Regl yoksulluğu derinleşiyor
Türkiye’de ekonomik kriz derinleştikçe kadınların regl dönemlerinde hijyenik ürünlere erişimi daha da zorlaştı. KDV’nin yükseltilmesi ve enflasyonun artışı hanelerde temel bir ihtiyaç olan hijyenik ürünlerin maliyetini belirsizleştirdi.

Tuğçe ÇELİK
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanamadığı Türkiye’de kadınlar regl yoksulluğunu daha derin yaşıyor. Kadınların regl döneminde gerekli sağlık hizmetlerine ve malzemelerine erişememesinin nedenlerini ele alan uzmanlar regl ürünlerine yapılan vergi indiriminin yetersizliğini, sağlık hizmetlerine erişimin ve ekonomik koşulların düzenlenmesi gerekliliğini dikkat çekti.
Bağımsız Araştırmacı Dr. Pelin Demircan tarafından kaleme alınan “Toplumsal Eşitsizliklerin Göz Ardı Edilen Yönü: Türkiye'de Regl Yoksulluğunun Sosyal Politika Perspektifinden İncelenmesi” başlıklı araştırma, kadın ve kız çocuklarının regl döneminde temiz suya, hijyenik pede, regl hakkında bilgi edinebilecekleri herhangi bir eğitime ya da hijyen hizmetlerine erişimin olmayışı gibi nedenlerle regl yoksulluğu yaşadıklarını ortaya koydu.
Demircan, regl yoksulluğunun basit ve geçici çözümlerle ele alınamayacağına dikkat çekerek şunları kaydetti: “Regl yoksulluğu, özellikle yoksul ve kırılgan gruplar içinde yaşayan kadınları daha ağır şekilde etkilemektedir. Bu durum, regl yoksulluğunun sosyal adaletsizlikleri ve toplumsal eşitsizlikleri de yansıttığını göstermektedir. Kadınlar ve kız çocukları, regl dönemlerinde biyolojik ihtiyaçlarına özel gereksinimler duymaları, aynı zamanda hane içinde bakım ve hizmet rollerini yerine getirme beklentileriyle başa çıkmaları, regl dönemlerinde cinsiyetçi ve ataerkil sosyal normlara maruz kalmaları nedeniyle daha büyük eşitsizliğe uğramaktadır. Aynı zamanda toplumsal cinsiyet normları nedeniyle, kadınlar regl döneminde iş veya okuldan uzak kalmakta ve sosyal dışlanma ile karşılaşabilmektedir.”
MENSTRÜEL ÜRÜNLER İNSAN HAKKI
Konuşmamız Gerek Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlayda Eskitaşçıoğlu Karavelioğlu, “Bütün dünyada regl yoksulluğuyla mücadele edebilmek adına menstrüel ürünleri erişilebilir ve ucuz kılmak için vergi oranları düşürülürken ya da tamamen kaldırılırken Türkiye’de tam tersi bir durum söz konusu” dedi. Karavelioğlu şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de kamusal politikalarda menstrüel ürünlerin adı bile geçmiyor. Kadınlar her ay düzenli olarak bu ürünleri almak zorunda, her ay haneye giren temel bir ihtiyaç. Bu ürünlere erişim aynı zamanda bir insan hakkı. Politika değişikliklerinden ve ekonomik koşullardan bu ürünlere ne kadar para ayrılması gerektiği de anlaşılamıyor. Bu ürünlerin devletin gözünde temel ihtiyaç olarak tanınması için mücadelemizi sürdürüyoruz. Özellikle 6 Şubat depremi sonrasında saha çalışmalarımızda, regl bakımı için az sayıda menstrüel ürünün daha uzun sürelere yayılarak, idare edilerek kullanılması veya bez parçaları, tuvalet kağıdı gibi alternatif malzemelere yönelim olduğunu gördük. Bunun sebebi maddi imkansızlıklar ya da menstrüel ürünlere erişim sıkıntısı olabilir. Ancak kendi bedenine en uygun gelen regl bakımı yöntemi olarak bunu seçen kişiler de var. Burada menstrüel adalet perspektifinden yaklaşıp yargılamadan, sosyokültürel bağlamı da gözeterek regl bakımı için sunabileceğimiz desteği sunmak ve kolaylaştıran, paylaşımcı bir yerde konumlanmak çok kıymetli.”
