Eğer ABD, Suriye’de PYD’yi işbirliği yaptığı tek güç olarak görmeseydi Rusya; PYD karşıtı bir konuma savrulmazdı

Rusya neden değişti?

AKP iktidarının Afrin harekâtı, iç politikada işe yarayacağa benziyor. Ancak bunun dış politikada Suriye ile ilgili olarak Türkiye’nin planlarını nasıl etkileyeceği merak konusu. Unutmayalım, 29 – 30 Ocak tarihleri arasında Soçi’de Suriye Ulusal Diyalog Kongresi toplanacak.

Türkiye bu toplantılara PYD’nin davet edilmeyeceğini düşünüyor. Türk yetkililerin bu konuda kesin konuşmalarının nedeni, PYD’ye bir çağrı yapmayacağı konusunda Rusya’nın Türkiye’ye “garanti” vermiş olması. Bu Türkiye’nin iddiası tabii. Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov, Kongre’ye kimlerin katılacağı konusunda görüşmelerin devam ettiğini açıklamıştı.

Türkiye, 29-30 Ocak’ta Soçi’de toplanacak Suriye zirvesine katılacak Kürt temsilcileri, PKK/PYD sızmasına karşı uyardı.

Zirve öncesinde gerçekleşecek hazırlık toplantısında listeler kontrol edilecek ve katılımcılar arasında PYD ile ilişkisi olanların üstü çizilecek.

Suriye’de çözüm arayışında gözler, ay sonunda gerçekleşecek Soçi zirvesine çevrildi. Suriye’nin geleceğinin konuşulacağı Suriye Ulusal Diyalog Kongresi 29-30 Ocak’ta Rusya’nın Soçi kentinde toplanacak toplanacak. Zirveye katılacak olan taraflar kendi hazırlıklarını sürdürüyor.

Türkiye PYD’nin katılmaması konusunda çok ısrarlı. PYD’nin katılmasını engelemekten öte Kongre’ye davet edilecek diğer Kürt kurum/kuruluşlarının içine sızabilecekleri konusunda da muhataplarını uyararak “önlem alınmasını” istedi defalarca. Kongre öncesi “garantör ülke” durumundaki Rusya, İran ve Türkiye arasında yapılacak olan “zirve”de (Peşkov bir zirve olmayacağını açıklamıştı ama böyle bir toplantı yapılacak) Türkiye tüm liseteleri elden geçirip istemediklerini liste dışı bırakacak.

Soçi’deki Kongre’ye Türkiye’nin de kabul ettiği muhalefetin katılıp katılmayacağı da belli değil bu arada. Çünkü Suriye muhalefeti daha geçen yıl yapılacağı ilan edilen Soçi’deki Kongre’ye katılmayacaklarını açıklamıştı. Bakalım ikna edilebilecekler mi?

Soçi’de sorun PYD
Soçi’de asıl sorun PYD’nin mevcudiyeti. Bu konuda tarafların hangisinin açıklamasının doğru olduğu gerçekten karışık. 2017 sonlarında PYD Soçi’ye katılmaları için Rusya’dan davet aldıklarını açıklamış, bu açıklama Rusya tarafından yalanlanmamıştı da. Ancak Rusya, bu “sessizliğini” uzun sürdürmemiş, yaptığı açıklamada “PYD’nin davet edilmeyeceğini” açıklamıştı (“PYD’yi davet etmedik” dememiş, davet yolladıkları konusundaki PYD iddiasını bir anlamda doğrulamıştı).

Rusya’nın, ABD ile yakın işbirliğine rağmen PYD/YPG’ye açık bir karşıtlık içinde olmadığı biliniyor. Hatta Aralık 2017’de Rus Orgeneral Sergey Rudskoy, Rus özel kuvvetlerinin Suriye’nin doğusunda Kürt ve aşiret güçleriyle omuz omuza savaştığını söylemiş, bunlar arasında PYD’nin olduğunu da vurgulamıştı. PYD mensuplarına füze eğitimi verdiği de biliniyordu Rusya’nın.

Türkiye 25 Nisan 2017’de ilk kez Irak’ta Sincar, Suriye’nin kuzey doğusundaki Karaçok dağında da YPG hedeflerini bombaladıktan sonra Rus askerlerinin Afrin kenti ile Türkiye sınırı arasındaki bazı bölgelerde konuşlandığı iddia edilmişti. Rus askerlerle YPG’lilerin birlikte görüntülendiği fotoğraflar medyada yer almıştı.

