RTÜK, Esra Erol'un 18 yaşındaki bir kadına canlı yayında ifşa edip psikolojik şiddete maruz bıraktığı programı hakkında en alt limitten 1 idari para cezası verdi. RTÜK Üst Kurul Üyesi İlhan Taşçı, kararı 'göstermelik' olarak nitelendirdi.

RTÜK'ten Esra Erol'un programına alt sınırdan para cezası!

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Esra Erol'un 18 yaşındaki bir kadına canlı yayında ifşa edip psikolojik şiddete maruz bıraktığı programı hakkında en alt limitten 1 idari para cezası verdi.

RTÜK, “Medya aracılığıyla milli ve manevi değerlerimizi yıpratmaya yönelik açık veya örtülü faaliyetlere karşı gereği yerine getirilecek” talimatının yer aldığı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin ardından bugün toplandı.

Esra Erol'un tepki çeken programı kurulun gündemine geldi.

ATV’de yayımlanan reality şov programının sunucusu Esra Erol, 40 yaşında bir erkeğin istismarına maruz kalan ve yüzünün gözükmesini istemeyen 18 yaşındaki bir kadını canlı yayında ifşa etti, psikolojik şiddete maruz bırakmıştı

RTÜK, ATV’de yayınlanan “Esra Erol’da” programına en alt limitten 1 idari para cezası verdi.

HALK TV VE TELE1'E DE CEZA VERİLDİ

RTÜK Üst Kurul Üyesi Okan Konuralp, "RTÜK, bugünkü toplantısında “Esra Erol’da” programı için ATV’ye, “Serap Peköz’le G. Peşinde” programı için StarTv’e yüzde 1 idari para cezası verdi. Programların içerikleri dikkate alındığında, daha yüksek bir ceza verilmesi yönündeki düşüncem nedeniyle, karara karşı oy verdim" ifadelerini kullandı.

Konuralp, şöyle devam etti: "Öte yandan Kurul, Halk Tv ve Tele1’i cezasız bırakmama yaklaşımını sürdürdü. Her iki yayıncı kuruluşla ilgili tavrım da basın özgürlüğü temelinde ve karara karşı oy şeklindedir. Kamuoyunun bilgisine!"

İLHAN TAŞCI: CEZA GÖSTERMELİK

RTÜK Üst Kurul Üyesi İlhan Taşcı ise "Eleştirel sesleri susturabilmek için en ağır para cezası, program hatta yayın durdurma kararlarına gözünü kırpmadan imza atan RTÜK, söz konusu şikâyet rekoru kıran program “Esra Erol’da” olunca en alt limitten göstermelik para cezasıyla olayı geçiştirdi" dedi.

Taşçı, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun gündemine 2 yıldan sonra ilk defa kamuoyundan gelen yoğun baskılar üzerine ATV’de yayınlanan “Esra Erol’da” programıyla ilgili dosya geldi. Programda,18 yaşında genç bir kız ekranda görünmek istemediği için sunucu tarafından milyonlarca izleyicinin önünde azarlanmış, aşağılanmıştı.

Eleştirel sesleri susturabilmek için en ağır para cezası, program hatta yayın durdurma kararlarına gözünü kırpmadan imza atan RTÜK, söz konusu şikâyet rekoru kıran program “Esra Erol’da” olunca en alt limitten göstermelik para cezasıyla olayı geçiştirdi.

RTÜK’ün bu programla ilgili kendi özel yasasındaki “Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesinin” ihlali nedeniyle yaptırım uygulaması gerekirdi. Ceza eğer bu maddeye dayandırılsaydı yüzde 5 para cezası ve 5 keze kadar da programın durdurulması gündeme gelecekti ve cezası çok yüksek olacaktı. Bunun önüne geçebilmek için RTÜK, yaptırımı bu madde yerine en yasadaki en alt limitten ceza öngören “küçük düşürme” maddesine dayandırdı. Böylece hem yayıncı korunup kollanmış oldu, hem de kamuoyundan gelen tepkiler dindirilmeye çalışıldı. Bu ceza göstermelik olup, mış gibi yapmaktan bir adım öteye geçmeyecek niteliktedir.

Eğer söz konusu yayıncı “uyarı” haklarını doldurmamış olsaydı göstermelik bu cezayı bile RTÜK vermeyecek, sadece uyarmakla yetinecekti.

Ayrıca incelenen programın o günkü bölümünde yer alan ve yaptırım gerektiren başka bir tartışmalı olay ise RTÜK tarafından görmezden gelindi ve bununla ilgili raporda tek cümlelik bir tespit bile yapılmadı. RTÜK’ün yok saydığı, raporda yer vermediği ve görmezden geldiği yayında, 19 yaşında zihinsel engelli bir kızın öz dayısı tarafından kaçırıldığı, cinsel istismara uğradığı ve hamile olduğu da ortaya çıkıyordu.

RTÜK yönetimi, iktidara yakın yayıncıyı koruyup, kollama görevini bir kez daha büyük bir gayretle yerine getirdi.

Aslında RTÜK, toplumun pek çok kesiminden günlerdir gelen tepkileri dindirebilmek için göstermelik bu cezayı istemeye istemeye vermek zorunda kaldı!
Aslında bu ceza, toplumun duyarlılığının ve oluşan kamuoyunun bir sonucu.

Peki bu ceza, sabah programlarındaki pespayeliği, rezaleti önlemeye yeter mi!?

Takdir izleyicinin..."