Google Play Store
App Store

Anayasa’nın ilk 4 maddesine ilişkin tartışma Cumhur İttifakı’nda ‘çatlak’ izlenimi yarattı. Farklı söylemler gelişse de HÜDA-PAR’dan MHP’ye dek rejimin çıkar ortakları birbirlerine muhtaç.

Rejimin ortakları birbirine muhtaç
Cumhur İttifakı ortakları Ahlat’ta birlik pozu vermişti. (Fotoğraf: Depo Photos)

Politika Servisi

Ülkenin dört bir yanında hak arama mücadeleleri sürerken siyaset, bir kez daha anayasa tartışmalarına kilitlendi. Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun, mevcut anayasanın, Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı, yönetim şekli, başkentini tarif eden ilk 3 maddesinin değiştirilmesinin “teklif edilemeyeceğini düzenleyen 4. maddenin değiştirilmesini" istemesi, yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Cumhur İttifakı’nın iki ana birleşeni AKP ve MHP, bir süredir devam eden sessizliğini bozdu. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AKP Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) ardından AKP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, "Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerekir" ifadelerini kullandı. Çelik, "Anayasa’nın 4 maddesiyle ilgili herhangi bir tartışmamız yoktur" dedi.

MHP SUSKUNLUĞUNU BOZDU

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, Yapıcıoğlu’nun çıkışına yönelik isim vermeden "Bu noktada anayasanın ilk 4 maddesi ile ilgili başlatılmak istenen tartışmalar ise boş ve beyhudedir" açıklamasında bulundu. Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu da savunan Özdemir, konuyu CHP’ye getirdi. Özdemir, "CHP ile onun yandaşı konumunda olan ilkesiz ve tutarsız sol basının konuyla ilgili MHP’yi tartışmaya açma çabası trajikomiktir" dedi.

Yapıcıoğlu’na en sert tepki ise ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) geldi. HÜDA PAR’ı, “Hizbullah’ın TBMM’deki uzantısı” olduğunu vurgulayan CHP Lideri Özgür Özel, "Benim HÜDA PAR’a bir sözüm yok. Mikroba sen niye hastalık yapıyorsun diye hesap soramazsınız. Mikrop, mikroptur. Ama milliyetçi muhafazakârım diyenler… Hele hele Tayyip Bey’in sağ kolunda HÜDA-PAR, öbür kolunda Devlet Bahçeli var. Sen bu HÜDA-PAR’a ne diyorsun Devlet Bey? Kimler kimlerle beraber?" ifadelerini kullandı.

BEKLENTİ İÇİNE GİRİLMESİN

HÜDA PAR’ın daha önce de anadilde eğitim ve özerklik tartışmalarına yol açan çıkışları Cumhur İttifakı içinde bugünküne benzer “çatlak” iddialarını gündeme getirmişti. Ancak Malazgirt Zaferi kutlamalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kuvvet komutanlarının yanı sıra MHP Lideri Devlet Bahçeli ile HÜDA-PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu’nun el ele verdiği görüntü, rejimin fotoğrafını çekmesi açısından önemli. HÜDA-PAR’dan MHP’ye, AKP’den BBP’ye hatta cemaat ve tarikatlara dek Cumhur İttifakı’nın ortakları rejimin birer birleşeni haline geldi. Bu ortaklar farklılıklarına rağmen rejimin esenliği, dolayısıyla çıkarları için zorunlu birlikteliklerine tam gaz devam edecekler. Duvardan bir tuğla çekildiğinde rejim duvarının altında kalacaklar. Muhalefet blokunun anayasa tartışmalarıyla örtülmek istenen gerçek gündemi ıskalamaması, ittifak vizyonunda görülen farklılıklardan medet ummadan yüzünü sokağın sesine dönmesi gerekiyor.

∗∗∗

KRİZLERE RAĞMEN BERABERLER

Cumhur İttifakı’nın iki ana kolonunu oluşturan AKP ve MHP arasında 31 Mart sonrası pek çok kriz yaşandı. AYM’nin Can Atalay kararı sonrası yaşananlar, Van ve Hakkari’ye kayyum atanmasıyla ayyuka çıkan krizler, Saray’ın baş danışmanı Mehmet Uçum’un, AKP’deki “yumuşama ve normalleşme” yanlılarına yönelik tehditvari çıkışları, 50 artı 1 tartışması, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin üstü kapalı mesajları ittifakın bittiğine yönelik bazı beklentiler ortaya çıkardı. Ancak gelinen süreçte rejimin devamı açısından ortakların birbirlerinden vazgeçemeyecekleri bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.