Suriye yönetimine yakın Al Masdar haber sitesi, bölgedeki aktivistlerin YPG ile Rusya arasında bir anlaşma bulunduğu iddiasına yer vermişti. Suriye’deki Rus komutanlığı ile YPG, Türkiye’nin Afrin’e yönelik olası bir saldırısını engelleme konusunda anlaşmaya varmışlardı iddiaya göre. Böylelikle Rus askerinin bölgedeki varlığıyla Türkiye’nin YPG mevzilerine saldırmasının önüne geçilmesi hedefleniyordu. Bir diğer iddia da burada Rusya’nın PYD/YPG’nin yardımıyla bir üs kuracağıydı.

Tüm bunlardan Rusya’nın PYD ile, ABD’nin PYD ile yaptığı türden bir “iş birliği” yaptığı sonucu çıkmazdı. Çünkü Rusya’nın PYD’yle işbirliği ya da PYD’ye desteği IŞİD’e karşı mücadele çerçevesinde verilmiş bir destekti. IŞİD’e karşı zafer kazandıktan sonra ABD-PYD yakınlaşması Rusya’nın da işine gelmedi haliyle. Ancak buna rağmen Rusya açık bir PYD karşıtlığı sergilemedi. Tam tersi tutumları oldu. Türkiye’nin Afrin operasyonu için Rusya’nın asker çekeceğinin söylendiği sıralarda Afrin’deki Rus komutan YPG mezarlığını ziyaret ediyordu.

Ancak ABD’nin PYD eliyle Suriye’nin kuzeyine yönelik planlarını hayata geçirme konusundaki ilerleme Rusya’yı, PYD’nin durdurulmasına itti. Türkiye’nin Afrin harekâtına Rusya’nın destek vermesinin ana nedeni budur. Afrin harekâtına onay vermesi, Rusya’nın PYD ile geçici ilişkisinin de sonu anlamına geliyor. Bu nedenle YPG komutanlarından Sipan Hemo, Rusya’nın kendilerine ihanet ettiğini söylüyor. Hemo, ilginç bir figür. Rusya’dan kendisine “Kahramanlık Nişanı” verildiği haberlerini yaydığından söz edilmişti. Rusya’nın yalanladığı bir söylentiydi bu.

Ayrıca Astana görüşmelerinin sonuçları kamuoyumuzda beklenildiği kadar “iyi okunamadı.” Astana’da Suriye ile muhalifler arasında diyalog oluşturma konusunda bir kazanım elde edilemedi belki ama Türkiye ile Rusya birbirine bir hayli yakınlaştı. Türkiye, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri satın aldı örneğin.
rusya-neden-degisti-417578-1.
Eğer ABD, Suriye’de PYD’yi işbirliği yaptığı tek güç olarak görmeseydi Rusya PYD karşıtı bir konuma savrulmazdı. Çünkü ABD, PYD dışındaki tüm muhalif gruplara yapacağı yardımı keseceğini duyurmuş, muhatap olarak sadece PYD’yi gördüğünü ilan etmişti. Dolayısıyla Suriye’yi PYD eliyle yeniden tasarlayacak olan ABD karşıtlığı, PYD’ye de karşı olmayı beraberinde getirdi.

Şimdi 29-30 Ocak’ta Soçi’de düzenlenecek olan Kongre’de Türkiye’yi bekleyen sorun şu: Afrin'de yenilgiye uğradığı iddia edilen PYD, Soçi’deki Kongre’de yer almak isterse, ki bu mümkün, nasıl bir tavır alacak? Çünkü PYD hala ABD koruması altında, Afrin’de yenilgiye uğratıldı ama Kuzeyde hala büyük etkisi var. ABD’nin Soçi toplantısına PYD’nin alınması kon usunda bir baskısı elbette ama PYD’nin Suriye görüşmelerinin dışında tutulmasının onu iyice ABD’ye yakınlaştıracağı konusunda artan endişe Soçi’de PYD’nin de temsili beklentisine yol açabilir.


Türkiye daha önce Soçi’de PYD olursa katılmayacağını söylemişti. Eğer bu gerekçeyle katılmazsa “garantör” sıfatını sürdürebilir mi? Rusya açısından da zorluklar var; Afrin’de “yenilgiye” uğratılması için Türkiye’ye destek veren Rusya, Soçi’de PYD’yi ne tür bir muhatap olarak görecek?
PYD konuşulmaya devam edilecek. Görünen o.