Ayvalık Altınova’da denize 10-15 metre mesafede beş katlı rezidans inşaatı sürüyor. TMMOB Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, “Özel mülkiyetli oteller yapılarak kıyılar halka kapatılıyor” dedi.

Rezidans, sahili halka kapatıyor
Fotoğraf: BirGün

Büşra ÇETİNKAYA

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde Altınova bölgesinde eski Polisler Sitesi’nin satışının ardından sahilde Balıkesir Sistem Yapı Denetimi Ltd. Şti. tarafından inşaat projesi başlatıldı. Ayvalık Belediyesi tarafından 28 Nisan 2022 tarihinde yapı ruhsatı verilen projede, inşaat yasağı nedeni ile 15 Ekim 2022 tarihine kadar yaz sezonunda tüm inşaatların durdurulması kararına rağmen inşaattaki çalışmalar yaz aylarında da devam etmişti.

Altınova halkı, Ayvalık Belediyesi tarafından verilen yapı ruhsatının iptali ile ilgili dava açtı. Açılan dava kapsamında, denize 10-15 metre mesafede 5 katlı, 5 bloktan oluşan rezidansın inşaatı bitmeye yaklaşırken bilirkişi heyeti incelemeye geldi.


TMMOB Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, bilirkişi keşfi yapıldıktan sonra konuyla ilgili BirGün’e değerlendirmede bulundu.
Kıyıların yapılaşmaya açılmasının doğru olmadığını belirten Dikici, “Söz konusu davanın 28 Şubat 2023 tarihinde yapılan keşfinde doğanın nasıl katledildiğini, halkın kullanımında olması gereken kıyı alanının nasıl işgal edildiğini görmüş bulunuyoruz. Böylesi bir yapılaşmaya izin vermek akıl tutulmasıdır. Genel ve yereldeki iktidarlar ne yazıktır ki doğamızın talanına, yok edilmesine fırsat vererek suç işliyorlar” diyerek belediyenin kıyı alanında yapılan inşaata yapı ruhsatı vermesini eleştirdi. Dikici, dava konusu olan inşaatın bulunduğu parsel için dönemin Altınova Belde Belediyesi tarafından 2010 tarihinde uygulama imar plan değişikliği yapıldığını dile getirdi.

Dikici şunları söyledi: “Bu plan değişikliğine göre Ayvalık Belediyesi tarafından 13 Ağustos 2021 tarih 273 sayılı imar durumu düzenlenmiş. Ancak şikâyet konusu inşaatın bulunduğu parsel ve ada tescil dışındadır yani 1/100000 ölçekli Balıkesir Çanakkale Çevre Düzeni Planında yeşil alan / kıyı alanı lejantlıdır ve üst ölçek nazım imar planının plan bütünlüğü de bozulmuştur. Söz konusu inşaat kıyı kenar çizgisinin ilk 50 metrelik sahil şeridinde kalmakta olup; kısmi yapılaşma bulunmuyor.”

“PLAN BİR BÜTÜNDÜR"

Projenin kıyı kanununa ve ilgili yönetmeliklerine aykırı olduğuna dikkat çeken Dikici, “Bu inşaat aynı zamanda çevresindeki yapılaşmalara da uygun değildir. Bu yapılaşma, nitelikli bir yapılaşma olmamakla birlikte genel anlamda inşaatta yapı üretiminde bir sıkıntı var. Ülkemizdeki yapı üretim sürecindeki müteahhitliğin sorgulanması gerekiyor” dedi.

Dönemin Altınova Belde Belediye Meclisi’nin 1993 yılında Taks alanını yüzde 25’ten yüzde 75’e çıkardığını ifade eden Dikici, “Bu yönetmeliklere aykırı bir durum. Bir sokakta 3 kattan 4 kata; 4 kattan 5 kata çıkarmışlar. Hâlbuki plan bir bütündür. Çünkü planlar 50-100 yıllık süreçlere göre planlanıyor. Bu plan değişiklikleri kişiye özel ve tek parsel ölçeğinde yapılıyor. Önceki plan bütünlüğü de tamamen bozuluyor” diye konuştu.

“DEPREM BÖLGESİNDE"

Dikici, 1980 sonrası 4 kat ve üzeri bir yapılaşma sürecinin başladığını ifade ederek katların üzerine imar affıyla ilave katların eklendiğini belirtti.
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğuna vurgu yapan Dikici, bu inşaatın da 1. derece deprem bölgesinde olduğuna dikkat çekerek, “Doğaya, ekolojik sisteme ve bölgede yaşayan yurttaşların sosyal-ekonomik-kültürel yaşamına etkileri değerlendirilmeden yapılmakta olan bu inşaat da 6 Şubat tarihinde yaşanan depremdeki yıkılan binalar gibi olabilir” dedi.

Dikici son olarak şunları kaydetti: “24 yıl önce gerçekleşen 17 Ağustos Marmara depreminin Ayvalık ve Altınova’da, Balıkesir’de büyük oranda hissedilmiş olduğu ve Balıkesir ilimizin birinci derece deprem bölgesi olduğu gerçeğinden yola çıkmalıyız. Doğaya ve çevresine saygılı ve sağlıklı kentleşme, nitelikli bir yapılaşma ve yaşanılır gelecek için öncelikle kıyı alanları, sulak alanlar, tarım alanları, zeytinlik alanları parsel parsel imar planı değişikleri ile yapılaşmaya açılmamalı. Bilim ve teknik dışı yönetmelik ve imar planı değişikliklerinde ve uygulamalarda ısrar edilmekten artık vazgeçilmelidir.”