KADES verileri, erkek şiddetinin boyutunu gözler önüne serdi. Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, kadınların tehdit sırasında polis çağırmak için kullandığı uygulamaya her gün ortalama 208 bildirim yapıldı.

Saatte 9 kadından ‘imdat’ çağrısı

Hüseyin Şimşek

Erkek şiddetiyle etkin şekilde mücadele etmek yerine İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldıran iktidar, her gün yüzlerce kadının şiddet nedeniyle yardım talebinde bulunduğunu açıkladı.

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün TBMM’ye gönderdiği verilere göre, mobil cihazlara yüklenen ve kadınların şiddet sırasında yardım talep etmek için başvurduğu Kadın Destek Uygulaması’na (KADES) 3 yıl 10 ay içerisinde 239 bin 467 ayrı bildirim yapıldı. Günlük ortalama 208 bildirimin geldiği KADES’i telefonlarına indiren kullanıcı sayısının ise 3,5 milyona yaklaştığı ifade edildi.

Toplumsal kriz hali

KADES uygulamasının yoğun kullanımı hakkında BirGün’e değerlendirmelerde bulunan TBMM Kadın, Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi, CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, “KADES uygulamasını kullanan kadınların sayısı aslında Türkiye’de iktidarın söylemlerinin aksine şiddetin günden güne büyüdüğünü gösteriyor” dedi.

İçişleri Bakanlığı verilerinin İstanbul Sözleşmesi’ne duyulan ihtiyacın bir itirafı olduğunu kaydeden Taşcıer, şunları söyledi: “Verileri incelediğimizde, şiddetin nasıl gündelik hayatın bir parçası haline geldiği görülüyor. Türkiye’de her saat 9 kadın şiddet gördüğü için ihbarda bulunuyor. Ki Türkiye’de 42 milyon kadın bulunduğunun ama KADES’i sadece 3 milyonun üzerinde kadının kullandığının da altını çizmemiz gerek. Yani ülke çapında kadınların şiddete maruz bırakılmadığı tek bir an dahi yaşanmıyor. Bu bir toplumsal kriz halidir.”

İKTİDAR KÖRÜKLÜYOR

“Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması’na göre, kadınların yüzde 68’i yaşadıkları en büyük sorunun şiddet olduğunu söylüyor” diyen Taşcıer, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Durum bu kadar açıkken maalesef ülkeyi yönetenler de kadına yönelik şiddeti körükleyecek adımlar atıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı potansiyel şiddet faillerine ve katillere büyük bir cesaret verdi, özgüven aşıladı. Şimdi iktidar Meclis’e getirdiği yasayla kadına yönelik şiddeti engelleyeceğini iddia ediyor. Hâlbuki sorun bir zihniyet sorunu ve bu zihniyeti besleyecek adımlar atıldığı sürece yapılanların tümü kâğıt üzerinde kalacaktır, öyle de oluyor. AKP iktidarı, her zaman olduğu gibi şiddetin kaynağına değil, sonucuna karşı önlem almaya çalışıyor. Kadına yönelik şiddete karşı pembe otobüs öneren, hamam mantığıyla kadınlara özel üniversite öneren, ‘kadınları toplumsal hayattan izole edersek şiddet azalır’ diyen bir akıldan fazlasını da zaten beklememek lazım.”

***

Erkek şiddeti her yerde, adalet ise kayıp

Adana’da 31 yaşındaki Tuba Y., cezaevindeki eşini ziyaret etmediği gerekçesiyle kayınbiraderi tarafından sokak ortasında tekme ve yumrukla darbedildi. Tuba Y.’nin şikâyetçi olmadığı öğrenildi.

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde önceki gün evli olduğu 41 yaşındaki Ayşe Perçem’i sokak ortasında sırtından bıçaklayarak öldüren, ardından 5 yaşındaki kızını da yanına alarak kaçan H.P. adlı erkek, Sakarya’da saklandığı evde yakalandı.

Kocaeli’nin Körfez ilçesinde ise geçen yıl evli olduğu 28 yaşındaki Rabia Buse Şeker’i 15 yerinden bıçaklayarak yaralayan Burhan Şeker’e haksız tahrik indirimi uygulayan mahkeme, sanığı 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanık aldatıldığını düşündüğü için kadını bıçakladığını, olayı tasarlamadığını öne sürmüştü.

Öte yandan Siirt’te yaklaşık 2 yıl önce 18 yaşındaki İpek Er’e cinsel saldırıda bulunan ve genç kadının intihar etmesine neden olan eski uzman çavuş Musa Orhan’a verilen 10 yıl hapis cezası, istinaf mahkemesince onandı.