Google Play Store
App Store

Depremzedelere, yardım eli uzatmayan iktidar, TMMOB ile muhalefeti kentsel dönüşüme engel olmakla suçluyor, sorumluluğunu üzerinden atmaya çalışıyor. İstanbul’daki tablo ise iktidarın derdinin deprem değil rant olduğunu gözler önüne seriyor.

Riskli değil ranta uygun yerleri seçtiler
Fikirtepe’nin kentsel dönüşümden sonraki hali

İsmail ARI

Büyük deprem felaketinde 43 binden fazla yurttaş yaşamını yitirdi. Uzmanların tüm uyarısına rağmen önlem almayan iktidar ve belediye yöneticileri nedeniyle 10 kent yerle bir oldu. Bu felaket karşısında iktidar kanadından tek bir kişi dahi istifa etmedi. Hatta 21 yıldır ülkeyi yöneten, defalarca imar affı çıkaran iktidar, sorumluluğu meslek odaları ile muhalefete yıkmaya çalışıyor.

İktidar temsilcileri, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yandaş basın uzun süredir Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile muhalefeti hedef alıyor. TMMOB başta olmak üzere CHP, İYİ Parti ve HDP’nin kentsel dönüşüm projelerini engellediği öne sürülüyor. Oysa gerçek çok farklı. TMMOB ve muhalefet iktidarın dayattığı rant odaklı dönüşüm projelerine karşı çıkıyor.

Taşı toprağı altın denen İstanbul’da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı eliyle yürütülen dönüşüm projeleri de ihalelerin verildiği şirketler de iktidarın derdinin yurttaşları güvenli evlerde yaşatmak değil, yandaşlara para aktarmak olduğunu gösteriyor. Bakanlık eliyle yurttaşlara dayatılan dönüşüm projelerinde, yurttaşlar zorla sokağa atıldı, yüz binlerce lira borçlandırıldı ve İstanbul’da bir baraka dahi kiralayamayacağı kadar düşük bir kira yardımı yapıldı. Tüm bunlara itiraz eden yurttaşlar da mahkemelerin uzmanlara hazırlattığı bilirkişi raporları neticesinde verdiği yargı kararları da umursanmadı. Kentte dönüşüm projesi için riskli yapılar ve zemini sorunlu olan bölgeler yerine ranta uygun, Boğaz manzaraları, kentin merkezinde değerli alanlar seçildi.

Fikirtepe’nin kentsel dönüşümden önceki hali. Fikirtepe’nin kentsel dönüşümden önceki hali.

İstanbul’un en hareketli zamanlarından biri 2022’nin yaz ayları oldu. Kentin birçok noktasında yurttaşlar rantsal dönüşüm projelerine karşı mücadele etti. İşte sadece geçen yaz yurttaşların mücadele ettiği rant odaklı dönüşüm projeleri:

GÜNGÖREN TOZKOPARAN:

Tozkoparan ve Mehmet Nesih Özmen Mahalleleri 2006’da kentsel dönüşüm alanı, 2013’te riskli alan ilan edildi. 23 Haziran 2021’de Mehmet Nesih Özmen ve Tozkoparan Mahallesi’nde elektrik, su ve doğalgazlar kesildi. Geçen yaz ise polis ve belediye ekipleri defalarca şafak operasyonuyla mahalleler kuşatıldı ve evler zorla yıkıldı. Evlerinden çıkmak istemeyen yurttaşlar zorla sokağa atıldı.

AKP’li Güngören Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği tarafından gerçekleştirilen ‘Tozkoparan Kentsel Dönüşüm’ projesinin ihalesini de kamu kuruluşu Emlak Konut düzenledi. Dönüşüm ihalesini Turgut Müteahhitlik A.Ş. 988 milyon 100 bin TL’ye aldı. Turgut Müteahhitlik A.Ş.’nin sahibi olan İbrahim Turgut ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın ilişkileri olduğu biliniyor.
Tozkoparan’da uzun süre mücadele eden mahalle sakinlerinden Haluk Çavuşoğlu ise dönüşüme neden karşı çıktıklarını BirGün’e anlattı. Çavuşoğlu, “Ben AKP Gençlik Kolları’ndan geliyorum ve muhafazakar biriyim. AKP, Tozkoparan’ı kupon arazi olarak gördü. Tozkoparan’daki 50-55 yıllık binaları bırakıp, Merter’e daha yakın olan ve rant potansiyeli olan yerlerde yıkıma başladılar. Hani dönüşümün amacı depremdi? Daire sahiplerine, kesin olmamakla birlikte ‘180 ile 220 bin TL arasında para ödeyeceksiniz’ dediler. Yani ne kadar borçlandıracaklarının ucu açık. Kira yardımı ilk başta bin 150 TL’ydi. Şimdi 1.950 TL’ye çıkardılar. Bu kira desteğiyle İstanbul’un neresinde kiralık ev bulunabilir?”

