Ayvansaray Yenileme Projesi kapsamında virane evlerin dış cephesi renk renk boyanıyor, ancak ‘vitrin’ yoksulluğu örtemiyor. Çatılardan suların aktığı mahallede ısınmak için evinin kapısını kırıp sobada yakan var.

Renk renk evlerin içindeki yoksulluk

Filiz GAZİ

AKP’li Fatih Belediyesi, 17 Şubat’ta Twitter hesabından attığı tweet’te şöyle yazıyor: "İnsan kendini burada filmin içinde hissediyor. Gezerken de insana çok güzel bir enerji veriyor burada olmak. Peki burası neresi? Tabii ki de 350 binamızın dış cephesini rengarenk yaptığımız Balat.”

Ayvansaray Yenileme Projesi kapsamında, Balat’taki virane evlerin dış cephesi renk renk boyandı. Mahalle sakinleri ise çoğu evin çatısının aktığını, ısınma problemi yaşadıklarını, ödeyemedikleri için elektriksiz kaldıklarını söylüyor.

Mahallenin girişinde, demir kapısı ve yüksek duvarlarıyla diğer konutlardan ayrılan ‘Millennium Istanbul Golden Horn’ adlı otel bulunuyor. 20 metre ileride ise Diyanet’e bağlı kız çocukları için Kuran kursu var. Kuran kursu, yoksul bir muhite geldiğinizin habercisi de denilebilir. Renkli evlerin önünden geçerken göz ucuyla içeriye doğru baktığınızda ise ‘vitrinin’, içerdeki yaşamlarla örtüşmediğini fark ediyorsunuz.

ISINMAK İÇİN KAPIYI KIRIP YAKTIM

Mahallede yabancıların fotoğraf çekmesi kanıksanmış. Renk renk evler arasında seçilen arka fon, “like” almanın dayanılmaz çekiciliği için hiç de fena değil. Yokluk halinin görünmemesi için çamaşır asılı evler, kömür dumanlı bacalar kadraja, selfielere alınmıyor. Tam da tercih edilmeyen böyle bir yerde, renkli ama eski bir evin önünde Zeynep Duruk ile konuşuyoruz.

“Biz fakir insanız. Kömür, odun yakıyoruz. Bu sene belediye kömür dağıtmadı. Burası devletle, milletle alakası olmayan bir yer. Her seçim zamanı buraya gelinir, boyasıdır, osudur busudur bizden denilir. Sonra el ayak çekilir. Adalet, ilk fakirden başlar. Bizi de insan yerine koysunlar. Gez, dolaş, sor. Çoğu evin çatısı akıyor burda. Dışı başka, içi başka evlerin.”

renk-renk-evlerin-icindeki-yoksulluk-982024-1.
Zeynep Duruk

Zeynep Hanım’ın kucağında torunu var. Çocuğu almak üzere annesi geliyor. “Bu mahallede sobaya atmak için evinin içindeki kapıları kırıp, yakan var. Ben de geçen yıl tuvalet, banyo kapısını kırıp, yaktım” deyip, çocuğuyla birlikte hızlıca eve giriyor.

GÖSTERİ AMAÇLI SÜSLEDİLER

Necdet Arıkan ile evinin önündeki satacağı limon kasalarını düzenlerken konuşuyoruz. Arıkan “Sığınma hakkı isteyenler olur ya… Atılırlar bi yere. Burası orası” diyerek bahsediyor mahalleden.

“Şu gördüğün mahalle ayrı bir ülke, sanki Türkiye değil. Hani olur ya, sığınma hakkı istenir. Tutarlar onları böyle bir yere atarlar… Kamp gibi… Atılmışız bir yere, ölmemiz bekleniyor. Devlet nedir? Vatandaşına sahip çıkandır. Bana çıkmıyor. Seçim zamanı ortaya bir devlet çıkıyor. Evleri boyadılar ama içinde ne oluyor? Kaşıkla verip, kepçeyle alıyorlar. Ben limon satarak geçiniyorum. İki çocuğum var. Biri epilepsi hastası, diğeri soğuktan zatürree oldu. (Pencereden bakan çocuğunu gösteriyor) Daha dün akşam hastaneye götürdüm. Şu gördüğün iki çocuğa bakmak zorundayım. Eğer bakamazsam sağa sola saldırabilirim. Nasıl suçlu olunuyor? Çaresizliğin ne yaptıracağı belli olmaz… Gösteri amaçlı süslediler burayı. Burada hangi kapıya gidersen git, yardıma muhtaçtır.”

Borcunu ödeyemediği için elektriğinin kesildiğini paylaşan bir kadınla tozpembe evinin önünde kısa bir sohbetimiz oluyor. “Evler güzel oldu” derken gözü evinde. Konuşası yok, elindeki ekmek poşetiyle evine giriyor.

renk-renk-evlerin-icindeki-yoksulluk-982025-1.
Necdet Arıkan

Bir kahvehane önünde konuştuğum mahalleli ise uyuşturucu trafiğinden söz ediyor. Başka biri “Burada olanı polis biliyor. Tanıyorlar, görmemezlikten geliyorlar. Kimin ne sattığını biliniyor” diyor. “Ev boyamak nedir? Kolay iş, güzel de oldu ama burada sorunlar başka. Çocuklar saz öğrensin, spor öğrensin, müzik öğrensin diye kültür merkezi gibi yerler yapmalıydılar.”

Belediye’nin vitrin çalışması soylulaştıramadığı, rant alanına çeviremediği semtlere bakış açısını da gösterir nitelikte. Sürülemeyen insanların hikâyelerini kapatmak için üzerlerine renk atılmış.

SETLERDEN HARAÇ ALINIYOR

Hafta sonu ‘brunchlarının’ yapıldığı, kahvecilerin bir dolu olduğu muhitin arka sokaklarında yoksullar yaşıyor. Mahallenin bir diğer özelliği ise Çukur dizisinin burada çekilmiş olması. Varlık-yokluk savaşının mahalledeki sert sonuçlarından biri haraç alındığı iddiası. İddiaya göre kimi çevreler, mahallenin popüler olduktan sonraki pazarından yararlanmak için klip çekimi, dizi çekimi gibi işler olduğunda gelen ekipten haraç istiyor. Sinemasal kurucusu Enes Kaya’ya yapılan silahlı saldırının da haraç kesmek isteyen çetelerce yapıldığı iddia edilmişti.