Google Play Store
App Store

Ülkede kadının sağlığa erişimi dahi erkeğe soruluyor. Acil olarak rahim ve yumurtalıkları alınmasına dair ameliyat önerilen kadına operasyon için boşanma aşamasında olduğu erkekten izin alması koşulu getirildi. Avukatlar, “NPHK’nin ilgili maddeleri değiştirilmeli” dedi.

Sağlığa erişim erkeğin iki dudağı arasında
Görsel yapay zeka ile üretilmiştir.
Sarya Toprak
Sarya Toprak
saryatoprak@birgun.net

Kadınlar her alanda olduğu gibi sağlıkta da erkek şiddettine maruz bırakılıyor. Nüfus Planlaması Hakkında Kanun (NPHK) ve Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük’e göre; evli kadının kürtaj olabilmesi veya üreme organlarının alınabilmesi için eşinin de rızası gerekiyor.

TÜZÜK BAŞTAN YANLIŞ

Bu tüzük tek başına bile kadın sağlığını baştan sona tehdit ediyor ve sağlığa erişime adeta ambargo uyguluyor. Kadınların kendi bedenleri üzerindeki söz hakkının nasıl engellendiğini de gözler önüne seriyor.

Bu engelin son örneği Ankara’da yaşayan 48 yaşındaki ve 2 çocuk annesi Burçak Topaç. Şiddet gördüğü Muharrem Topaç’a boşanma davası açtıktan sonra Burçak Topaç, sağlık sorunları yaşamaya başladı. Hastanede yapılan tetkikler sonucunda Burçak Topaç’a rahim ve yumurtalıklarının alınması için ameliyat önerildi. Ancak Sağlık Bakanlığı prosedürü gereği, ameliyat için, boşanma aşamasında olan eşinden onam (hasta yakını izin belgesi) istendi. Çünkü Burçak Topaç resmiyette evli olarak görünüyordu. Bunun üzerine Burçak Topaç, Muharrem Topaç ile iletişime geçti ancak Topaç, “kendisinden hiçbir hak talep etmeksizin boşanma konusunda anlaşması halinde” söz konusu onayı verebileceğini belirtti. Bu şartlı onay ise kadının kendi sağlığına erişiminde de erkeğe mahkum bıraktı.

Ayrıca adli yardım talepli açılan davada, mahkeme, Burçak Topaç’ın yargılama giderlerini karşılayacak durumda olmadığını gösteren belgelerin sunulmadığı, gerekçesiyle adli yardım talebinin reddine karar verdi. Mahkeme, bin TL gider avansının yatırması için Topaç’ın avukatına 1 haftalık süre verilmesine, kesin süresinde harç ve masraflar yatırılmadığından veya gerekli deliller sunulmadığının davanın usulden reddine karar verileceği ihtarına hükmetti. Bu haber kadınların kendi bedenleri üzerindeki söz hakkının nasıl engellendiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

∗∗∗

ÇOCUKLAR AÇ AMA DOĞUMA TEŞVİK TAM GAZ

AKP iktidarı nüfus politikalarıyla kadınları durmadan doğurganlığa teşvik ediyor. Fakat veriler Türkiye'de kadının gebelik aşamasından itibaren kadınların da çocukların da yeterli beslenmeye erişemediğini gösteriyor.

• Her yıl ortalama 1 milyon 400 bin doğum meydana geliyor ve beslenme bozukluklarına bağlı olarak, hamile kadınların yüzde 58’inde “demir yetersizliği anemisi (kansızlık) ile kan hücrelerinin yapımında gerekli olan folik asit, fiziksel ve zihinsel gelişimde etkili iyot ve kemik gelişiminde rol oynayan kalsiyum yetersizlikleri” görülüyor.

• Her yıl yaklaşık 154 bin bebek, düşük doğum ağırlığıyla dünyaya geliyor. Düşük doğum ağırlığının en temel nedeni hamile kadınlarda görülen beslenme bozuklukları.

• TÜİK’in Çocuk Araştırması’na göre, 7 milyon 24 çocuk, temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Yani her 3 çocuktan biri yoksul.

• 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların yüzde 62’si her gün ekmek veya makarnayla karnını doyuruyor. Sadece 1’i her gün et, tavuk, balık yeme şansına sahip. Sebze yiyebilenlerin oranı yüzde 33, meyve yiyebilenler yüzde 50.