∗∗∗
TÜRKİYE’DE YASALAR YETERSİZ, VERGİ YÜKSEK
• 16 Haziran 2004’te Resmî Gazete’de yayımlanan Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’nin 6. maddesinde kadın işçilerin regl günlerinde ağır ve tehlikeli işlerde 5 gün süre ile çalıştırılmayacakları hüküm altına alındı. Kadınlara tanınan bu hak, yönetmelik seviyesinde kaldı, kanuni bir koruma sağlamadı. Söz konusu yönetmelik 8 Şubat 2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan ağır ve tehlikeli işler yönetmeliğinin yürürlükten kaldırılmasına dair yönetmelikle yürürlükten kaldırıldı. Son dönemde regl izni toplu sözleşmelerde yer almaya başladı. Bunula birlikte regl izni veren bazı kurumlar da vardır. BirGün gazetesi, Tunceli Belediyesi, İzmir Barosu, Kadıköy Belediyesi regl izni uygulayan kurumlardan bazılarıdır.
• 2022’ye kadar menstrüel ürünler yüzde 18 oranında tüketim mallarından alınan en yüksek vergiye tabiyken, 29 Mart 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile hijyenik ped ve tamponlardan alınan KDV oranı yüzde 18’den yüzde 8’e düşürüldü. Ancak 6 Temmuz 2023’te Resmî Gazete’de yayımlanan bir kararla yüzde 8 KDV oranı yüzde 10’a çıkarıldı.
∗∗∗
REGL YOKSULLUĞU NEDİR?
Regl yoksulluğu, kadınların regl dönemleri esnasında ihtiyaçlarını karşılayamama durumudur. Amerikan Tıbbi Kadın Derneği regl yoksulluğunu; sıhhi ürünler, kişisel temizlik alanı ve atık yönetimi dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere, regl hijyen araçlarına ve eğitime yetersiz erişim olarak tanımlar. Regl yoksulluğunun sebep olabileceği durumlar şunlardır:
• Regl tabularının ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığın derinleşmesi.
• Kadınların ve kız çocuklarının sosyal, sağlık, eğitim ve çalışma alanlarındaki hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması.
• Beden algısı ve cinsiyet kimliğine ilişkin baskı ve olumsuz değerlerden dolayı psikolojik sorun yaşama ihtimalinin artması.
∗∗∗
KÜRESEL BİR PROBLEM
Dünya’daki kadınlar ve kız çocuklarının regl yoksulluğuna ilişkin verileri şu şekildedir;
• Afrika'da 10 kızdan biri, regl ürünlerine erişim, okulda kullanacakları güvenli, özel tuvaletler olmadığı için okullarına gidemiyor.
• Kenya'da, okul çağındaki kızların yaklaşık yüzde 50'sinin regl ürünlerine erişimi yok.
• Hindistan'da regl gören 355 milyon kadının yaklaşık yüzde 12'si regl ürünlerini karşılayamıyor.
• Nepal’de Chhaupadi adı verilen bir inanış nedeniyle regl kulübelerine kapatılan 18 kadın ve kız çocuğunun öldüğü Ulusal İnsan Hakları Komisyonu tarafından kaydedildi.
• İskoçya'da 2 binden fazla kişiyle yapılan bir ankette okullardaki her dört kişiden biri regl ürünlerine erişmekte zorlandığı belirtti.
• Hollanda'da 327 bin 498 kadınla yapılan bir araştırma kadınların yüzde 13,8'inin regl nedeniyle işe gidemediğini ve her ay yüzde 3,4'ünün işe gidemediğini gösterdi.
• Amerika’da 500 milyon insan regl ürünlerine ve hijyen tesislerine erişemiyor. Regl gören 16,9 milyon insan yoksulluk içinde yaşıyor. Üniversitede ise regl gören kişilerin yüzde 14,2'si geçen yıl regl yoksulluğu yaşadı.
• Amerika’da 16,9 milyon düşük gelirli kadının üçte ikisinin, 2021’de regl ürünlerine parası yetmemiş ve bunun yarısı regl ürünleri ile yiyecek arasında seçim yapmak zorunda kaldı.
∗∗∗
NASIL MÜCADELE EDİYORLAR?
• İskoçya 2021’de regl ürünlerini ihtiyacı olan herkes için ücretsiz yapan dünyadaki ilk ülke oldu.
• Kenya, 2004 yılında regl ürünlerinde vergileri kaldırmaya başladı. 2016’da ithal regl ürünlerinde ve bunların üretimi için kullanılan hammaddelerde KDV'yi kaldırdı. Nijerya, yerel olarak üretilen ürünlerden KDV'yi, Malezya, Lübnan, Tanzanya, İrlanda, Kolombiya ve Meksika gibi ülkeler de regl ürünlerinde KDV'yi tamamen kaldırdı.
