‘Danton’ filminin unutulmaz sahnesidir: Robespierre, yanına çekebilme umuduyla, kendisine bayrak açmış eski dostu Danton’la görüşmeye gider

Robespierre’in şerefine

ONUR BEHRAMOĞLU / @onurbehramoglu

6 Mayıs 1972’de, Türkiye’de devrimin en güzel yüz metresini koşanlar katledildi. 1758 yılı 6 Mayıs’ı ise, bir başka unutulmaz devrimcinin, Maximilien Robespierre’in doğduğu gün. Hayat hikâyesinin ayrıntılarına ne zaman dönüp baksam, mücadelesine şükran duyduğum radikal cumhuriyetçi!

Mahkeme salonunda, “Krallara adil olmayı emreden Tanrı iktidarı, halklara da köle olmayı yasaklar” diye haykıran taşralı avukat. Krallık savcılığı makamına geçmek istediğinde ayrıcalıklı aristokrasi tarafından yolu kesilen, 1789 Nisan ayında yaşadığı bölgenin temsilcilerinden biri olarak Meclis’e seçilen. Temmuz’da ihtilal, siyasal iktidarın el değiştirmesi bakımından tamamlanıp, mutlak monarşinin yerine yasama yetkisine sahip millet meclisi (aslında burjuvazi) egemenliği kurulduğunda henüz tarih sahnesinde boy göstermemiş, ihtilale halkın katılımını sağlamak için zamanını bekleyen sabır.

Aynı yılın sonlarında kurulan ‘Anayasa Dostları Derneği’ bir Jakoben manastırını kendisine merkez yaptığı için taraftarlarına Jakoben denilir ya; işte tastamam o: Büyük harflerle: JAKOBEN! Bitmeyen enerjisi ve birbirine bağlı dernekler ağıyla taşrayı da Jakobenleştiren.

Kral, paralı yabancı askerlerin çoğunlukta olduğu yirmi bin kişilik birliğini Paris çevresine yerleştirip de halk 14 Temmuz 1789 sabahı silah ve cephane ele geçirmek amacıyla Bastille kale-hapishanesini çatışarak teslim aldığında, dünyayı altüst edecek olağanüstü bir sıçrama ânının yaşandığı sezgisi.

Karşısında kimler yok ki… İhtilalin sanatçı ruhu, büyük hatip Mirabeau: Apollinaire’in “Mirabeau Köprüsü’nün altından Seine Nehri akar / Ve aşklarımız” dizelerinde ifadesini bulmuş durdurulamaz akışa rağmen, sınırlı monarşinin savunucusu. General La Fayette: İhtilalci gücün kumandanı, burjuvaları sağdaki asillerle soldaki emekçilerden koruyan liberal kahraman! Danton: Hayatın zevklerine fazlasıyla düşkün, ılımlı manevraların kurnaz politikacısı. Jirond (Gironde) eyaletinden Jirondenler: Her ne pahasına olursa olsun iktidarı ele geçirme uğruna halka sırt çeviren, bir zamanlar solda otururken meclisin sağ yanına geçen mülk sahipleri.

Haziran 1791’de kral, uşak kılığına girerek ailesiyle birlikte kaçarken yakalanıp saraya geri getirildikten sonra, köylü isyanlarıyla ürkmüş-kent emekçilerinden korkan burjuvazi kralın kaçırılmış olduğu yalanını yayar, eski düzene geri dönülmesi için savaşı tek çare gören kralın teklifi ve Meclis onayıyla Nisan 1792’de Avusturya’ya savaş ilan edilirken, kral tahttan indirilmezse bu ‘görev’i halkın kendisinin yapacağını Meclise bildirip vatanın ve ihtilalin korunması için halkı ayaklandırarak ihtilalci komün kurmak: Robespierre. 10 Ağustos 1792 halk ayaklanması, ikinci 14 Temmuz, ikinci Bastille’dir. Emekçi halk, ülkenin yazgısına hâkimdir artık.

Komün Paris’i elde tutarken Yasama Meclisine egemen Jirondenler Devrim’i gaspetmek istediğinde defterine düştüğü not: “İç tehlike burjuvalardan geliyor; burjuvaları yenmek için halkla birleşmek gerek.” Köprüleri attıktan sonra ister istemez ileriye doğru gidileceğinin bilinci: “Kral ölmeli, çünkü Fransa’nın yaşaması gerek!” 21 Ocak 1793’te kral idam edildikten sonra, onun yetkilerini bir başka adla kullanan zengin muktedirlere hücum: “Halkı, bozulup çürümüş milletvekillerine başkaldırmaya davet ediyorum.” 2 Haziran 1793 ayaklanmasıyla iktidardadır artık, 27 Temmuz 1794’e kadar.

Mahkemenin suç kadar etkili olduğu devrimci şiddet döneminin mimarı. Peki ama hangi koşullarda? Neredeyse tüm Avrupa ihtilalci Fransa’ya karşı var gücüyle savaşır, yığınlar açlıkla boğuşur, ülke içinde korkunç bir kaynaşma süregiderken!

“Cumhuriyet tehdit altındadır!” haykırışı, kendi kaderini tayin hakkından yana katıksız yurtseverlik, gerçek demokrasiyi inşa için Jakobenizmden geçme iradesi. Haklara ancak onları koruyabildiğin sürece sahip olunabileceği bilgisiyle, radikal biçimde adaletsiz bir dünyada onurlu hayatın yegâne teminatı radikal devrimci kararlılık. Sahnede özgürlük-eşitlik-kardeşlikten söz eden liberalizmin perde arkasında bütün idealleri iğfal eden sahtekârlığına karşı kuşanılmış hakikat ve dürüstlük kılıcı!

‘Danton’ filminin unutulmaz sahnesidir: Robespierre, yanına çekebilme umuduyla, kendisine bayrak açmış eski dostu Danton’la görüşmeye gider. Devrimin iki önemli adamı masada karşılıklı oturmaktadır. Danton, Robespierre’in şarap kadehini milim boşluk kalmayacak şekilde doldurur: Şah! Robespierre, kadehi yavaşça alır, Danton’un sertçe kadeh tokuşturmasına rağmen şarabının tek damlasını dökmeden sadece bir yudum içer, masaya koyar. Şah-Mat.

Robespierre ruhunu canlandırırsak, Bastille düşecek.

Bastille nerde mi? Her yer Bastille her yer diriliş, Robespierre olmasını bilene.