Sağlık Bakanı Yardımcısı’ndan BirGün’e 100 bin liralık dava: İtibarım zedelendi

Haber Merkezi

Sağlık Bakanlığı’nın e-nabız işini yapan Bakan Yardımcısı Sabahattin Aydın’ın eşinin kurucusu olduğu şirketin, bakanlıktan aldığı ihalelere ilişkin haberimiz nedeniyle gazetemiz BirGün, İmtiyaz Sahibi İbrahim Aydın ve muhabirimiz Mustafa Bildircin hakkında 100 bin TL’lik manevi tazminat davası açıldı. Aydın, Cumhuriyet ve Evrensel gazetelerine de dava açtı.

Bakan Yardımcısı Sabahattin Aydın’ın avukatları, ‘Kamuda ikinci Pekcan vakası’ başlıklı 19 Haziran’da yayımlanan habere ilişkin tazminat talebinde bulunarak İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dilekçe verdi. Nöbetçi mahkeme ise dilekçeyi İstanbul 16’ncı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderdi ve 3 kişiye 9 Ağustos’ta dava açıldı.

Haberimizde, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir’in şirketin bakanlığa milyonlarca liralık yazılım hizmeti sattığına yönelik açıklamalarına yer verilmişti. Haberde, şirketin aldığı, “12 Aylık Hastane Bilgi Yönetim Sistemi” ve “3 Aylık Hastane Bilgi Yönetim Sistemi” ihalelerinin toplam bedeli 1 milyon 323 bin TL’yi bulduğu aktarılmıştı.

EŞİ TARAFINDAN KURULDU

Bakan Yardımcısı Aydın’ın avukatlarının mahkeme sunduğu dilekçede, haberimizin iyi niyetli ve ilkeli habercilikle bağdaşmadığı iddia edildi.

Firmanın Aydın’ın eşi tarafından kurulduğunu ve oğlunun bir süre firmanın ortağı olduğuna yer verilen dilekçede, haberin Bakan Yardımcısı’nın aleyhinde ‘gerçekdışı ve asılsız beyanlar içerdiği’ öne sürüldü.

Dilekçede, Sağlık Bakanlığı’nın bir şahıs veya tüzel kişiliğin kâr etmesi için hileli ihaleler yapmasının kanuna aykırı olduğu belirtildi.

Dilekçede, Aydın’ın şahsına görevine ve haysiyetine ‘çirkin bir saldırı’ yapıldığı ileri sürülürken BirGün’ün gerçek dışı ithamlar içeren haberlerle Aydın’ın itibarının zedelediği savunuldu. Dilekçede, BirGün’ün 100 bin liralık manevi tazminat ödemesi istendi.

“HABER KAMUYU İLGİLENDİRİYOR”

BirGün’ün avukatlarından Tolgay Güvercin, davaya konu olan haberin CHP Ankara milletvekili Murat Emir’in açıklamalarına dayandığını hatırlattı.

Bir bakanlığın gerçekleştirdiği bazı ihalelerde bakanlık görevlilerinin ailelerine ait şirketlerin avantaj sağladığına ilişkin iddianın toplumu yakından ilgilendirdiğine dikkat çeken Güvercin, “Böylesi bir iddiayı haberleştirmek ise basının ifade özgürlüğü kapsamında hakkı olduğu gibi en önemli görevlerindendir. Tüm dünyada basın bu nitelikteki haberlerle, iktidarların ve siyasi partilerin toplum adına denetlenmesine katkıda bulunmaktadır. Bu denetime uluslararası hukuk çerçevesinde verilen isim ise kamuoyu gözcülüğüdür” dedi.

Güvercin, şunları dile getirdi: “İlgili haber tamamen bu görevin yerine getirilmesinden, bakanlığa ait işlemlerin toplum adına denetlenmesinden ibarettir. Yargılama sonunda basın ve ifade özgürlüğüne öncelik verileceğine ve gazetemizi susturmaya dönük bu davanın reddedileceğine inanıyoruz.”

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ise yaptığı açıklamada, “Medyaya yönelik ağır tazminat davalarının yaygınlığı birçok çevrenin medyayı iş yapamaz hale getirmek için didindiğini gösteriyor. Şeffaflık için uğraşan medya, kamu ile sermaye arasındaki çıkar ilişkilerine eğilince ağır baskıyla karşılaşıyor” ifadelerini kullandı.