Rusya'dan Erdoğan'a 'harekat' yanıtı: 'En kötü senaryo olur'
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "İdlib harekatı artık bir an meselesidir" açıklamasına yanıt veren Kremlin Sözcüsü Peskov, "Suriye hükümetine, Suriye ordusuna karşı bir harekattan söz ediliyorsa, bu en kötü senaryo olur" dedi
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "İdlib harekatı artık bir an meselesidir" açıklamasına yanıt verdi. Peskov, "Suriye hükümetine, Suriye ordusuna karşı bir harekattan söz ediliyorsa, bu en kötü senaryo olur" dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda "Türkiye, İdlib konusunda kendi harekât planlarını uygulamak üzere her türlü hazırlığını yapmıştır. Her operasyonda olduğu gibi, bu konuda da 'Bir gece ansızın gelebiliriz' diyoruz. Daha açık bir ifadeyle, İdlib harekatı artık bir an meselesidir" ifadelerini kullanmıştı.
Sputnik Türkiye'nin aktardığı habere göre, basın mensuplarının Erdoğan'ın Suriye'ye harekat başlatması halinde Rusya'nın nasıl bir tepki vermeyi planladığına dair sorusunu yanıtlayan Peskov, "Şimdilik en kötü senaryoya göre değerlendirmede bulunmayalım. Eğer İdlib'deki terör örgütlerine karşı ya da şu anda ciddi miktarda silah, teçhizat ve mühimmata sahip olan bu terör örgütlerini yok etmeye yönelik bir harekattan söz ediliyorsa, bu Soçi Mutabakatı doğrultusunda atılan bir adım olur. Bu zaten Türk tarafının yükümlülüğü. Meşru Suriye hükümetine, Suriye ordusuna karşı bir harekattan söz ediliyorsa, bu en kötü senaryo olur" dedi.
"TÜRKİYE İLE GÖRÜŞMELERE DEVAM EDECEĞİZ"
Peskov, İdlib'deki durumun daha kötüye gitmesinin önüne geçmek için Türkiye'yle yapılan görüşmelere devam edeceklerini kaydetti.
Peskov sözlerine şöyle devam etti: "Soçi'de bir yıldan daha uzun bir süre önce varılan mutabakattan memnuniyet duyduk, her iki taraf da memnuniyet duydu. İdlib'deki militanlar ve terör örgütleri Suriye ordusuna ve Rus askeri tesislerine yönelik saldırılara başladıktan sonra memnuniyetimiz son buldu. İdlib'deki durumun daha kötüye gitmesinin önüne geçmek için Türk meslektaşlarımızla görüşmelere devam etme niyetindeyiz. Elbette bu görüşmeler farklı düzeylerde olacak."