Rekor Bakan Koca'nın: 2 bin 547 önergeden 2 bin 65'i yanıtsız
TBMM'de yazılı soru önergelerine ilişkin yeni istatistikler, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Adalet Bakanı ve Sağlık Bakanı'nın, alanlarıyla ilgili merak edilenlerin en çok arttığı dönemde bile milletvekillerinin sorularını çoğunlukla yanıtsız bıraktığını ortaya koydu. Bakan Koca, 2 bin 547 soru önergesinden 2 bin 65'ini yanıtsız bıraktı.
HÜSEYİN ŞİMŞEK
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilen 2018 yılından bu yana milletvekillerinin bakanlardan bilgi talep edebileceği tek yol olarak kalan yazılı soru önergelerinin etkinliği her geçen ay azalıyor.
TBMM Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, CHP'li Alpay Antmen'in bilgi talebine verdiği yanıtta, milletvekillerini en çok yanıtsız bırakan ismin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül olduğunu ifade etti. Yanıta göre, Gül kendisine yöneltilen 3 binden fazla soru önergesinin 2 bin 522'sine yanıt vermedi.
Bilgiç'in yanıtı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da önergelerin çoğunu cevaplamadığını gösterdi. Bilgiç, yanıtında şu istatistikleri paylaştı:
"Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 3 bin 867 soru önergesinin 2 bin 522'sini, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 2 bin 547 önergeden 2 bin 65'ini, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay 6 bin 589 önergeden bin 939'una yanıt vermedi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 2 bin 538 önergenin bin 213'ünü yanıtlamadı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bin 867 soru önergesinin 595'ini yanıtsız bıraktı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bin 808 soru önergesinin 229'una yanıt vermedi".
CHP'li Alpay Antmen, BirGün'e halk adına Anayasal haklarını kullanarak denetleme yapan milletvekillerine verilmeyen yanıtların tek adam rejiminin özeti olduğunu ifade etti.
TOTALİTER DİKTATÖRLÜK
Yeni sistemde kimsenin halka hesap vermediğini, sorularına yanıt verenlerin ise çoğunlukla bilgi paylaşımında bulunmadığını söyleyen Antmen açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Hesap verdikleri tek yer Saray ve tek kişi Cumhurbaşkanı. Demokrasi, hesap verme ve şeffaf olma rejimidir. Bir yerde halka hesap veriliyorsa orada demokrasi vardır. Hesap verilmiyorsa orada totaliter diktatörlük vardır. Şu anda Türkiye, totaliter diktatörlük rejimiyle yönetilmektedir. Çalmayan bir iktidar çıkar rahatlıkla hesap verir, çalan iktidar ise hesap vermekten korkar. Sözde yanıt verdikleri birçok önergede aslında yanıt yok. 'TRT nereye, ne harcadı' sorumuza yanıt 'ticari sır' oluyor. Deprem vergileri, Biz Bize Yeteriz Türkiyem bağış paraları, 15 Temmuz şehit ve gazileri için toplanan paralarğ, Beşiktaş patlamasında hayatını kaybedenler için toplanan bağışları sorduğumuz önergeler hep sır. AKP’li belediyelerin harcamaları sır, Saray'ın harcamaları sır. 'Kaç çocuk tacize uğradı' diye soruyoruz bakanlık 'bilmiyoruz' diyor. 'Kaç kadın öldürüldü' diyoruz bakanlık 'biz istatistik tutmuyoruz' yanıtı veriyor."