BEYKOZ TOKATKÖY:

Tokatköy, geçen yaz halkın günlerce ‘rantsal dönüşüme’ karşı direnmesiyle hafızalara kazındı. Halkın itirazını umursamayan AKP’li Beykoz Belediyesi halkla uzlaşmak yerine defalarca mahalleyi polis ve onlarca iş makinesi eşliğinde şafak operasyonuyla kuşattı. Evlerinden çıkmayan yurttaşların kapısı kırıldı. Yurttaşlar biber gazı ve plastik mermi sıkılarak sokağa atıldı. Emlak Konut’un düzenlediği dönüşüm ihalesi de Tozkoparan’da olduğu gibi 789 milyon TL’ye Turgut Müteahhitlik A.Ş.’ye gitti. Bölgede 776 konut ve 47 işyerinin yapılması planlanıyor. Söz konusu alanda bir süre önceye kadar yer alan 238 adet yapı yıkıldı. Yurttaşlar 300 bin ile 700 bin TL arasında borçlandırıldı.

Polis ve belediye ekiplerinin zorla sokağa atarak evini yıktığı Gülümser Tuncer ise tam 47 yıldır Tokatköy’de yaşadığını anlatıyor. “Tokatköy’de kentsel değil rantsal dönüşüm yapılıyor” diyen Tuncer şunları anlattı: “Biz kentsel dönüşüme karşı çıkmadık. Bize sunulan şartlara karşı çıktık. 47 senedir emlak vergisi ödüyordum. Tapu tahsis belgem vardı. Dairem 120 metrekareydi ama verecekleri evin ise 80 metrekare olduğunu söylediler. Bunların da ötesinde bizi tam 20 yıl borçlandırdılar, çok fazla yalan söylediler. EFE-TÜFE’ye göre borcunuz da artacak dediler ve ne kadar borçlandırıldığımızı da proje bitince açıklayacaklarını ifade ettiler. Çocuklarımla beni evimizden zorla attılar. Oğlumu ters kelepçe takıp ayakkabısız sokakta yürütüp gözaltına aldılar. Projeye imza atmayanlara kira yardımı yapmıyorlar. Bu nedenle ben kira yardımı da alamıyorum.”

BEYOĞLU FETİHTEPE:

AKP’li ilçe belediyesi halkı zorla evlerinden çıkardı. Birçok kez polis eşliğinde mahalleye gelen AKP’li Beyoğlu Belediyesi ekipleri, evlerin doğalgaz, elektrik ve su altyapılarını kestirdi, polis koçbaşlarıyla evlere girdi ve çocukları dahi gözaltına aldı. Belediyenin projesine imza vermeyen Fetihtepeliler zorla göç ettirilirken milyonlarca liralık kentsel dönüşüm rantı ise gün yüzüne çıktı. Emlak Konut, Fetihtepe Kentsel Dönüşüm Projesi için Kuzu Toplu Konut İnşaat A.Ş. ile 740 milyon TL’lik sözleşme imzaladı. Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Güven Kuzu, Erdoğan ailesine yakınlığı ile biliniyor.

Harita: Buse İlkin YerliHarita: Buse İlkin Yerli

KENTİN EN KIYMETLİ YERLERİ

KADIKÖY FİKİRTEPE:

Kentsel dönüşümün en kötü örneklerinden birinin gerçekleştiği Fikirtepe’de, birçok firmanın projeleri yarım bıraktı bölge harabeye döndü. Evleri yıkılan yurttaşlara yeni evleri aradan yıllar geçmesine rağmen teslim edilemedi.

ÜSKÜDAR KİRAZLITEPE:

Başlatılan dönüşüm projesinde halk mağdur edildi yandaş şirkete milyonlarca lira aktarıldı. Dönüşüm, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 2018 yılında başlatılan başlatıldı.

