Merkez Bankası rezervlerinde 1 haftada 9 milyar dolarlık düşüş gerçekleşti. Prof. Dr. Başlevent, Hazine Bakanı Nebati’nin söylediğinin aksine rezervlerdeki düşüşün piyasaya müdahale edildiğini doğrular nitelikte olduğunu belirtti.

Rezervler Nebati’yi yalanlıyor

HABER MERKEZİ

Döviz kurlarının sert düşüşüyle ilgili tartışmalar devam ederken Merkez Bankası 24 Aralık haftasına yönelik para ve banka istatistiklerini paylaştı. Swap hariç net rezervlerde geçen hafta 9 milyar dolarlık düşüş gerçekleşti. Rezervler -55,7 milyar dolara kadar gerileyerek tarihi dip seviyeyi gördü. Bankanın borç ve ödünç olarak elinde tuttuğu döviz ve altınlar hariç bırakıldığında elindeki swap hariç net rezerv ise geçen hafta -46,7 milyar dolardı. Rakamlar Merkez Bankası’nın yüklü miktarda örtülü satış yaptığını gösteriyor. Toplam rezervler ise 5 milyar 948 milyon dolar azaldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, kurların bir gecedeki sert düşüşünü yurttaşların mevduatlarındaki dövizi bozdurmasına bağlamıştı. Ancak geçen hafta yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatı 1 milyar 184 milyon dolarlık artış kaydetti. Parite etkisinden arındırılmış artış ise 1 milyar 458 milyon dolar oldu. Bu kapsamda, gerçek kişilerin döviz mevduatı 136 milyon dolar azalırken, şirketlerin ve kurumların döviz mevduatı 1 milyar 594 milyon dolar arttı.

128 MİLYAR DOLARLA AYNI YÖNTEM

Prof. Dr. Cem Başlevent, haftalık rezerv verilerinin piyasaya müdahale yapıldığını teyit ettiğini aktardı. Rezerv istatistiklerinin sürpriz olmadığını aktaran Başlevent şöyle konuştu: “Uzmanların günlük bilançoları açıklayarak ortaya koydukları resim haftalık verilerin yayınlanmasıyla beraber teyit edilmiş oldu. Aslında bunu konuşulur hale getire, yetkililerin yani ekonomi yönetiminin bunu açıktan kabullenmemiş olması. Eğer kabul etmiş olsalardı daha az üzerinde durulacaktı. Sayılar bunu teyit ediyor. Merkez Bankası doğrudan satış yaptığında anons veriyor. Böyle bir anons yok. Peki net rezervlerdeki azalmanın nedeni nedir? Bu 128 milyar doların eritildiği dönemdeki yöntemin kullanıldığını düşündürüyor bize. Herhalde kamu bankaları aracılığıyla piyasa sürülüyor, benim bildiğim başka bir yöntem yok. Kamu bankaları kendi parasını değil de Merkez’in parasını sattığı zaman net döviz pozisyonu değişmiyor. Dolayısıyla orda da göremiyoruz. Merkez Bankası bilançosundan görüyoruz.”

Dövizin sert düşüş yaladığı gece bireysel satışların gerçekleşmiş olabileceğini ancak bunun tek başında 6-7 liralık bir oynama yaratamayacağını belirten Başlevent değerlendirmesine şöyle devam etti: “Dövizin sert düşüş yaşadığı akşam mutlaka satanlar da olmuştur. Fakat alım fırsatı olarak görüp alanlar da olmuş ki döviz mevduatları aşağı yukarı aynı kalmış. Bakan’ın belirttiği kadar büyük, tek taraflı bir satış olduğunu görmüyoruz. Kimi yatırımcılar artık doların sınırına dayandığını düşünüp bunu bir satış fırsatına çevirdiler herhalde. Fakat ertesi sabah 11-12 seviyelerini görünce bireyseller alım tarafında yoğunlaştı ve dengelemiş oldu. Sonuçta Bakan’ın dediği gibi doları 6-7 lira aşağı çekecek kadar bireysel ve tek taraflı bir satış yok gibi görünüyor.”

BAŞKA YOL BULUNMAK ZORUNDA

Başlevent doların tekrar 13 liranın üzerine çıktığını hatırlatarak sözlerini şöyle noktaladı: “Bu satışlar artık eskiye nazaran çok göz önünde olduğu için bunun bir para politikası olarak kullanılması ilerleyen haftalarda çok kolay görünmüyor. Çok büyük bir baskı var kamu kurumları üzerinde. Toplumda da önemli bir bilinç oluşmuş durumda. Mevcut politikaların devamını sağlamak için rezervlerin eritilmesi çok hoş karşılanmıyor. Ben bu yöntemin artık sonlarına gelindiğini düşünüyorum. Rezerv eritmek dışında başka bir yöntem bulunmak zorunda. Nitekim zaten son birkaç gündür bunun durduğu söyleniyor uzmanlar tarafından. Dolardaki yükselişten de bunu görüyoruz zaten, dolar tekrar 13 lirayı geçti."