Google Play Store
App Store

12 bebeğin ölümüne yol açan skandalın en önemli sebebi sağlığın meta gibi satılır hale getirilmesi ve bunun da sistemi çürütmesi. Ticarethaneye dönüşen hastanelerde insanlar da ‘eşya’ olarak görülüyor.

Sağlığı ‘meta’ yapıp sattılar
Reyap Hastanesi skandalın merkezinde. (Fotoğraf: AA)

HABER MERKEZİ 

Yenidoğan çetesinin yaptıkları tüm ülkeyi dehşete düşürürken sistemdeki çürümeyi bir kez daha ortaya koydu. Hastaneden sokaklara, okullardan işyerlerine kadar bu çürüme tüm ülkeyi sarmış durumda. Yıllardır eleştirilen sağlıktaki özelleştirmenin, hastaneleri ticarethaneye çevirmenin yol açtığı bu skandala ilişkin iktidar ise ancak mesele kamuoyuna yansıdıktan sonra harekete geçmeye başladı.

Sağlık istatistikleri özelleştirmenin geldiği boyutu net bir şekilde ortaya koyuyor. 2003’te hayata geçirilen sağlıkta dönüşüm programı (SDP) ile sağlık hizmetlerindeki ticarileşme hızlandı. Bu, özel hastanelerin sayısını da artırdı. 2002’de 271 olan özel hastane sayısı 2 kattan daha fazla artarak 572’ye çıktı. Aynı dönemde kamu hastanesi sayısı ise 774’ten 951’e yükseldi.

Özellikle İstanbul adeta bir özel hastane merkezine dönüştürüldü. Tüm özel hastanelerin yaklaşık %40’ı İstanbul’da yer alıyor. Megakentte 60 kamu hastanesi varken 164 özel hastane yer alıyor.

Benzer durum yatak ve yoğun bakım sayısında da yaşandı. 2002’de kamuya ait 129 bin 466 hastane varken bu sayı özelde sadece 13 bin 192’ydi. 2022’de ise kamuda yatak sayısı 207 bin 121 olurken özelde bu sayı 55 bin 69’a yükseldi. Kamudaki artış yüzde 50 dahi olmazken özelde bu oran yaklaşık 5 katı buldu.

Ayrıca ülkedeki sağlık sistemi 100 bin kişi başına bazı verilerde hastane yatağı, hekim sayısı, diş hekimi sayısında OECD sıralamalarının da sonunda kaldı. Sonuç olarak tüm bu veriler kamuda çalışan hekimlerin işyükünü artırırken ticarethane gibi işletilen hastaneler ortaya çıktı. İşletme gibi çalıştırılan özel hastaneler nedeniyle bu skandal yaşandı. Bakanlık ise skandalı bilmesine ve hukuki süreç devam etmesine rağmen olay kamuoyuna yansımadan hiçbir şey yapmadı. Kendi sorumluluğu yokmuş gibi davranan Bakan ise ‘kamuoyunun meşgul edilmesi’nden rahatsız olduğunu dile getirdi.

Diğer yandan kamu hastanelerinde randevu bulmak adeta çile haline geldi. Son olarak onaylı randevu sistemini hayata geçiren Sağlık Bakanlığı buna rağmen sorunu çözemedi. Hâlâ birçok bölümde neredeyse hiçbir hastanede yer bulunamıyor. Bu durum da yine insanları özel hastanelere mecbur ediyor. Türk Hemşireler Derneği’nden yapılan açıklamada da sağlığın ticarileştirilmesine dikkat çekildi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden yapılan açıklamada ise “Bu vahşet toplumsal geriye gidişimizin en yakıcı örneklerinden biridir. Sosyal devlet olmanın gereği, eğitim ve sağlık gibi temel alanlarda piyasacı değil, kamucu politikalar izlemektir. Eğitim ve sağlık hizmetlerindeki bu yanlış uygulamalardan dönülmeli, laik Cumhuriyetimizin kamucu eğitim ve sağlık politikaları tutarlı şekilde uygulanmalıdır” denildi. CHP ruhsatı iptal edilen Özel Reyap İstanbul Hastanesi önünde açıklama yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, "Bu olayın sorumlusu şu anki Sağlık Bakanı'dır. Dönemin Sağlık Bakanı'dır ve sağlık sistemimizi özelleştirerek ticari meta haline getiren AKP'dir" dedi. CHP Genel Başkanı Gamze Taşcıer ise "Yönetemediğiniz süreci istifayla onurlandırın. Sağlık Bakanı'nı, Adalet Bakanı'nı Çalışma Bakanı'nı atayan tek adamın istifa etmesi lazım” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise partisinin Eğitim Zirvesi’nde konuya ilişkin konuştu. “Getirin, o hastanelerin hepsini bir gecede kamulaştıralım Meclis eliyle. Özel hastaneymiş, bu işe karışan o özel hastanelerin tamamının bugün ruhsatları askıya alınmalı. Her yere kayyum atıyorsun ya, o hastanelere devlet eliyle direkt kayyum atanmalı, yasal düzenleme salı günü Meclis’ten oy birliğiyle geçirilmelidir, hodri meydan.”