FATİH SULUKULE:

İstanbul’un Fatih ilçesinde yaklaşık bin yıllık tarihi olan bir Roman mahallesiydi Sulukule… TOKİ’nin “Osmanlı mimarisi” tarzında inşa ettiği lüks konutlarla Surdibi’nin bu güzel mahallesi yok edildi.

RANT İÇİN DEPREMİ ARAÇ OLARAK KULLANDILAR

İstanbul’daki kentsel dönüşüm projelerinde halkın avukatlığını yapan Onur Cingil de yandaş medyada hedef gösterilen bir başka isim… “Birtakım odaklar, kentlerin yanlış yere kurulması, çadır ve konteyner ulaştırılmaması, AFAD’ın bölgeye üç gün sonra gitmesi, askerin geç gönderilmesi gibi çok fazla can kaybına neden olan faktörleri gizlemek için ve bizi suçlamak için ortaya palavralar atıyor” diyen Cingil, şunları söyledi:

“Kandilli Rasathanesi’nin raporlarında, bilim insanlarının raporlarında kentin riskli denilen bölgeleri ile Cumhurbaşkanlığı ile bakanlığın riskli ilan ettiği yerleri karşılaştırdığımızda çarpıcı bir tablo karşımıza çıkıyor. Bilim insanlarının riskli dediği yerleri iktidarın riskli alan ilan etmediğini görüyoruz. Yapamaya çalıştıkları şey depreme dayanıklı ev değil müteahhiti zengin edecekleri rantsal dönüşüm. Hatta ben artık rantsal dönüşüm de demiyorum ahlaksız bir dönüşüm olarak tanımlıyorum bu durumu. Sulukule’yi villarla, Fikirtepe’yi ise rezidanslarla donattılar. Birçok bölgeyi ranta açarken deprem gibi çok önemli bir şeyi kullandılar. Neden AKP’li ilçe belediyelerinin olduğu yerlerde ve Kandilli’nin risk düşük dediği yerlerde dönüşüm adı altında inşaatlar yapılıyor? Tüm bu yaptıklarını örtbas etmek için çamur atıyorlar.”

BAŞARISIZLIKLARINI ÖRTBAS ETMEK İÇİN...

Yandaş basının günlerdir hedef gösterdiği TMMOB Başkanı Emin Koramaz, iktidarın depreme hazırlık ve afetle mücadele konularındaki başarısızlıklarını örtbas edebilmek için çok kapsamlı ve yaygın bir medya manipülasyonu yürüttüğünü vurgulayarak şunları söyledi:

“İktidar yanlısı tüm medya grupları ve sosyal medya trolleri adeta tek merkezden yürüttükleri propagandanın merkezinde yaşanan yıkımın sorumluluğunu meslek örgütlerine ve muhalefet partilerine yıkmaya çalışıyor. Güya yapmaya çalıştıkları kentsel dönüşüm projelerini engellediğimiz için bizi suçluyorlar. Oysa gerçek bunun tam tersi. TMMOB ve bağlı odaları olarak bizler en başından itibaren ‘kentsel dönüşüm’ uygulamalarının amacının deprem riskine karşı sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir kentler kurmak olması gerektiğinin altını çizdik. Siyasi iktidarın kentsel dönüşümden anladığı ise şehir merkezlerinde yeni rant alanları yaratmaktı. Risk oranı yüksek bölgeler değil, rant oranı yüksek bölgeler kentsel dönüşüm projelerinin odağı haline getirildi. Yeterli rantın olmadığı, müteahhit açısından karlı olmayan hiçbir bölge, ne kadar riskli olursa olsun dönüşüm kapsamına alınmadı. 21 yıllık iktidarı boyunca iktidarın önceliği hiçbir zaman depreme dayanıklı, güvenilir kentler yaratmak olmadı. Bizim itirazımız toplumsal çıkarı öncelemeyen, bilim insanlarının sözlerine kulak vermeyen, yoksulların haklarını gasp etmeye yönelik iktidar projelerinedir. Bizim eksikliğimiz bu projelere karşı çıkmak değil, güdümlü mahkemeler nedeniyle bu yağma projelerini tümüyle engelleyememek olmuştur. Sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir kentler kurmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.”