• Nepal'de hükümet regl kulübelerini kullanma uygulamasını durdurmak için önlemler aldı. Bu durum 2005’te yüksek mahkeme tarafından yasaklandı, 2018’de hükümet tarafından suç sayıldı. Regl gören bir kadını regl kulübesine zorlamak artık 3 ay hapis ve 3 bin rupi (33 sterlin) para cezası ile cezalandırılıyor.
• Amerika okullarda ücretsiz regl ürünleri sağlanmasını zorunlu kılan yasalar çıkardı. Tampon vergisi veya pembe vergi olarak bilinen hijyenik ürünlerdeki yüzde 5'lik KDV oranı kaldırıldı.
• Hindistan'da Gramalaya, Güney Afrika'da Dignity Dreams ve Nijerya'da Pad-Up Creations gibi sivil toplum kuruluşları kadınlar için yeniden kullanılabilir pedler üretiyor.
• 2019’da Güney Afrika’da Global Citizen eylem grubu tarafından yürütülen bir kampanya sonrasında hükümet, okullarda ücretsiz sıhhi ürünler sağlamayı taahhüt etti ve regl ürünleri üzerindeki vergileri kaldırdı.
∗∗∗
Türkiye’de regl yoksulluğuna ilişkin en kapsamlı araştırma Konuşmamız Gerek Derneği tarafından 2022’de 81 ilde 18 yaşından büyük 4108 katılımcıyla gerçekleştirildi.
Bu araştırmadan öne çıkanlar şunlar oldu:
• Katılımcıların menstrüel ürünler dışındaki hijyen ürünlerine erişilebilirliği incelendiğinde katılımcıların %21,1’inin sabuna, %16,3’ünün temiz suya, %31,8’inin çöp kutusuna her zaman erişim sağlayamadıkları belirlendi.
• Katılımcıların %29,8’inin temiz bir tuvalete ulaşmasının hiçbir zaman mümkün olmadığını ya da nadiren mümkün olduğunu aynı zamanda tuvalet kağıdına erişemeyen veya nadiren eriştiklerini söyleyen katılımcıların oranının ise %21,9 olduğu tespit edildi.
• Katılımcıların %16,3’ü ise temiz suya erişemediğini; %14,5’i ise bir sağlık kuruluşuna hiçbir zaman erişemediğini ya da nadiren eriştiğini ifade etti.
• Regl dönemlerinde katılımcıların %90,9’u ped, %20’si tampon, %5,1 menstrüel kap, %0,1 menstrüel disk, %13’ü tuvalet kâğıdı,%3,2 regl külotu, %1,6’sı bez parçası kullanırken diğer seçeneğini seçen 29 katılımcıdan 8’i menstrüel ürün yerine çocuk bezi, 4’ü iç çamaşırı, 3’ü pamuk, 8’i daha ucuz olması sebebiyle günlük ped ve 6’sı kâğıt havlu kullandıklarını belirtti.
∗∗∗
Adana'nın Seyhan ilçesinde yaşayan geçici koruma altındaki yabancı uyruklu kadınlar ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yerli kadınları içeren 397 katılımcıya anket uygulandı. 2023’te yayımlanan “Regl Döneminin Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Açıdan İncelenmesi” başlıklı araştırmada her üç kadından ikisinin regl dönemine ilişkin yeterli bilgiye sahip olmadan bu dönemi yaşadıkları görüldü.
Araştırmadan öne çıkanlar şu şekilde:
• Kadınların regl dönemi hakkındaki en önemli bilgi kaynaklarını %76,5 oranında annelerinin oluşturduğu belirlendi. Kadınların %8,3’ü (33 kişi) adeti ilk kez deneyimlediğinde hiç kimse ile paylaşmazken, paylaşan kadınların ise %84’ünün en önemli paydaşları anneleri oldu.
• Kadınların yaklaşık yarısı regl döngüsüne ait ilk duygularını korku olarak ifade etti. Bu ifadeyi utanma ve endişe izledi.
• Kadınların %81,6’sı (320 kişi) regl döneminde kullandıkları ürünleri pahalı buldu. Diğer yandan kadınların %41,8’i (157kişi) bu ürünleri alırken ekonomik olarak zorlandığını ifade etti. Ekonomik açıdan ara sıra zorlanan kadınların oranı %35,1 (132 kişi) olarak belirlenirken kadınların 21’i bu ürünleri kendisi ürettiği için fikir belirtmedi.
• Kadınların konuyla ilgili en önemli bilgi kaynaklarını sağlık personeli (%39,0) ile anneleri ve kız kardeşleri (%34,5) oluşturdu. Adet döngüsü hakkında hiç kimseden ve hiçbir yerden bilgi almayan kadınların oranı ise %12,3 (49 kişi) olarak tespit edildi.