciler ve mide ilaçları var ve bunun devamı gelecek. Bakan çok biliyorsa gelsin benim polikliniğime otursun, hastaya kendisi baksın. Bundan 6 sene önce antibiyotik yazmadığım için hasta gömleğimi yırttı. Şimdi bu şiddet olayları da artacak. Aile sağlığı çalışanları özellikle istifa ediyor. Onlar için de olmayacak maddeler konuldu, maaşlar çok fazla düşüyor.

Aile sağlığı çalışanı aşı, izlem, bebek ve gebe takibi için arıyor, son 6 ay gelmeyen için ayrı bir davet yapması gerekecek. Hastaneye gidene 'hastaneye gitmeden bize uğrayın' demesi gerekecek. Bildiğiniz santral memurluğu yüklendi. Ülkede sağlık okuryazarlığını artırmaları gerekiyor. Ama iktidar şununla övündü: Hasta istediği yere istediği kadar başvursun. Bir acile yılda 180 milyon başvuru olur mu? Sağlık masrafları artınca yöntem olarak bu yapılmak istendi. Bakanlık bu konuda halkı yanıltacak yayınlar yapıyor. Doğru ilacı hastayı gören, muayene eden aile hekiminiz bilir. Sağlık Bakanlığı'nın söylemi ile uygulaması çok farklı, aile hekimine güven, reçetesine bakan dahi olsan karışma."