Reform paketi açıklamaya hazırlanan Ankara’nın Batı’yı ikna etmesi zor görünüyor. AB, Türkiye’den somut adımlar beklerken Ankara, Trump sonrası ABD ile ilişkileri yeniden kurmaya çalışıyor. Biden’ın programının net olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Erdoğan’ın işi çok zor” diyor.

Reform ikna etmiyor, dış politikada düğüm: ‘Saray’ın çıkışı zor’

Mehmet Emin KURNAZ

Dış politikada köşeye sıkışan Ankara, son dönem Batı’ya karşı söylem değişikliğine gitti. ABD ve AB’ye ‘yeni sayfa’ açma mesajları veriliyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir süredir dilinden düşürmediği ‘reform’ paketini ise bu hafta açıklaması bekleniyor. Bir taraftan gerilimin sürdüğü Yunanistan ile istikşafi görüşmeler başlarken öte yandan reform söyleminin AB’yi ikna edip edemeyeceği tartışılıyor. AB’li diplomatlar, daha somut adımlar atılması gerektiğini ifade ediyor.

Türkiye’nin yakın ilişkiler kurduğu Trump’ın ardından Biden dönemi, ABD’yle kurulacak ilişkilerin seyrini değiştirecek. Biden ve ekibi, S-400 kriziyle başlayan ve Amerika’nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) yaptırımlarına dönüşen kararların uygulanmasında ısrarcı bir tutum izliyor. ABD’nin yeni başkanı Biden’ın pek çok liderin tebriklerini kabul ederken, Erdoğan’ın mesajını yanıtsız bırakması dikkat çekiyor. Üstelik AB’nin marta ertelediği Türkiye’ye karşı aşamalı yaptırım kararlarını ABD ile eşgüdüm içinde uygulama kararı Ankara için işleri iyice zorlaştırıyor.

Reform söyleminin Batı nezdinde karşılık bulup bulamayacağını, Trump sonrası Türkiye’nin ABD karşısında alacağı olası tutumu konuştuğumuz uluslararası ilişkiler uzmanı akademisyenler, Ankara’nın taviz alanının kısıtlı olduğunu ifade ediyor. Uzmanlara göre Biden yönetimi yaptırımlar konusunda son derece net tavır almaya hazırlanıyor. Ankara ise yeni ortaklar bulmak zorunda.

AB ÜLKELERİ SERT TUTUMU ABD’YE BIRAKIYORLAR

reform-ikna-etmiyor-dis-politikada-dugum-saray-in-cikisi-zor-833763-1. Profesör. Dr. İlhan Uzgel: Bildiğiniz gibi Erdoğan açısından Biden’e yönelik politika belirlemekte bir sakınca yok. Zaten bir süredir bu eksene kaymaya çalışıyorlardı. Dikkat ederseniz Erdoğan, ABD’ye karşı komşu ülkelere ya da AB’ye kullandığından hep daha dikkatli bir dil kullandı. Biden’in programı da belli, bu programa bağlı kalacak gibi de görünüyor. Bunu gören Erdoğan zaten reform söylemleriyle, Doğu Akdeniz’de geri adımlar atarak, AB ile ilişkileri düzeltmeye çalışarak birtakım hamle arayışlarına girdi. Özellikle AB ile yakınlaşma çabası ve NATO’ya yönelik gayet dostça söylemler yeni döneme hazırlık olarak değerlendirilmeli.

Öte yandan bilhassa AB cephesi somut reformalar görmek istediğini vurguluyor. Bu reformların karşılığı nasıl olacak onu göreceğiz. Elbette Demirtaş ve Kavala’yı hemen serbest bırakmayacaklarını tahmin edebiliyoruz. Öte yandan bu isimleri karşılıklı pazarlık olarak tutma durumu söz konusu. Belki karşılığında serbest dolaşım isteyebilir. Ayrıca AB pek çok konuda somut adım beklentisinde olsa da Türkiye’ye karşı çok da sert tutum içine girmedi. Göçmenler meselesi, orada yaşayan Türkler vs birçok nedenle sert önlemleri daha çok ABD’ye bıraktı. Mesela yaptırımları erteledi. Ama ABD öyle değil, daha sert tutum alıyor. Erdoğan da AB’nin çok sıkıştırmayacağını biliyor.

ANKARA’NIN OYUN SAHASI SON DERECE KISITLI

reform-ikna-etmiyor-dis-politikada-dugum-saray-in-cikisi-zor-833764-1.Siyaset bilimci Dr. Berk Esen: Türkiye’nin yeni yönetimle anlaşması zor gözüküyor. Trump döneminde Erdoğan kişisel ilişkilerine dayanarak kongreden ve ABD devlet bürokrasisinden kendisine ve rejimine yönelik gelen eleştirileri bir şekilde göğüsleyebilmişti.

Biden iktidara geldikten sonra böylesine bir kişisel yönetim takip etmeyeceği ortaya çıktı. Ve tabii Erdoğan ve Biden arasında her ne kadar birbirlerini tanısa da sıcak ilişki olduğunu sanmıyorum. Türkiye son yıllarda Trump yönetimine çok yakın bir çizgi takip ettiği için Washington’daki anti-Trump çizgisi de Türkiye’ye çok zarar verecektir.

Halkbank davası ABD mahkemelerinde yürütülmeye başlanacak. Yani bu davada ABD’nin geri adım atacağını zannetmiyorum. Gülen’in iadesi konusu var. Bu bir sorun olarak duruyor. Doğu Akdeniz krizi hem Avrupa ile hem ABD’yle ilişkileri çok zedeleyen bir konu. Ama ABD açısından önemli olduğunun altını çizmem gerekiyor. Ve tabii S-400 alımı ve Suriye’de Amerikan yönetiminin PYD’ye desteğini sürdürüyor olması. Dolayısıyla iş Türkiye’nin geri adım atıp atmayacağı sorusunda şekilleniyor. Gülen ve Halkbank konusu hemen gündeme getirilmeyecektir. Ancak Suriye ve S-400 konusunda uzlaşma ortamının olduğunu düşünmüyorum.

ERDOĞAN’IN YENİ ORTAKLARA İHTİYACI VAR

S-400’ler alındı ama paketinin bile açılmadığı söyleniyor. O bile ABD’yi tatmin etmedi. Türkiye’nin bu silahları tamamen dışarı çıkarması gerekiyor bu da çok büyük bir geri adım anlamına geliyor. Suriye konusunda Türkiye’nin oyun sahası çok çok daha kısıtlı. Hem AKP’nin kendini soktuğu pozisyon hem de MHP ile olan ittifak nedeniyle. Hem AB hem ABD’nin birlikte hareket ederek Türkiye’ye daha ağır bedel ödeteceğini düşünüyorum. Türkiye’nin taviz alanı düşük. Yeni ortaklara ihtiyacı var. Ancak MHP dışında bu da mümkün değil. ABD’de uzun zamandır Erdoğan karşıtı bir hava var. Trump bir nebze önlüyordu. Biden’da bu da olmayacak. Erdoğan için zor bir dönem olacak dış siyasette.

ATİNA İLE İSTİKŞAFİ GÖRÜŞMELER YENİDEN BAŞLADI

Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilim nedeniyle tansiyonun uzun süredir düşmediği Türkiye-Yunanistan arasında 5 yıl aradan sonra ‘istikşafi görüşmeler’ yeniden başladı. İstanbul’da gerçekleşen görüşmelerde Türk heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal başkanlık ederken görüşmeler basına kapalı olarak gerçekleşti. Türkiye ve Yunanistan tarafları arasında en son toplantı 1 Mart 2016’da Atina’da yapılmıştı.