Google Play Store
App Store

Ülkedeki tüm kriz ve felaketlerin sorumlusu olan AKP iktidarı ne depremin yaralarını sarabildi ne yangında ne de selde halkı koruyabildi. İnsanı değil rantı merkeze alan bu rejim değişmedikçe kimse güvende değil.

Rejim değişmedikçe kimse güvende değil
Fotoğraflar: AA

Politika Servisi

22 yıllık AKP iktidarı, ülkedeki tüm krizlerin, halkın başına gelen bütün felaketlerin baş sorumlusu oldu. En küçük bir doğal afet bile yıkıcı krizlere dönüşürken iktidar milyonları her seferinde kaderine terk etti. 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde ekranlardan, kürsülerden şov yapan iktidar temsilcileri, ne deprem öncesi önlem alabildi ne deprem anında yeterli müdahaleyi yapabildi ne de depremden bu yana geçen iki yılda yaraları sarabildi.

Saray yönetimi ne her sene yaşanan orman yangınlarını söndürebildi ne sel felaketine dur diyebildi. Pandemide üç beş maskeyi dağıtmaktan aciz olan rejim, insan yerine sermayeyi merkeze aldı. Bitmeyen rant hırsı, günlük siyasi çıkarlar, liyakat yoksunluğu, en tepeden en alta tüm kurumları içine alan çürüme milyonların hayatına mal oldu. Bu rejim değişmedikçe hiçbirimiz güvende değiliz. 

∗∗∗

DEPREM

Maraş’ta peş peşe yaşanan büyük depremler ve ardından gelen artçı sarsıntıların ardından yıktığı binalar binlerce insanın ölmesine neden oldu. Resmi rakamlara göre 55 bin kişinin hayatını kaybettiği felaketin ardından bir kişi dahi istifa etmedi. İktidar yaşananları kadere ve “asrın felaketi”ne bağlasa da uzmanlar, meslek örgütleri uzun süredir bölgede deprem olacağına dair uyarmıştı. Tüm uyarılara kulak tıkayan iktidar, şehirleri ranta, sermayeye ve müteahhit dostlarına teslim etti. Felaketin ardından, Haziran 2018 genel seçimlerinden imar barışı adı altında yürürlüğe giren uygulamayla ilgili Antep ve Hatay'da yaptığı konuşmalar hala kulakları çınlatıyor. İnsanlar yardım beklerken Kızılay’ın parayla çadır satması, yurttaşlar enkaz altındayken cami hoparlörlerinden sela okunması, depremde yıkılan evlerin müteahhitlerine gereken cezalar verilmemesi rezilliklerin sadece birkaçı. İktidar, depremin üzerinden geçen iki yılda da hiçbir ders çıkarmadı. Halkın yaralarını sarmadı.

∗∗∗

PANDEMİ

Dünyayı sarsan koronavirüs vakasında iktidar yine sınıfta kaldı. Halk panik içindeyken yurttaşa üç beş maske bile dağıtamayan iktidar halkı yine kendi başına bıraktı. Pandeminin ilk sokağa çıkma yasağını birkaç saat önce açıklayarak panik yaşanmasına yol açan iktidar, daha sonra maske satılmasını yasakladı ve maskelerin kendileri tarafından dağıtılacağını açıkladı. Ancak maskeler milyonlarca vatandaşa ulaşamadı. Maskeler satın da alınamadığı için krize neden oldu. Kriz yalnızca maske ile sınırlı kalmadı. Ekonomik zarara uğrayan yurttaşlara yeterli destek sağlanamadı. Pandemiden kaynaklı ölümlerin sayısı hiçbir zaman şeffaf açıklanmadı. Aşının temininde birçok kez krizler yaşandı.

∗∗∗

YANGIN

Ülkede yaşanan ve engellenmeyen büyük felaketlerinden biri de orman yangınları. Her yıl binlerce hektarlık alan yangında kül olurken iktidar önlem almak yerine her zamanki gibi izlemeyi tercih etti. Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, ülke genelinde 2018 yılında 5 bin 644 hektar ormanlık alan yanarken, 2021 yılında bu sayı 139 bin 503 hektara yükseldi. Sorumluluktan kaçan iktidar yangınların tek suçlusunu iklim değişikliği ilan etti. Orman yangınlarıyla mücadeledeki beceriksizlik de kurumların içinin boşaltıldığını ortaya koydu. Son olarak Bolu’da yaşanan otel faciasında 78 yurttaşımız hayatını kaybetti. Otelin denetiminde sorumluluk sahibi olanlar hesap vermezken kurumlar sorumluluğu üzerinden atmak için yarışa girdi.

∗∗∗

MADEN

Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 2010 yılı aralık ayından itibaren altın üretimi yaptığı Erzincan’ın İliç ilçesinde toprak kayması meydana geldi. 13 Şubat’ta yaşanan olayda siyanür ve sülfürik asit dağları çöktü. 9 işçi toprak altında kalarak hayatını kaybetti. Buradan çıkan siyanür 100 dönümlük araziye yayıldı. Manisa’nın Soma ilçesinde 301 kişinin hayatını kaybettiği maden katliamının üzerinden yaklaşık 11 yıl geçti. Kimsenin istifa etmediği felaketin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan “fıtrat” dedi. Erdoğan’ın danışmanı Yusuf Yerkel protestolar sırasında madenci yakınına tekme attı. Yerkel daha sonra Frankfurt Ateşesi olarak resmen ödüllendirildi. 

∗∗∗

TREN FACİASI

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği ve 300’den fazla kişinin yaralandığı tren kazasında adalet yerini bulmadı. 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden ve daha önce "kamu görevlisine hakaret" suçundan para cezasına çarptırılan Mısra Öz'ün, başka açıklamaları nedeniyle yine aynı suçtan cezalandırılması istendi. Savcılık, "Sanığın mahkeme heyetine yönelik olarak zincirleme şekilde alenen hakaret ettiği anlaşılmıştır. Sanığın Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi talep ve mütalaa olunur" dedi. Her felakette olduğu gibi yine kimsenin istifa etmemesi tepki çekti. Mağdurların adalet arayışı ise sürüyor.

∗∗∗

SEL

Ülkeyi sarsan, on binlerce kişinin ölümüne neden olan sadece deprem felaketi değildi. Karadeniz illerinde her yağış da ayrı felaketlere yol açtı. Hem deprem bölgesinde hem de Batı ve Doğu Karadeniz’deki yağışlar can aldı. Giresun’da 2020’de 5’i asker 11 kişinin hayatını kaybettiği, 4 kişinin kaybolduğu selde; 19 bina yıkıldı. 11 Ağustos 2021’de Kastamonu ve çevre illeri etkileyen sel felaketi nedeniyle ise 82 kişi hayatını kaybetti. AFAD depremde olduğu gibi selde de olumsuz bir tavır ortaya koydu. Sele, dere yatağının daraltılmasına göz yumulması ve buralara konut yapılmasına müsaade edilmemesi neden oldu.

Yine bölgede bulunan Ezine Çayı’na aşırı yağışlara uygun köprü yapılmadığı ortaya çıktı. Depremde olduğu gibi sel felaketinde de yine bir kişi bile istifa etmedi. Bölgeyi gezen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, otobüsten felaketzedelere çay fırlattı. Erdoğan’ın tepkisi sosyal medyada da büyük tepkiyle karşılandı.