Son yıllarda sayısı giderek artan doping skandallarıyla saygınlığı tehdit altında bulunan olimpik sporlar dünya gündemine bomba gibi düşen WADA raporu sonucunda yeni bir kriz ile karşı karşıya.

Her şey Aralık 2014’te Almanların Das Erste kanalının yayınladığı bir belgeselle başladı aslında. Belgeselde Rus atletlerin ülke federasyonlarında çalışan görevlilere doping içeren performans artırıcılar sağlamaları ve uygulanan testleri ört bas etmeleri karşılığında yaptıkları düzenli ödemelerden bahsediyor, sporcuların yüzde 99’unun bu olaya bir şekilde karıştığını iddia ediyordu. 2010 Londra Maratonu’nu kazanan Liliya Shobukhova ve 2012 Olimpiyatları’nda 800 metrede altın madalyaya uzanan Mariya Savinova, gizli olarak kaydedilen görüntülerde Rusya Atletizm Federasyonu’na 450 bin avroya varan rakamlar ödediklerini itiraf ediyorlardı. Alman yapımcılara göre Uluslararası Atletizm Federasyonu’nun da olaydan haberi vardı ancak büyük bir skandalı önlemek amacıyla olayın üstünü kapamaya çalışıyordu. Belgeselin yayınlanmasından aylar önce kendi evleri, Sochi’de düzenlenen Kış Olimpiyatları’nda madalya listesinin başında yer alan Rusların olaya bakışı ise netti: İftira. Ancak Dünya Anti Doping Kurumu WADA iddiaları araştırmaya değer buldu ve konunun üzerine gideceklerini açıkladı.

Geçen pazar günü WADA tam 323 sayfalık araştırma raporunu basına açıkladı. Bulgular dehşet vericiydi. Sadece geçen yıl Rus yetkililer, WADA’nın uyarılarına rağmen tam 1400 örneği laboratuvardan yok etmişlerdi. Sochi Olimpiyatları sırasında Rus Gizli Servisi FSB’deki memurlar, laboratuvarlara tıbbi personel gibi sızarak birçok doping örneğini beraberlerinde götürmüştü. Araştırmacıların “muamma” olarak nitelendirdiği bir başka hadise, testlerin yapıldığı laboratuvara tıpa tıp benzeyen ikinci bir laboratuvar kurulmuş olması. Rus yetkililer bununla da kalmamış Saransk’taki Olimpik Antrenman Tesisleri’nde doping testlerini önceden atletlere haber vermiş, testlere katılmayan sporcuların isimlerini saklamış ve örnekleri kontrol eden bağımsız çalışanlar ile ailelerini dahi tehdit etmişti. Bu öyle bir teşkilatlanmaydı ki federasyon doping kullanmak istemeyen atletleri bir daha Rusya için hiçbir organizasyona katılamamakla ve kafileden çıkarmakla tehdit ediyordu. Üstelik bütün bunlar Rusya Spor Bakanı Vitaly Mutko’nun kontrolü ve emirleri altında gerçekleşiyordu. WADA’nın raporunda basına dağıtılmayan bir bölüm daha var ve bu bölüm Interpol’un soruşturması sonucunda açıklanacak. Soruşturma eski Uluslararası Atletizm Federasyonu başkanı Lamine Diack ve kurumdaki diğer yetkililer üzerine. Diack’ın da doping örneklerinin imhasına göz yumması için 1 milyon avro rüşvet aldığı Fransız polisinin suçlamaları arasında. Interpol, daha çok atletin yaşananları itiraf etmesi için tanık koruma programları dahi düşünüyor.

Peki bundan sonra ne olacak? Londra’da 800 metre yarışında altın madalyaya ulaşan Savinova ve aynı yarışta bronz madalya kazanan Ekaterina Poistogova’nın, antrenörleri ile birlikte ömür boyu atletizmden men edilmesi büyük olasılık. Ancak bu işin tahmin edilen tarafı. Herkesin merak ettiği Rusya’nın toplu olarak bir ceza alıp almayacağı ve bunu yapmaya birilerinin cesaret edip edemeyeceği. Önümüzdeki yıl Dünya Gençler Atletizm Şampiyonası Kazan’da düzenlenecek. 2018 Dünya Kupası Rusya’da. Laboratuvarlarında ve federasyonlar bünyesinde bu derece büyük yolsuzlukların yapıldığı bir ülkenin uluslararası organizasyonlardan men edilmesi bir yana bu organizasyonları düzenleme hakkının elinden alınması bile düşünülmeli. Zaman zaman dünya kamuoyuna tek başına meydan okuyan Vladimir Putin’in böyle bir durumda nasıl bir tavır alacağı merak konusu. Rusya, WADA’dan haziran ayında ciddi bir uyarı almış olmasına rağmen söz dinlemeyen şımarık bir çocuk gibi davranmasının bedelini ödeyecek mi, yoksa Putin yine işi psikolojik bir savaşa mı döndürecek bunu göreceğiz.