Ruhi Su Dostlar Korosu, ustayı geçmişten günümüze taşıyan bir yapı taşı
MUAMMER KETENCOĞLU
İlkokuldayken Ruhi Su’yu tanıdım daha doğrusu öğrendim. 1975 yılında olmalı, Bornova Körler Okulu’nda öğretmenlerimizden birisi bir 45’lik getirmişti. O da Ruhi Su’nun Drama Köprüsü’ydü. Çocuğuz tabi o zaman. Çok hoşlandığımı hatırlıyorum o türküden. Tabi o zamanlar, o yaştayken Ruhi Su’nun yorumunun ne demek olduğunu kavrayacak kapasitede değildim. Ortaokul yıllarına geldiğimde İzmir Tire’deydim. Tire İşçi Partisi Başkanı uzaktan akrabamız olan bir amcamız vardı. Onu buldum. Ondan Ruhi Su’nun dört beş tane kasetini aldım. Babamdan alabilmem mümkün değildi çünkü babam anti-komünist döneminin hikayeleriyle büyümüş birisiydi ve komünist olmak onun için en büyük sorundu. O kasetlerde Ruhi Su’nun anlattığı hikayeler ve o heybetli ses benim için çok vurucu bir şeydi.
Sesi gençlik enerjisini fazlasıyla destekleyen bir güçtü.
Üniversite ikinci sınıftayken, Ruhi Su’nun hastalık dönemini çok yakın takip ettim. Her gün arkadaşlar hastaneye ziyarete giderlerdi. Ben de takip ederdim. 90’ların başında Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı kurulduğunda o çevredeydim ve o dönem vakıf bünyesinde adım adım bir kütüphane oluşturulmaya başlandı.
Dünyanın nereseinde olursa olsun yapılan her müziğe meraklı olduğum için ben de o kütüphaneye bir şeyler bıraktım bazen de oraya gelenlerden birşey aldım.
O gün bugündür 90’ların ortalarında Ruhi Su Dostlar Korosu’yla(RSDK) beraber etkinlikler yapmaya başladık. RSDK birlikte müzik yapmanın büyük bir zevk olmasının yanında büyük de bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum.
Koroyla günümüze kadar bir çok konser yaptık; Taksim Atatürk Kültür Merkezi’nden(şuanda yerinde yok) tutun da Kadıköy’de kutlanan 1 Mayıs’lara kadar. RSDK, birçok yakın dostumun bulunduğu, farklı jenerasyonlardan insanların bir arada olduğu ve Ruhi Su’yu, onun bakış açısını içerisindeki insanlarla beraber geçmişten günümüze taşıyan bir bir yapı taşı.
Cumartesi akşamı Ruhi Su Dostlar Korosu’yla aynı sahneyi, Ruhi Su’yu anmak adına paylaşacak olmak tarifi biraz zor ama çok güzel bir duygu. Cumartesi akşamına hazırlanmak için çok sayıda çalışmalar yapıldı, iyi bir şekilde hazırlanıldı. Sevgili Emin abi (İgüs- Genel Sanat Yönetmeni) nereye el atarsa orası şenlenir, güzel olur, duygulu olur, disiplinli olur ve sıcak olur. Ayrıca, Emin abiyle de aynı sahnede olmak çok ayrı bir deneyim ve zenginlik.
Konserde doğrudan Ruhi Su türküleri çalmasam da Ruhi Su’nun “Bizim türkülerimiz neyse başka halkların, başka kültürlerin türküleri de o dur” diye düşüneceğini varsayarak gecede bana ayrılan bölümde hem Türkiye’den hem de çevre coğrafyalardan bazı temaları anlık olarak bir araya getireceğim. Yani sahneye çıkana kadar ne çalacağımı bilmiyorum. Ruhi Su anmak için bir araya gelişimizi yürekten hissederek duygumu enstrümanımı çalarken her zaman olduğu gibi dinleyiciyle paylaşmaya çalışacağım.
***
Şişli'de anılacak
Türk müziğinin en önemli isimlerinden, 20 Eylül 1985 tarihinde hayatını kaybeden Ruhi Su, ölümünün 33. yılında anılacak. Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde bu akşam gerçekleşecek konserde Ruhi Su Dostlar Korosu, Muammer Ketencoğlu ve Tuncer Tercan konserleri olacak. Saat 20.00’de başlayacak etkinliğin sanat yönetmeni ise Emin İgüs olacak.