‘Rümeysa’yı öldüren kaza hepimizi bulabilir’

Rıfat KIRCI

Uzun çalışma saatleri, gün aşırı tutulan nöbetler, mobbing ve düşük ücretler asistan hekimlerin tükenmesine neden oluyor. Salgın sürecinde sömürünün daha da artması iş cinayetlerine de yol açıyor. Son olarak Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Kliniği Asistanı Doktor Rümeysa Berin Şen’in önceki gün 36 saatlik nöbetin ardından evine dönerken trafik kazasında yaşamını yitirmesi de asistan hekimleri ayağa kaldırdı.

Türk Tabipler Birliği (TTB) Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu, dün internet üzerinden geniş katılımlı bir toplantı düzenleyerek eylemler gerçekleştireceklerini duyurdu. Yapılan açıklamada “Ülkenin dört bir yanından asistanlar ile toplantı gerçekleştirdik. Artık bu düzene sessiz kalmaya kimsenin niyeti yok. Derhal şartlarımızı düzeltecek adımlar atılmaz ise emeğimizden aldığımız güç ile atacağımız adımlardan kimsenin şüphesi olmasın” dendi.

HEPİMİZ AYNI ARACIN İÇİNDEYİZ

Ankara Tabip Odası Asistan ve Genç Uzman Hekimler Komisyon Üyesi Benan Koyuncu da asistan hekimlerin çalışma koşullarını BirGün’e anlattı. Rümeysa Şen’in geçirdiği trafik kazasına yönelik “Aslında hepimiz o aracın içindeyiz. Benzer kazaları hepimiz ramak kala atlattık” diyen Koyuncu tüm asistan hekimler aynı ağır koşullar altında çalıştığının altını çizdi.

Koyuncu şöyle konuştu: “Gün aşırı nöbet tutuyoruz. Kendi uzmanlık alanımız dışındaki servislere de yönlendiriliyoruz. Çalışma saatlerimiz uzun ve yoğun oluyor. Rümeysa’nın bir arkadaşı daha önceden salgın döneminde onun hem hastanede hekimlik yaptığını hem de filyasyon çalışmalarına katıldığını aktardı. Kazadan önce de 36 saat nöbet tutuyor. 4 farklı servise baktığı söyleniyor. Bu koşullar düşünüldüğünde Rümeysa’nın durumu göz göre göre geldi. Bu nedenle de biz buna iş cinayeti diyoruz.”

rumeysa-yi-olduren-kaza-hepimizi-bulabilir-935969-1.
Benan Koyuncu



YOĞUN MOBBINGLE ÇALIŞTIRILIYORUZ

Tuttukları çoğu nöbetin parasını alamadıklarını aktaran Koyuncu sözlerine şöyle devam etti: “Yeni başlayan arkadaşlar 10 nöbet tutuyor ki bu bizim koşullarda iyi bile sayılıyor. Ayda 15 nöbet tutulduğu olunuyor. Ücretler düşük olduğu için de nöbete kalınıyor. Ancak çoğu nöbetin parasını alamadığımız oluyor. Asistan hekimlere yapılan baskı, mobbing de bu çalışma koşullarının nedenlerinden birisi. Yoğun mobbingle çalıştırılıyoruz bu kadar.”
Asistan hekimlerin eğitim aşamasında olduğunu hatırlatan Koyuncu şu sorunlara da dikkat çekti: “Asistan hekimin uzman olduğu serviste çalıştırılması gerekirken 4-5 farklı serviste çalıştırıldığı oluyor. Kendi uzmanlık alanından uzaklaşılıyor. Bu kadar yoğun çalışmayla tükenmişlik de beraberinde geliyor. Eğitime zaman ayırmak çok daha zor oluyor.” Koyuncu sorunlara karşı şu çözümleri önerdi: “Asistan hekimlerin gün aşırı nöbet tutmak gibi bir sorunu olmaması gerekiyor. Bu nedenle gün aşırı nöbet tutmak yasaklanmalı. Nöbet sonrası izin hakkı verilmeli. Çalışma süreleri de insani olmalı. Kliniklerde herkes kendi görevini yapmalı, herkes görev almalı. Asistan hekimin kendi alanında uzmanlaşması sağlanmalı. Mobbinge müdahale edilmeli. Rümeysa ile ilgili soruşturma yapılmalı, hak ihlalleri açığa çıkarılmalı.”

***

Asistan hekimlerin sorunları dağ gibi

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi, asistan hekimlerin yaşadığı sorunlara yönelik yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Buna göre asistan hekimler şu sorunlarla karşı karşıya:

• Ankara’da asistan hekimler 32 saatlik kesintisiz mesailerle çalışıyor.

• Asistan hekimler ucuz iş gücü olarak görülüyor.

• İş riskine rağmen asistan hekimler yeteri kadar dinlemiyor.

• Asistan hekimlerin mali hakları zamanında ödenmiyor.

• 1.850-1.900 aralığında asistan hekim tarafından yapılması gereken toplam mesai saati 1.150-1.200 aralığında asistan hekim tarafından yapılıyor.

• Devlet memuru aylık 21 aktif çalışma günü üzerinden 168 saat mesai yaparken, asistan hekim aylık 45 aktif çalışma gününe denk gelen 360 saate varan mesai gerçekleştiriyor.