Rejimin hedefi dikensiz bahçe
Dışarıda savaş konsepti içeride fiili OHAL rejimiyle siyaseti konsolide etmeye çalışan iktidar baskıyı giderek artırıyor. “Çözüm” tartışmalarından umudu kesmeyen muhalefet ise rejime karşı sert bir tutum alamıyor.

POLİTİKA SERVİSİ
Ortadoğu’da artan gerilimi fırsat bilen iktidar, iç siyasette dikensiz gül bahçesi yaratmak için kolları sıvadı.
Bir yanda çözüm tartışmalarını gündemde tutan Saray yönetimi diğer yanda kayyum atamaları, eylem yasakları ve açık tehditlerle muhalefete gözdağı veriyor. Seçilmiş belediye başkanlarına dönük her hafta yeni bir soruşturma açılırken kendisine ayak bağı olacağını düşündüğü muhalefete dönük kayyum atamaları ve baskıların devam edeceği mesajı veriliyor.
İktidar, ülkeyi dışarıda savaş konsepti, içeride ise adı konuşmamış bir olağan üstü hal yönetimi ile seçimlere götürmeye, Erdoğan’ı bir dönem daha cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtmaya çalışıyor. Ana muhalefet, yumuşama-normalleşme tartışmalarıyla zaman kaybederken Kürt hareketi ise beklentiye girdiği görüşme trafiğinden umudunu kesmiş değil. Yaşanan tereddüt, baskıcı, piyasacı, gerici, hukuksuz politikalarla daha da sertleşen rejim karşısında etkili ve sert muhalefete engel oluyor.
KORKUSU SOKAK
Siyaseti sokaktan koparmaya çalışan Saray yönetimi, toplumsal muhalefet korkusunu ise gizleyemiyor. DEM Parti’nin Suriye’de cihatçıların ve SMO’nun saldırılarına karşı dün düzenleyeceği yürüyüş öncesi Urfa’da eylem ve etkinlikler iki gün süreyle yasaklandı. Halk yasağa rağmen "barış" sloganlarıyla yürüdü. TRT World Forum etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türkiye’nin Filistin’le ticaretini soran 9 genç ise “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla tutuklanmıştı. Toplumsal muhalefetten çekinen MHP Lideri Bahçeli de CHP, “1967-68 yılları sonrasında fikir kulüplerini, Dev-Genç, DEV-YOL ve DHKP-C’yi kullanarak iktidar yolunu aramıştır. Bunlar denenmiştir. Sokakta değil, sandıkta adam olmaya çalışın” sözleriyle toplumsal muhalefet korkusunu dillendirdi.
KARAR BOZULDU
Karşısında birleşik, güçlü ve topyekun bir direniş görmeyen rejim zorla rıza üreterek muhalefeti kendi istediği hatta çekmeye çalışıyor. CHP ve DEM Parti belediyelerine yönelik kayyumların yankıları sürerken son olarak Yargıtay, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının iade edilmesine yönelik kararı bozdu. Dosya yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderildi.
Yargıtay’ın kararına tepki gösteren Zeydan, “Halkımızı iradesi etrafında kenetlenmeye davet ediyoruz” açıklamasını yaptı. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Zeydan, şunları kaydetti: “Önce yerel mahkeme memnu haklarınızı’ geri verecek, seçime gireceksiniz ve yüzde 55.5 oyla eş başkan seçileceksiniz. Sonra da ‘’kusura bakmayın! Biz yanlış hesap yapmışız, memnu haklarınızı geri alıyoruz’’ diyeceksiniz. Yüz binlerin iradesini, seçme-seçilme hakkını nereye koyacaksanız? Halkımız 31 Mart’ta da mazbatasına, iradesine, demokrasiye ve adalete sahip çıktı! Bugün de sahip çıkacaktır. Halkımız mazbatasını hak etmeyen hırsızlara, talancılara, çetelere verilmesini asla kabul etmeyecektir. Tüm halkımızı iradesi etrafında kenetlenmeye ve oynanmak istenen oyunu bozmaya davet ediyoruz.”
MHP Genel Sekreteri, Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman ise CHP lideri Özgür Özel’in dünkü grup toplantısında Devlet Bahçeli’nin sözlerinin bulunduğu kağıdı yırtmasına yönelik, “Devlet Bahçeli’nin sözleri büyük Türk milletinin vicdanının sesidir. Bu sese kulak vermeyen, yırtıp atmaya teşebbüs eden herkesin sonu karanlıktır” ifadelerini kullandı. MHP Lideri Bahçeli partisinin önceki günkü grup toplantısında DEM Parti’yi hedef alarak, "DEM ya Türkiye partisi olacak ya da derdest edilmekten başka seçeneği kalmayacaktır" ifadelerini kullanmıştı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ise, Bahçeli’nin ‘Öcalan’ çıkışının ardından başlayan tartışmaları değerlendirmiş, "İhanetin parçalarından birisi de budur; ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ siyasi çıkışıdır" diyerek Erdoğan’a dokunulmazlık zırhı örmüştü.