***

KORKU FİLMİ ZANNEDERDİM

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarihindeki en büyük operasyon olarak addedilen ‘‘yenidoğan çetesi’’ soruşturması polise devredilmeden önce, CİMER ihbarı üzerine denetimleri gerçekleştiren dönemin İl Sağlık Müdürlüğü Özel Hastaneler Denetim Birimi Uzmanı Dr. Malik Türkan Esin, yaşadıklarını anlattı. Esin, ‘‘Yapılan dinlemelerin kayıtlarını dinlemesem, bunun bir korku filmi ya da kasıtlı olarak sağlık camiasını kirletmek amacıyla yapılabilecek bir iş olduğunu düşünürdüm’’ ifadelerini kullandı.

***

RUHSATLARI İPTAL EDİLDİ

İddianamede adı geçen sağlık kuruluşlarından 10 hastanenin ruhsatı iptal edildi. Hastanelerdeki hastaların başka bir hastaneye sevkleri yapılmaya başlandı.

Hastanelerin listesi şöyle:

• Özel Avcılar Hospital Hastanesi

• Özel TRG Hospitalist Hastanesi

• Özel Birinci Hastanesi

• Özel Güney Hastanesi

• Özel Bağcılar Medilife Hastanesi

• Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi

• Özel Reyap İstanbul Hastanesi

• Özel Şafak Hastanesi Bağcılar

• Özel Silivri Kolan Hospital Hastanesi

İptal edilen hastaneler içinde eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun hastanesi de yer alıyor.

***

İKİ HAFTA KOMADA KALDI

2019 yılının Ağustos ayında Dersim’de doğum sonrası çoklu organ yetmezliği yaşayan G.M. Fırat Üniversitesi Hastanesi’ne nakledildi. 4 ay üniversite hastanesinde komada kalan kadın yataklı serviste tedavi görüyordu. Böbrekleri tamamem iflas ettiği için düzenli olarak diyaliz alıyordu. Aileye İstanbul’da özel bir hastaneye nakil gerçekleştirmenin ilerleme kaydetmek açısından daha iyi olacağı söylendi. Hastane olarak İstanbul Esenyurt Özel Reyap Hastanesi önerildi. Hareket etmesi çok riskli olan hasta on binlerce lira ödenerek ambulans helikopterle Reyap Hastanesi’ne nakledildi. Nakil gerçekleşir gerçekleşmez hastanın enfeksiyon kaptığı ve yoğun bakıma alınacağı aktarıldı. Hasta 2 hafta kadar yoğun bakımda kalmasının ardından bir gece hayatını kaybetti.

***

197 SUÇ İŞLEMİŞLER

‘‘Yenidoğan çetesi’’ne yönelik İl Sağlık Müdürlüğü görevlilerince yapılan denetimlerde 197 suça konu eylemin oluştuğu saptandı. Etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen üyelerin ifadelerinden yeni detaylar ortaya çıktı. Hemşire Hasan Basri Gök, ifadesinde bir bebeğin ağır narkotik ilaçlarla uyutulduğunu belirtirken diğer hemşire Hakan Doğukan Taşçı ise doktor yerine epikriz raporu yazdığını, usulsüz ilaç satışını nasıl yaptığını anlattı.