• En son açıklanan OECD PISA 2022’ye göre, Türkiye’de üç öğrenciden 1’i kahvaltı yapmıyor. Öğrencilerin yüzde 2’si okuldan sonra “hiç”, yüzde 10’u haftada bir gün “akşam yemeği yemediğini” ifade ediyor.

Fotoğraf: Depo Photos

∗∗∗

ÖNCE BU DÜZENDEN BOŞANACAĞIZ

Sağlık hukuku alanında çalışan Avukat Nilda Baltalı, “NPHK ve ilgili Tüzük ile evli kadının eşinin izni olmadan kürtaj veya sterilizasyon işlemi yaptıramayacağı düzenlenmiştir” dedi. Kadının talebinin yeterli olmadığını belirten Baltalı, “Ancak aynı yasal düzenleme acil durumlarda eşin rızasının alınmayacağını da söyler” diye konuştu. Sağlık görevlilerinin NPHK’yi uygulamamasının cezai yönde bir yaptırımı bulunmadığını vurgulayan Baltalı sözlerine şöyle devam etti: “Kürtaj konusunda kadının 10.haftanın sonuna kadar gebeliğini sonlandırma isteği üreme hakkının korunması bakımından engel teşkil etmiyor. Sadece kadının talebiyle gebeliğin onuncu haftasının sonuna kadar yapılan kürtajın yasak olduğunu varsayan hekimler ve diğer sağlık çalışanları, kürtajı yapmaktan çekinebiliyor. Aynı zamanda kürtajı yaptıkları zaman hukuki sorumluluk oluşabileceği endişesiyle yanlış yönlendirmede bulunabiliyorlar”

Kadınların yaşam hakkı ve vücut bütünlüğü üzerindeki her türlü tıbbi müdahaleye tek başına ve özgür iradesiyle karar vermesi gerektiğini vurgulayan Baltalı, “Rahim tahliyesi ve sterilizasyonu işlemleri için eşin rızasının aranmamalı, bu işlemler için eşin rızasını aramak kadının cinselliğini kocasının onayına bağlamak anlamına gelir” dedi.

Bunun hak ihlali olduğunun altını çizen Baltalı “Türkiye’de çekişmeli boşanma davalarının 3 ila 5 yıl arasında sürdürdüğü düşünülürse kadının cinselliğinin boşanma aşamasındaki erkeğin hâkimiyetine bırakıldığını söyleyebiliriz. Nüfus Planlaması Hakkında Kanunun ilgili maddelerinin baştan sona değiştirilmeli. Gerici zihniyetin kadın cinselliği üzerinde söz sahibi olmasını engellemeliyiz. Önce bu düzenden boşanacağız sonra konunun uzmanlarıyla bu konuları en baştan ele alacağız.” diye konuştu.

∗∗∗

BEDENİMİZLE KAFAYI BOZDULAR

Kadınların haklarına ve bedenine yönelik saldırılar dur durak bilmiyor. Perşembe günü Emine Erdoğan sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "Bir annenin kalbinde atan yeni bir hayatın sesi, dünyanın en derin ve kadim melodisidir.  Her doğum, insanlığın yarınına uzanan köprü, varoluşun en saf başlangıcıdır. Bu mucizevi an, sağlıklı bir neslin de temel taşıdır. “Doğal Olan #NormalDoğum” temalı “Normal Doğum Eylem Planı”nın hayırlı olmasını diliyorum."

Fotoğraf: DHA

Sağlık Bakanlığı ise, önceki gün resmi internet sitesinden ‘normal’ doğuma teşvik eden bir video yayınlandı. 'Annecim başardık' demeciyle yayınlanan videoda “Normal doğum yapan anneler ile bebekleri arasında ilk andan itibaren sağlıklı bir bağ kurulur. Anne emzirmeye hemen başlayabilir ve günlük hayatına çok kısa zamanda dönebilir. Tıbbi olarak zorunluluk olmadıkça doğal ve sağlıklı olan normal doğumdur" sözleri yer aldı. Kamu spotunun paylaşılmasından hemen sonra sosyal medyada kadınlar tepki gösterdi. Kadınlar “Bizi rahat bırakın”, “Her şekilde doğum yapan anne çocuğuyla sağlıklı bağ kurabilir”, “Kadın bedeni üzerinden yorum yapmayı durdurun” gibi yorumlarda bulundu.