Her lafın başı ve sonu “Hakuna matata!” yani “rahat ol, her şey yolunda”. Tam da budur Zanzibar’ın yaşam felsefesi, “Hakuna matata!”

Sadece güzel kum ve denizden çok daha ötesi, ZANZİBAR

> CEM TÜRK info@cemturk.com

Zanzibar eskiden bağımsız bir ülkeydi sonra Tanganika’yla tek bir ülke kurmak için anlaştılar. Adlarının ilk hecelerini birleştirip Tanzanya oldular ama hâlâ tam birleşemediler desek yeridir. Her ne kadar Tanzanya’ya bağlı olsalar da zaten ayrıcalıklı olan statülerini, pasaportunuza ayrı damga basarak vurguluyorlar. Farklılıklar çok. Zanzibar bir ada, anakaradan ayrı bir coğrafya. Anakara Hristiyan ama Zanzibar Müslüman. Anakaranın kültür kodu Afrika, Zanzibar çok kültürlü; Hintli nüfus var, İran Şiileri var, Umman Arapları var, adanın kadim yerlileri var, diğer kabileler var, var da var, üstelik bunlar yeni değil en az 300 senedir var.

Adaya, bir anakara bağlantısı olmadan direk ulaşamazsınız. Uçakla gelin ya da feribotla, ilk ineceğiniz yer Stone Town kenti. Sokaklar, binalar ve insanlar hâlâ takvimin 50 yıl gerisinde ve güzel bir film dekoru görüntüsü veriyor. Kent güvenli, rahat gezin. Akşamları Forodhani Bahçelerine kurulan sokak yemeği pazarında deniz ürünlerini ucuza tadabilirsiniz; elbette alışık değilseniz mideniz de bozulabilir, kararı gidince siz verin. Gündüz, meyveden giyime her ürünün satıldığı yerel pazar yeri ‘Darajani’yi gezin. Hatta gün doğumunda uyanıp önce Darajani girişindeki balık haline gidin. Koku yoğundur ama ilginç balık açık artırmasını izlersiniz. Balık derken hamsi - istavritten bahsetmiyoruz, üç metrelik köpek balıkları, kocaman kılıçlar çok ucuza satılıyor. Halin pazar tarafı çıkışında bir eczane göreceksiniz, sakın şaşırmayın adı İzmir Eczanesi. Sahipleri İzmir’de aynı sınıfta eczacılık okurken tanışıp evlenmiş bir Zanzibarlı ve İzmirli. Bence uğrayıp bir merhaba deyin. Unutmadan, İngiliz müzik grubu Queen’in solisti Freddie Mercury, Zanzibar doğumludur ve gerçek adı Farrokh Bulsara'dır. Doğduğu evi ziyaret edebilir ve adını taşıyan barda hatırasına içebilirsiniz. Adada Umman Arap kültürü hâkim olduğu için fazla bar yok. Ummanlı Araplar Zanzibar’ın ünlü baharat ticaretini yönetmekle kalmayıp Afrika’dan köle ticareti için de adayı üs haline getirdiklerinde buradaki hayatlarından o kadar memnunmuş ki Umman Sultanlığı’nın başkentini 1840’ta Muscat’tan Zanzibar’a bile taşımışlar. İran’dan göç edenlerse; beyaz duvarlarında uzun dini yazılar ve pencerelerde küçük siyah bayraklar asılı beyaz evlerden ayrı mahalleler kurmuşlar, sanırım Şii farkını vurgulamak istiyorlar. Bu arada adada evlerin kapıları din, dil, ırk fark etmeksizin çok önemli. O kadar ki, buralarda inşaata önce kapıyı yapmakla başlar, sonra kapıya ev yaparlar. Kapılar da bu övgünün hakkını veriyor, siz de göreceksiniz. Dolaşırken Masai yerlilerini de göreceksiniz. Hepsi geleneksel kıyafet ve takıları içinde ama artık ellerinde cep telefonlarıyla geziyor. Adanın eski yerel yaşamını tanımak istiyorsanız tek şansınız turistik Jambiani Köyü turları. Eğer bugüne dair gözlem yapmak istiyorsanız Chwaka’ya gidin, balıkçılarla denize açılın, evlere misafir olun, gerçek bir Zanzibar deneyimi yaşayın. Bu adayı tanımlayan en önemli şey olan baharat bahçelerini de es geçmeyin; gezin, baharatları tanıyın, tadın ve alın. Ne yazık ki adanın tarihi aynı zamanda köle ticareti ile de bağlantılı. Bu utanç verici faaliyetin merkezi olduğu döneme ait bilgiyi Stone Town’da bulunan, şimdi üzerine kilise inşa edilmiş ama eskiden köle hücrelerinin olduğu müzeden edinebilirsiniz. Gezerken çok üzüleceksiniz. Denize girmek için en uygun yerlerse gelgit akıntısının az olduğu, aynı zamanda deniz yosunu tarımının da yoğun olarak yapıldığı Nungwi ve Kendwa’da yer alıyor. Evet, yosunu denize ekiyor, bakıyor ve hasat ediyorlar. Tv için belgeselini çekerken “bu yeniyor mu” diye sormuştum; “Biz değil ama Çinliler yiyordur kesin” demişti teyze, o kısmını bilemem ama bildiğim kimya endüstrisi için toplanıyor. Jozani Ormanlarını gezerseniz Red Colombus maymunlarını da görebilirsiniz. Gezi yolunda geleneksel tekne ‘Dhow’ yapan köyler bulacaksınız, mutlaka uğrayın, öte yandan köylerden birinde ısrarla camiye yardım parası için peşinizi bırakmayacak bir imam var, benden söylemesi gerisi size kalmış.

Size “Jambo” diye seslenecekler “naber” anlamında, aslında “Jambo”yu sadece turistlere kullanırlar; siz “Hujambo” deyin onlara, kendi aralarında kullandıkları gibi. Sadece bir kelime ama aradaki farkı bilmeniz gerçekten fark yaratacaktır diyaloglarınızda. Her lafın başı ve sonu “Hakuna Matata!” yani “rahat ol, her şey yolunda”. Tam da budur Zanzibar’ın yaşam felsefesi, “Hakuna matata!”