RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin: Toplumun manevi değerlerine saygılı olmayan programlarla mücadele edilmeli

İletişim fakültelerinin yöneticileri ve eğitimcileriyle bir araya geldiği toplantıda konuşan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir Şahin, "RTÜK’ün tek başına, toplumumuzu gerçekten rencide eden, dini ve manevi değerlerine saygılı olmayan programlarla tek başına mücadele etmesi mümkün değil. Bu topyekûn mücadele ile olacak bir şey, burada sizlere de çok fazla görev düştüğünü düşünüyorum" dedi.

Şahin, “Üniversitelerle çok değerli çalışmalar yaparak toplumumuzun ne istediğini veya ne vermemiz gerektiğini belirlemeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

RTÜK'ün üniversitelerle iletişim fakülteleriyle iletişimi önemseyen bir kurum olduğunu göstermek amacıyla bir birim kurulduğuna değinen Şahin, RTÜK-Üniversite Buluşmaları'nın öncesinde medya sahipleri ve yapımcılarla bir araya gelinen Medya Buluşmaları'nın düzenlendiğini, üçüncü toplantıda ise senaristler ve yönetmenlerle buluşmanın planlandığını anlattı.

Şahin, toplantıların sonuçlarını da görmek gerektiğine işaret ederek, "Medya Buluşmalarında almış olduğumuz kararların, kuruldan talep edilen, yerine getirilmesi gereken birtakım konuların yüzde 99'unu yerine getirdik. Yüzde 1'lik bizden kaynaklanmayan, bizim yönetmeliğimizde, bizim kanunumuzda yer almayan başka bir kurumun veya kuruluşun kanununda yer alan birtakım talepler vardı, bunları yerine getiremedik" diye konuştu.

Kurulun çalışmalarının çoğunda üniversitelerin mutlaka yer aldığını belirten Şahin, "Bundan önceki dönemde başlatılan üst kurul uzman yardımcılığı alım süreci vardı. Burada en çok aldığımız uzman yardımcılığı türü iletişimci oldu. Hukukçulara çok ihtiyacımız vardı, onlar biraz ön plana çıkmış gibi oldu ama en fazla iletişim mezunu aldık. Önümüzdeki dönemde 30 tane uzman yardımcısı istihdam edeceğiz bünyemizde, yine en çok alacağımız branş iletişim fakültesi olacak" dedi.

İHA'da yer alan habere göre; Ebubekir Şahin, şu değerlendirmelerde bulundu:

"RTÜK'ün tek başına toplumu rencide eden, üzen, çocukların ruhsal ve fiziksel bütünlüğünü bozacak programlar, kadına karşı şiddete duyarlı olmayan programlar veya toplumun manevi değerlerine saygılı olmayan programlarla mücadele etmesi mümkün değil. Bu, topyekün mücadeleyle olacak bir şey. Bilinçli yetişen iletişimciler, görev yaptıkları yerlerde bunlara daha fazla dikkat ederek, yapacakları programlarla daha fazla farkındalık yaratarak işin içine gireceklerdir diye düşünüyorum. Toplumumuz, istemediği, hak etmediği bu programlardan daha az nasıl etkilenir diye birlikte çalışma yapmamız gerekir. Toplumumuza şöyle bir haksızlık yapmayalım, 'Toplum bunu istiyor, onun için bunu veriyoruz.' diye bakmayalım. Ben buna inanmıyorum. 'Toplum şiddet istiyor şiddet verelim', 'Toplum cinsellik istiyor' cinsellik verelim', böyle bir şey olabilir mi? Topluma neyi iyi verirseniz onu kabul etmeye başlar. 3-3.5 saat televizyon izleyen bir toplumun olduğu Türkiye'de çok daha değerli yapımları halkımıza sunabilecek yapıya sahibiz."

Ortaöğretim ve lisede medya okuryazarlığını önemsediklerini ifade eden Şahin, iletişim fakültelerinde de dersin verilmesi gerektiğini söyledi.

Şahin, kurul ile üniversiteler arasındaki işbirliğinin daha fazla güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

'SÜRECE ÖĞRENCİLER DE DAHİL EDİLECEK'

Sektör temsilcileriyle bir araya gelinen ve RTÜK Medya Buluşmaları adıyla başlatılan zincir toplantılar, RTÜK-Üniversite Buluşması ile devam ediyor. İletişim fakültelerinin yöneticileri ve akademisyenleriyle bir araya gelecek RTÜK, ilerleyen aşamada sürece, öğrencileri de dahil edecek.

RTÜK-Üniversite Buluşmaları başlığıyla periyodik düzenlenecek toplantıların ilki, bugün İstanbul'da yapılıyor. Toplantıya, İstanbul ve KKTC'de bulunan devlet ve vakıf üniversitelerinden yaklaşık 40 akademisyen katılıyor.

RTÜK-Üniversite Buluşmasının ikinci toplantısı, 20 Mart'ta Türkiye genelindeki üniversitelerin iletişim bölümündeki akademisyenlerle Ankara'da yapılacak.