Google Play Store
App Store

Suriye’deki yeni dizaynı fırsat bilen, içeride de kendini yeniden tahkim etmek isteyen Saray rejimi, elindeki sopayı bırakmıyor. Son olarak DEM Partili Akdeniz Belediyesi'ne kayyum atanırken rejim, muhalefetten tam biat istiyor.

Rejim tam biat istiyor
Akdeniz Belediye Meclis Üyeleri toplantılarını belediyenin bahçesinde gerçekleştirdi. (Fotoğraf: MA)

Politika Servisi

Saray rejimi, Öcalan çağrıları ile başlattığı ‘çözüm süreci’nin gölgesinde kayyum sopasını elinden bırakmıyor. Son olarak kent uzlaşısı ile DEM Parti yönetiminde bulunan Mersin’in Akdeniz Belediyesi’ne kayyum atandı.

Dün sabah saatlerinde gerçekleşen ev baskınları sonucunda belediye eş başkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan ile belediye meclis üyeleri Özgür Çağlar, Neslihan Oruç, Yakup Danış ve Hikmet Bakırhan gözaltına alındı. Belediyeye atanan kayyuma dair resmi bir açıklama yayımlanmazken, belediyenin ablukaya alınması sonucunda kaymakamlığın kayyum kararını açıklayacağı bildirildi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrıları ile başlayan ve DEM Parti heyetinin Öcalan ile görüşmesinin ardından siyasi parti ziyaretleri ile devam eden ‘çözüm süreci’nin ardından gelen kayyum hamlesi, Saray rejiminin niyetini bir kez daha açığa çıkardı.

Görüşmelerin başından beri “Kürt sorunu yoktur” söylemleri, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından da “Kadife eldivenin içerisindeki demir yumruğu kullanmaktan geri durmayız” açıklamasıyla desteklenirken, işletilen süreç “havuç-sopa” yöntemi olarak değerlendirilmişti.

Cihatçı HTŞ güçlerinin Suriye’deki zaferini ve emperyalistlerin bölgedeki yeniden dizaynını fırsata çevirmek isteyen rejim, bir yandan ‘barış ve kardeşlik’ türkülerini dillendirse de ülke içerisinde en ufak bir esneme göstermeyeceklerini Akdeniz Belediyesi’ne atanan kayyumla bir kez daha ortaya koydu.

Çözüm sürecini kendi tahkimatını sağlamanın bir aracı hâline getirmeye çalışan Saray rejimi, Kürt sorununa karşı barış ihtimalini de siyasi bir istismara dönüştürmek isterken ülke içerisinde de baskıyı artırmaktan geri durmuyor. Tüm bu yaşananların en net çıktısı ise ülke içerisinde toplumsal desteğini yitirmeye devam eden iktidar blokunun ömrünü uzatma çabası olarak öne çıkıyor. Bu süre zarfında da ‘devlet aklı’ sosunu kullanan rejim, muhalefetten tam biat istiyor.

KAYYUM KARARINI POLİS BİLDİRDİ

Öte yandan, dün gözaltına alınanlar hakkında Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “terör örgütü propagandası yapmak”, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’a aykırılık” ve “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlarından soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Soruşturma dosyasında gizlilik kararı alındığı belirtilerek, 24 saat avukat görüş kısıtlılığı getirildiği kaydedildi. Akdeniz Belediyesi binası da polisler tarafından bariyerlerle ablukaya alındı.

Eş başkanların gözaltına alınması üzerine halk, ablukaya alınan belediye binası önünde toplandı. Farklı mahallelerde toplanan yurttaşlar da gözaltı ve kayyumları yürüyüşle protesto etti. “Direne direne kazanacağız”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Kayyum gidecek biz kalacağız” sloganları atan yurttaşlara karşı polis barikat kurdu.

Polis tarafından ablukaya alınan Akdeniz Belediyesi’nde meclis toplantısı gerçekleştirilemeyince, meclis üyeleri toplantıyı belediye binasının önünde yaptı.

Belediye binasındaki aramalar sürerken, DEM Parti’den yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “AKP iktidarı, halk iradesine karşı darbeci pratiklerinden vazgeçmiyor. Gözaltı ve kayyum gerekçesi yapılan soruşturmanın 2024 yılına ait olduğu söyleniyor. İçeride ve dışarıda Kürt düşmanlığı yürüten, halk iradesine tahammül edemeyen iktidar, ne yaparsa yapsın daha büyük kaybetmeye mahkûmdur. Her yerde bu kayyumcu anlayışa karşı durmaya, halkımızın iradesini savunmaya devam edeceğiz.”

