Sağlık Bakanlığı, son kullanma tarihi uzatılan ve tüberküloz tanısında kullanılan solüsyona ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Mevzuat gereği belirlenen asgari raf ömrü süresi, ürünün tabi tutulduğu testler sonucunda güncellenebilmektedir" savunması yapıldı. Yapılan açıklamada, neden PPD solüsyonunun son kullanma tarihlerinin uzatılmasına gerek duyulduğu ve depolarda kaç adet PPD solüsyonu bulunduğunu ise belirtilmedi.

Sağlık Bakanlığı'ndan son kullanma tarihi uzatılan ve tüberküloz tanısında kullanılan solüsyona ilişkin açıklama

Haber Merkezi

Sağlık Bakanlığı, BirGün'ün bugün "Verem ettiniz" manşetiyle yayımladığı habere ilişkin bir açıklama yaptı.

BirGün'ün gündeme getirdiği haberde, "Verem kaynaklı ölümlerin artmasına rağmen Sağlık Bakanlığı’nın verem teşhisinde kullanılan solüsyonu satın almadığı açığa çıktı. Bakanlık, son kullanma tarihi geçen solüsyonların kullanılması talimatını da verdiği" belirtiliyordu.

Yalnızca "olağan dışı durumlarda" son kullanma tarihleri dolan ilaçların son kullanma tarihlerinin uzatılabileceğini belirten uzmanlar bunun da güvensizliğe yol açacağını vurguluyor.

Sağlık Bakanlığı tarafından haberimize ilişkin yapılan açıklamada, PPD solüsyonunun son kullanma tarihlerinin uzatılmasına ilişkin "Mevzuat gereği belirlenen asgari raf ömrü süresi, ürünün tabi tutulduğu testler sonucunda güncellenebilmektedir" savunması yapıldı.

Neden PPD solüsyonunun son kullanma tarihlerinin uzatılmasına gerek duyulduğu ve depolarda kaç adet PPD solüsyonu bulunduğunun ise belirtilmediği açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Mevzuat gereği belirlenen asgari raf ömrü süresi, ürünün tabi tutulduğu testler sonucunda güncellenebilmektedir. Bu olağan bir uygulamadır. Bakanlığımızın tedarik ettiği PPD solüsyonunun üretim tarihinden itibaren raf ömrü 48 aydır.

Bunun yanında ilave yeni ürün temini için ihale süreci herhangi bir gecikme olmaksızın normal sürecinde devam etmektedir. Tüberkülozla mücadelemizde bir aksama söz konusu değildir."

Türkiye'de yürütülen "Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı" sayesinde her yıl hasta sayısında azalma gözlendiği ifade edilen açıklamada, 2005'te 20 bin 535 olan tüberküloz hasta sayısının 2020'de 8 bin 925'e düştüğü, 2005'te yüz binde 29,4 olan insidans hızının 2020'de yüz binde 10,6'ya gerilediği, 2005'e göre 2020'de toplam olgu hızında da yüzde 56,5 azalma olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Türkiye'de tüberküloza yönelik tanı ve tedavi hizmetlerinin tüm sağlık kuruluşlarında ücretsiz olduğuna işaret edildi.

Tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek ilaçların, Bakanlıkça temin edildiğine dikkat çekilen açıklamada, bu ilaçların sağlık kuruluşlarına ve hastalara ücretsiz ulaştırıldığı kaydedildi.