Rejimin seçmece demokrasisi

TBMM’nin azalan etkisi, milletvekillerinin elinde kalan tek denetleme mekanizması olan soru önergelerine de yansıdı. Saray kabinesinin, soru önergelerini ya görmezden geldiği ya da “işine geldiği gibi” yanıtladığı görüldü.  CHP Milletvekili Aşkın Genç’in, mesleki ve teknik eğitim ile ilgili soru önergesine gelen yanıt da “Bakanlar sorulara işine geldiği gibi yanıt veriyor” eleştirilerinin haklılığını ortaya koydu.

Genç, Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle şu soruları sordu:

• Türkiye genelinde sınıf tekrarına kalan öğrenci sayısı kaç? Bunların kaçı devamsızlık nedeniyle sınıf tekrarına kaldı?

• Sınıf tekrarına kalan öğrencilerden kaç tanesi MESEM’e kayıt yaptırmıştır? Kaç öğrenci açık liseye geçiş yapmıştır?

• Türkiye genelinde yeni açılan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL) sayısı kaçtır?

• Son beş yılda, Türkiye genelinde MESEM’e kayıt yaptıran öğrencilerin yıllara göre dağılımı nasıldır? Bu öğrencilerin ne kadarı zorunlu olarak MESEM’e yönlendirilmiştir?

Bakan Tekin’in, CHP’li Genç’in sorularına seçerek yanıt vermesi dikkati çekti. Tekin, açık öğretime geçen ve MESEM’lere yönlendirilen öğrenci sayısı ile öğrencilerin devamsızlık oranlarını açıklamadı.

27’nci yasama döneminde TBMM Başkanlığı’na sunulan soru önergesi sayısı 82 bin 794 oldu. Bakanlıklar, önergelerden yalnızca 10 bin 724’ünü yasa süre olan 15 gün içinde cevapladı. Süresi içinde cevaplanan önergelerin toplam önerge sayısına oranının yüzde 13 oldu.

Yazılı soru önergelerine yönelik istatistikler, şöyle sıralandı:

• Toplam sayı: 82 bin 794

• Süresi içinde cevaplanan: 10 bin 724

• Cevaplanmayan: 26 bin 841

• Süresi geçtikten sonra yanıtlanan: 41 bin 930

• İade edilen: Bin 387

***

"TEKİN’E TAVSİYEM, BİRAZ DA ORTADOĞU’YA BAKMASIDIR"

BirGün’e konuşan CHP Milletvekili Aşkın Genç şu ifadeleri kullandı:

“Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Batman’daki kongrede laiklik konusunu çarpıtarak toplumu kutuplaştırma çabasına girişmiş durumda. Sorularımıza yanıt vermek yerine, laiklik üzerinden bir tartışma yaratmaya çalışıyor. Biz, öğrencilerin eğitim haklarını savunurken, devamsızlık oranları ve açık liseye geçişlerle ilgili kritik sorularımızı yanıtsız bırakırken, Sayın Bakan’ın meseleyi karalama kampanyasına çevirmesi tam anlamıyla gündem saptırma taktiğidir.

Laiklik, herkesin dini inancını özgürce yaşamasını güvence altına alırken, devletin tarafsız kalmasını gerektirir. Ancak görüyoruz ki, Bakan Tekin, bu temel ilkeyi çarpıtarak kendi siyasi ajandasını ileri sürmeye çalışıyor. Eğitimdeki başarısızlıkları örtbas etmek için geçmişi hedef almak yerine, bugün öğrencilerin ve öğretmenlerin sorunlarına çözüm bulması gerektiğini hatırlatıyoruz.

Bakan Tekin’e tavsiyem, biraz da Ortadoğu’ya bakmasıdır. O zaman, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerinin ve Cumhuriyet değerlerinin Türkiye’yi nasıl karanlıktan aydınlığa çıkardığını, laikliğin bu ülkeyi nasıl ileriye taşıdığını daha iyi anlayacaktır. Gerçek sorun, öğrencilerin eşit ve kaliteli eğitim hakkına erişememesidir. Geçmişe çamur atarak bugünkü başarısızlıkları gizleyemezsiniz. Halkımız, suni gündemlerle oyalamayı değil, gerçek sorunlara çözüm üretilmesini bekliyor.”