İngiltere’de centilmenlerin oyunu olarak görülen rugbynin tarihine ve kurallarına yakından göz atalım

Rugby: Centilmenlerin sporu

Derler ki, “Futbol centilmen sporudur, rugby ise centilmenlerin oynadığı spor!” Rugby sporuna gönül verenler futbolu 'sert' olmadığı için hor görürler, malum rugby dediğin günümüz sporları içinde en sert olanı. Öyle ki Oscar Wilde bu sporu, “Otuz barbarı şehirden uzak tutmanın en güzel yolu” olarak tanımlamış.

Kuralları basit, 15’er kişilik iki takımla her devresi 40 dakika olmak üzere iki devre olarak oynanıyor. Amaç rakibinden daha fazla sayı yapmak ve bunun için futbolda olduğu gibi topu rakip kale çizgisinin arkasına taşımak. Ancak oyunun en önemli kuralı, ileriye pas vermenin yasak olması. Sayı kazanmanın yolu ‘try’ yapmak ya da gol atmak. ‘Try’, 5 puan değerinde ve topu kale sahası zeminine dokundurmakla kazanılıyor. Gol atmak için ise topun kale direkleri arasındaki çıtanın üzerinden aşırtılması gerektiriyor.

Ancak futbol gibi her gol tek sayı sayılmıyor, değişik puan değerlerine sahip üç çeşit gol mevcut. Açık alanda top yere çarptıktan hemen sonra şut çekerek atılan “Drop gol” 3 puan değerinde. Faul sonucu verilen penaltı sayesinde sabit bir noktadan şut çekilerek veya drop gol şeklinde atılan gol de 3 puan değerinde. Bir de “Try” yapan takıma verilen şut hakkıyla atılan gol var. Top sabit halde iken veya yere çarptıktan sonra yapılıyor ve 2 puan değerinde…

SPOR, ADINI KASABAN ALDI

Oyun oval şeklinde bir topla oynanıyor. İlk zamanlarında domuz mesanesinden yapılırmış rugby topları, zaman içinde mesanenin yerini plastik tüp alınca ovallinden biraz kaybetmiş. Tıpkı futbol gibi, topla oynanan bu oyunun da mucidi İngilizler.

Yazılanlara göre ülkenin Warwickshire bölgesinde, günümüzde 70 bin nüfusa sahip Rugby kasabasında yer alan, adını kasabadan almış okulda William Webb Ellis adındaki öğrencinin futbol kurallarını iplemeden topu eline alıp rakip kaleye doğru koşması ile başlamış. Neticede her devrim koşuyla başlar. Günümüzde Rugby Dünya Kupası onun adını taşıyor. Diğer öğrencilerin de katılımıyla kısa sürede popüler hale gelen oyunun kuralları 1845 senesinde ilk kez yazılmış. Oyunun en sevildiği ülkeler: İngiltere, Fransa, Galler, Güney Afrika, Yeni Zelanda ve Avusturalya. 24 Şubat 1872’de, 65 yaşında hayata gözlerini yummuş rugbynin atası. Şimdilerde okulun girişindeki heykeli selamlıyor ziyaretçileri…

İlk uluslararası rugby maçı 1871 senesinde Edinburgh’unun Raeburn Park Stadı’nda oynanmış. O maçı 1-0 kazanmış İskoçlar ama günümüz kurallarıyla oynansa maçın skoru İskoçlar lehine 12-5 olurmuş. Oyunun icat edildiği kasabaya gelince, o coğrafyada, 1937 senesinde kasaba sakinlerinden Frank Whittlen adındaki İngiliz tarafından icat edilmiş jet motoru... Kasabanın şöhreti sadece rugby ile sınırlı değil anlayacağınız…

HAKEMLE KONUŞMAK YASAK

Sert spora dönersek, futbola olan benzerliğine rağmen rugbyi futboldan ayıran en önemli özelliği, centilmenlik ve saygı üzerine kurulmuş olması. Maç boyunca tekme ve yumruk kullanmadan birbirlerini hunharca hırpalayan azmanlar, maç sonunda sarmaş dolaş birlikte kadeh kaldırıp şarkılarını söylüyorlar. Futbolun aksine, hakemle konuşmak kesinlikle yasak ve hakem kararlarına itiraz kati suretle oyundan uzaklaştırma sebebi. Küfür ise ne hadlerine!