EMEP’ten yapılan açıklamada ise şu ifadeler kullanıldı: “Bu politikalar halkı aldatmaya yöneliktir. İktidar, çözüm beklentisi yaratırken diğer yandan halkın seçtiği yöneticilere yönelik operasyonlar düzenliyor.”

KADİFE ELDİVENDEKİ DEMİR ELİ İYİ TANIYORUZ

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Mersin Akdeniz Belediyesi eş başkanları ile dört belediye meclis üyesinin gözaltına alınmasına tepki gösterdi.

Bakırhan, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Akdeniz’de yaşayan halkların siyasi iradesine yönelik sergilenen bu düşmanca tutumla demokratik siyasetin ve yerel yönetimlerin tasfiyesi hedeflenmektedir. Darbelerle bizi hizaya getirmeye çalışacağını zanneden acizlere, bir elinde kadife diğer elinde demir eldivenle dolaşan iktidara bir çift sözümüz var. Bu iki eli de çok iyi tanıyoruz ama siz de bizi çok iyi bilirsiniz. Sizlerin darbeci pratiklerine, zulmünüze hiçbir zaman boyun eğmedik, eğmeyeceğiz.”

Hatimoğulları da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Biz barış için yol almak isterken, halkın iradesine bir kez daha el uzatılmıştır. Her yerde bu kayyumcu anlayışa karşı durmaya, halkların iradesini savunmaya devam edeceğiz. Asla mücadeleden geri durmayacağız.”

∗∗

DAHA ÖNCE DE HEDEF GÖSTERİLMİŞTİ

Son olarak Akdeniz Belediyesi’ne atanan kayyumla beraber 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden bu yana toplam dokuz belediyeye kayyum atanmış oldu. CHP’li Esenyurt ve Ovacık belediyeleriyle, DEM Parti’li Hakkâri, Mardin, Batman, Halfeti, Dersim ve Van Bahçesaray belediyelerine kayyum atanmıştı.

Öte yandan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in gözaltına alınmasının ardından MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Akdeniz ve Toroslar belediyelerini hedef almıştı. Büyükataman şu ifadeleri kullanmıştı: “‘Kent uzlaşısı’ adı altında CHP-DEM ortaklığı ile kazanılan Akdeniz ve Toroslar belediyeleri, İmamoğlu tarafından DEM Parti’ye kontenjan olarak verilen İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri incelemeye alınmalı, belediyelerin terör örgütüne peşkeş çekilmesinin yolu kapatılmalıdır.”

∗∗

FİDAN’DAN OPERASYON SİNYALİ

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul’da ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileriyle düzenlenen toplantıda konuştu. Suriye’de YPG’ye yönelik ABD’ye rağmen operasyon yapılıp yapılmayacağı sorusunu yanıtlayan Fidan, cihatçı HTŞ güçlerine de göz kırparak şu ifadeleri kullandı: “Böyle bir tehditle yaşama şansımız yok. Ya başkası açacak ya da biz açacağız.”

Fidan, Esad’ın devrilmesinden gururlu olduklarını ifade ederek şunları söyledi: “Suriye konusunda hikâyemiz yeni başlıyor diyebilirim. Suriye halkı bu aşamada ülkenin yeniden imarı başta olmak üzere çeşitli sınamalarla karşı karşıya. Rejimin devrilmesinden sonra bir hafta içerisinde açtığımız büyükelçiliğimizle ve sahada aktif çaba gösteren kurullarımızla komşumuzun yeniden imar ve kalkınma çabalarına destek olmaya başladık.”

İmralı görüşmelerine de değinen Fidan, şöyle konuştu: “Sözünü ettiğiniz şahıs [Abdullah Öcalan] ile ilgili herhangi bir değişiklik yok. İmralı’da devam ediyor. Örgütün birçok ülkeyle ilişkisi var, birçok istihbarat servisiyle operasyonel ilişkisi var, birçok ülkenin askeri yapısıyla ilişkileri var. Bu kadar sızılmış, manipüle edilmiş bir örgütün kendi liderlerinden gelen bir talimatla ilgili ne derece güçlü refleks gösterebileceği başka bir sorun alanı. Geçmişte de örgüt liderliği talimat verdi, ‘Silahları bırakın ve çıkın’ diye, bu yönde bir çıkış başladı. Daha sonra Suriye meselesi bahane edilerek bunu durdurdular. Şimdi yaklaşık 11 yıl sonra aynı senaryoyla karşı karşıyayız. Dinlerler mi? Kendi tercihleri.”