Beşiktaş, sahasında Erzurumspor’u 4-0’la geçerek puanını 22’ye yükseltti. 12 dakikaya 4 gol sığdıran Kartal, Alanyaspor, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin yenildiği haftada oldukça kritik bir 3 puanı hanesine yazdırdı.

Rüya gibi 12 dakika


BERKANT GÜLTEKİN

Beşiktaş, beklendiği gibi oyunu rakip Erzurumspor’un yarı sahasına yıkma isteğiyle maça başladı. Karşılaşmanın demlenme safhası olarak geçen ilk 10 dakikada siyah-beyazlılar hedeflediği hücum yoğunluğunu sağlayamazken, ilk yarının geri kalan kısmında da baskıyı istikrarlı şekilde sürdüremedi.

Genellikle Josef’i bazen de Atiba’yı stoperlerin arasında izledik. Bu hem tüm hatlarıyla hücuma giden siyah-beyazlılar için bir savunma sigortası hem de oyunun geriden kurulumunda bir pas kalitesi anlamına geliyordu.

Sergen Yalçın’ın temel hücum planı özellikle rakibin sağına yüklenerek o bölgeden tehlike geliştirmekti. Beşiktaş’ın sol kanadını Rıdvan’la paylaşan N’Koudou, Aboubakar ve Mensah’tan aldığı destekle zaman zaman etkili oldu. Ancak üretkenlik hiç de istenen seviyede değildi.

Ghezzal da bu oyun mantığına uygun şekilde merkeze yakın noktada konumlandı. Cezayirli iyi bir şut tehdidi olmasının yanı sıra, yaratıcılığıyla da takımını gol pozisyonlarına sokabilirdi. Ne var ki bu ihtimal, Beşiktaş’ın rakibin savunma hattında çatlaklar oluşturamaması nedeniyle hiç gerçeklemedi. Atakların daha ziyade soldan gelişmesi ve Ghezzal’ın içeri girmesi, sağ kulvarda Necip’i rakip sol bekle 1’e 1 bırakacak anlar doğurabilirdi. Bu, birkaç kez denendi ancak Necip’in meziyetlerinin o konuda gelişkin olmaması nedeniyle olumlu sonuçlar doğurmadı. Belki cezalı Rosier bu maçta sahada olsaydı, Beşiktaş ters toplarla sağ kanattaki boşlukları daha etkin şekilde değerlendirebilirdi.

İlk 30 dakikada rakibinin iki katı kadar pas yapan (148’e 74) ev sahibi, birinci yarının tek tehlikesini ofsayt gibi görünen pozisyonda Aboubakar’la yakaladı. Rakibini 4+5’lik bir blokla karşılayan Erzurumspor ise ilk yarıda majör bir savunma hatası yapmadı.

Maçta ne olduysa ikinci yarıda oldu. Kartal, 59’uncu dakikadan 71’inci dakikaya kadarki 12 dakikalık sürede, tam 4 gol bularak rakibini paralize etti. Kuşkusuz ilk gol bu gollerin en kritik olanıydı. Rakibin sahasında her maçta olduğu gibi bu maçta da üretkenlik sıkıntısı çeken Sergen Yalçın’ın öğrencileri, 59’da Aboubakar tarafından gole çevrilen penaltı sayesinde rahat bir nefes aldı. Bu dakikadan sonra savunma konsantrasyonu bozulan ve oyun mesafesini uzatmak zorunda kalan Erzurumspor, siyah-beyazlıların atletik hücumcularına aradıkları fırsatı verdi.

63’te, bu sezon görmeye alıştığımız klasik bir Beşiktaş kontra atağıyla N’Koudou farkı 2’ye çıkardı. Erzurumspor’un korner dönüşünde gafil avlandığı pozisyonda, gol için sadece birkaç saniye ve 2 pas yetti. Dakika 70’i gösterdiğinde Vida, Ghezzal’ın iyi ortasında topu spektaküler bir vuruşla ağlara gönderdi. Bir dakika sonra ise Atiba, top tutma konusundaki hünerini ceza sahasında sergileyerek Aboubakar’ın 2’nci, takımının 4’üncü golünün yaratıcısı oldu.

Bu arada Necip, ikinci yarıdaki performansıyla alkışı fazlasıyla hak etti. Defansif orta saha orijinli futbolcu, savunmadaki görevlerini eksiksiz yapmasının yanında ilk goldeki penaltıyı takımına kazandırarak maçta oldukça kritik bir rol oynadı.

Dolmabahçe’deki mücadele, Beşiktaş’ın bu sezonki artıları ve eksilerinin toplu olarak görüldüğü bir 90 dakika sundu. İlk gole kadar kapalı savunmayı açmakta zorlanan siyah beyazlılar, oyun genişledikten ve mesafeler uzamaya başladıktan sonra, hızlı hücumcularıyla tabelayı çok hızlı şekilde değiştirmeyi başardı.

Alanyaspor, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin mağlup olduğu haftada Erzurumspor karşısında hata yapmayan Beşiktaş, oldukça önemli bir 3 puanı hanesine yazdırdı. Fakat Sergen Hoca, bu maçta atılan 4 golün cazibesine kapılmadan, rakibin yarı alanına yıkılan set oyunlarındaki üretkenlik sorununu çözmek için kafa yormaya devam edecektir.