Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerine Saray’ı inşa eden Rönesans Holding, Cezayirli Sonatrach isimli şirketle 1,2 milyar dolar yatırımla Adana Ceyhan'da polipropilen üretim tesisi kuracak

'Rönesans’ın tesisi doğayı tahrip edecek'

UĞUR ŞAHİN

Adana Şehir Hastanesi’ni de yapan, iktidara yakın Rönesans Holding, Cezayirli enerji şirketi Sonatrach ortaklığıyla Ceyhan Mega Petrokimya Endüstri Bölgesi’nde, 1,2 milyar dolar yatırımla polipropilen üretim tesisi kurmayı planlıyor. Ceyhan Mega Petrokimya Endüstri Bölgesi’nde kurulacak yıllık 450 bin ton üretim kapasiteli tesisin 2023 yılında tamamlanması hedefleniyor.

Plastik ve petrol bazlı ürünlerinin üretilmeyi planlandığı projenin faaliyet alanı, İncirli köyü ile Toros Gübre arasında kalırken, tesisin inşaat aşamasının 42 ay, işletme sürecinin ise 49 yıl olacağı öngörülüyor. Ancak şirket, projeyi gerçekleştirebilmek için uluslararası finans kuruluşlarından finansman kredisi kullanmayı planlıyor. Fakat söz konusu kuruluşlar için kredi sağlama şartlarından biri Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme Çalışması (ÇŞED) Raporu. Şirket, bu kapsamda HaskoninDHV TR Mühendislik A.Ş.’yi ÇŞED çalışmasını yürütmek üzere görevlendirdi. Bu amaçla da TMMOB’ye bağlı olan odalar dahil birçok kurumdan görüş istendi. Görüş istenen kurumlar arasında İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) Adana Şubesi de yer aldı.

HANGİ İŞLEMLERLE ÜRETİMİN YAPILACAĞI BELİRSİZ

2 Mart’ta İHD Adana Şubesi Ekoloji Komisyonu’ndan ÇŞED raporu için gönderilen yanıtta, günümüzde bilim insanlarının plastiği ‘çağın vebası’ olarak tanımladığına vurgu yapıldı. Komisyon, şirketin kuruma gönderdiği bilgi dosyası ile talep yazısında yeterli bilgi bulunmadığının altını çizdi. Bu durum nedeniyle şirketin hangi işlemlerle ve nasıl üretim yapacağının belirsiz olduğunu savunan İHD Adana Şubesi Ekoloji Komisyonu’nun yanıtında şöyle denildi: “Bu haliyle projenin özel olarak çevreye olan etkisinin değerlendirilmesi mümkün değildir. Buna rağmen benzer tesislerin çalışma prensibi ve üretim şemaları üzerinden bir değerlendirme yapılması ise mümkündür. Yapılacak yatırıma olumlu bakmamız mümkün değildir, gereksiz ve zararlı bulduğumuzu bildirmek durumundayız.”

İHD Adana Şubesi Ekoloji Komisyonu, Ceyhan Propan Dehidrojenasyon (PDH) ve Polipropilen Üretimi Projesi’nin çevresel açıdan şu riskler taşıdığını bildirdi:

1- Projenin planlanan uygulama alanının yakın çevresinde yine ağır endüstriyel formdaki başka faaliyetlerin olması, ilgili alanın çevresindeki su kaynaklarının aşırı kullanımı problemini arttıracak. İlk olarak açılması planlanan su kuyularından temin edilecek suyun kullanım şekli bölgenin yeraltı su rezervleri üzerindeki baskının artmasına ve uzun vadede yer altı suyunun tuzlanması veya daha derinlere çekilmesi problemlerine neden olabilecek. İlgili yazıda buna dair alınacak önlemler konusunda herhangi bir ibareye rastlanılamamıştır.

2- Projenin ana amacı olan polipropilen pelet plastik üretiminin bölge üzerindeki kirlilik yükünü arttıracağı düşünülmekte. Hali hazırda sadece gemicilik faaliyetleri ve Adana sınırları içerisindeki plastik üretim/geri dönüşüm tesislerinin yetersiz ve etkisiz atık yönetiminden kaynaklı olarak gerçekleşen plastik pelet kirliliğinin bu tesisin getireceği ek gemi ve kara trafiği nedeniyle artacağına şüphe yok. Bu durum ilgili alan ve çevresindeki alanları habitat olarak kullanan kuş, balık, deniz kaplumbağası ve diğer deniz canlıları için risk teşkil edebilme potansiyeli taşımakta.

3- İskenderun Körfezi birçok ağır sanayi tesisinin yer aldığı bir alan. Bu durum da körfezde yoğun gemi trafiğinin gerçekleşmesine neden olmakta. Bunun yanında ilgili sanayi tesislerinin faaliyetleri de körfez üzerinde önemli kirlilik baskısı oluşturmakta. Kurulacak tesisle birlikte artacak olan pelet kirliliği bu kirleticilerin bu peletlerle etkileşime girerek onların yüzeylerine yapışıp diğer canlıları tehdit etmesine neden olabilecek.

4- Ülkemizdeki plastik üretimi, ham maddenin ithalatındaki maliyetlerden kaynaklı olarak sınırlı büyüme özelliği göstermekte. Bu proje ile bu durumun ham madde üretiminin ülke içerisinden temini ile kısmen de olsa çözüleceği iddia edilmekte. Ancak hali hazırda ülkemizde polipropilenin ham maddesi olan propan’ın temin edilebileceği yeterli kaynaklar olmadığı için, hammadde ithalatının direkt polipropilen ithalatından, propan ithalatına kayacağı durumunu ortaya çıkarmakta. Sonuç itibarıyla ithalatın azalmasına bağlı olarak yaratılacağı iddia edilen ekonomik getirinin olmayacağı anlaşılmakta. Böyle bir durumda ekonomik getirisi neredeyse olmayan bir proje için ilgili alanda hali hazırda var olan ağır sanayi tesislerine bir yenisini eklemek, ilgili alanın ekolojik olarak bu yükü daha fazla kaldıramayacağı bir noktaya gelmesi ihtimalini doğuracak. Üstüne üstlük ithal edilen ham madde miktarının azalması ve buna bağlı olarak plastik üretiminde meydana gelecek artış, plastiğin daha çok tüketilmesine ve hali hazırda yönetilemeyen plastik çöplerin daha fazla artmasına da neden olabilecek.

*POLİPROPİLEN NEDİR?

Polipropilen onlarca plastik türünden biri. Dünya plastik üretminin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Türkiye, hammaddesi petrol olan bu ham plastikten 2017’de yaklaşık 1,8 milyon ton ithal etti..